Esas No: 2022/4447
Karar No: 2022/5415
Karar Tarihi: 27.04.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/4447 Esas 2022/5415 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı işçi, çalıştığı işyerinde kendisine rızası dışında ücret düşürüldüğünü iddia ederek haklı fesih yapmış ve alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı işveren ise davacının ücretinde herhangi bir düşüş yapmadığını ve işten kendi isteği ile ayrıldığını savunarak davanın reddedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, iş sözleşmesindeki ücret unsuru değiştirilirken işçinin yazılı onayının alınması gerektiği gerekçesiyle davacının talebini kabul etmiştir. Ancak temyiz incelemesinde, davacının sadece kısa bir süre boyunca projede çalıştığı ve sonrasında normal işine döndüğü, iş sözleşmesinde ücretin saatlik ücret usulüne göre ödeneceği hüküm altına alındığı ve davacının bu değişikliği kabul ettiği görülmüştür. Bu nedenle, davacının haklı fesih yapma nedeni bulunmadığı ve alacak talebinin de haksız olduğu sonucuna varılmıştır. Kararda 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi de değinilerek, işçinin ücretinin rızası dışında düşürülmemesi gerektiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 6. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Erzincan 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 12/05/2010 - 19/06/2018 tarihleri arasında davalı iş yerinde çalıştığını, 01/07/2013 tarihi itibariyle performansı yüksek bir çalışan olması nedeni ile yaklaşık 1 yıl süreyle çift asgari ücret maaş aldığını, ancak 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 22. maddesi hükmüne uyulmayarak davacıya herhangi bir bildirimde bulunulmadan, yazılı yahut sözlü hiçbir rızası alınmadan 14/06/2014 tarihinde sigorta giriş çıkışının yapılarak maaşının tek asgari ücrete düşürüldüğünü, müvekkilinin bu durumu farkedip itiraz etmesi ve hakkını arayarak ne olduğunu sorması üzerine iş yeri tarafından projenin bittiğinin söylendiğini, ancak yeni bir projenin başladığı dönemde eski çalışanları tekrar aldıkları halde hiçbir gerekçe sunulmadan davacıyı projeye dahil etmediklerini, süreç sonunda müvekkilinin ekonomik sıkıntıya düştüğünü, geçimini ikame etmekte zorlanmaya başladığını bu nedenle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, davalı işverenin ihtara cevap vermediği gibi işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile davacının ücret farklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı definde bulunarak, davacının TTNET projesine ait çağrı merkezinde 12/05/2010-19/06/2018 tarihleri arasında çağrı merkezi müşteri temsilcisi olarak çalıştığını, davacının iş sözleşmesi kendisi tarafından sonlandırılmış olup kendi isteği ile işten ayrıldığından kıdem tazminatı talep etme hakkının olmadığını, yine davacının çalıştığı süre ve iş şartları birlikte değerlendirildiğinde davacıya haketmiş olduğu tüm alacaklarının ödenmiş olup hiçbir ücret alacağının kalmadığını, davacının ücret farkı alacağı talebinin haksız ve sebepsiz zenginleşmeye yönelik olduğunu, davacının 2014 yılı UBAK projesindeki görevi sonlandıktan sonra 4 yıl daha çalıştığını, ücretin düşürüldüğüne dair iddiasının yerinde olmadığını ve haklı feshin hak düşürücü sürede yapılmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş sözleşmesinin esaslı unsurlarından olan ücret unsurunda işçi aleyhine yapılacak bir değişikliğin geçerli olabilmesi için bunun 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesinde belirtilen koşullar çerçevesinde gerçekleştirilmesi gerektiği, ücrette yapılacak indirimin yazılı olarak işçiye bildirilmesi üzerine işçinin de bu değişikliği altı iş günü içerisinde yazılı olarak kabul etmesi durumunda ücrette yapılacak değişikliğin geçerli hale geleceği gibi taraflar arasında imzalanacak yeni bir hizmet sözleşmesi vasıtası ile de yapılabileceği bu şekilde yapılmayan değişiklerin geçerli olmadığı, somut uyuşmazlıkta, davalı tarafından davacı işçinin ücretinde yapılan indirim için işçiden yazılı bir muvafakat alınmadığı, işçinin fesih olgusunu ispat ettiği kıdem ve ücret alacağına hak kazandığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanun’un 353-(1)-b.1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Taraflar arasında davacının ücretinin rızası dışında düşürülüp düşürülmediği ve davacı tarafça yapılan feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusudur.
İşçinin ücreti; işin niteliğinde, iş ve işyeri koşullarında bir değişiklik olmaksızın rızası dışında düşürülemez.
Somut uyuşmazlıkta davacı ile yapılan iş sözleşmesinde TTNET projesinde çalıştırılmak üzere işe alındığı ve benzer projelerde de çalıştırılabileceği kararlaştırılmıştır. Davacı vekili dava dilekçesinde davacının performansının yüksek olması nedeniyle 01.07.2013 tarihinde UBAK (Ulaştırma Bakanlığı Projesi) ‘ne dahil edildiğini ve 13.06.2014 tarihine kadar yaklaşık bir yıl bu projede aylık çift asgari ücretle çalıştırıldıktan sonra eski projesine döndürüldüğünü beyan etmiştir.
Davalı işveren ise zaman zaman işçilerin başka projelerde görevlendirildiklerini, davacının da yaklaşık 11 aylık dönemde UBAK projesinde çalıştırıldığını, proje kapsamındaki haklarının ödendiğini kendi projesine döndürüldükten sonra da dört yıldan fazla işyerinde çalıştığını beyan etmiştir.
Dosyaya sunulan belgelerden davacının 01.07.2013-13.04.2014 tarihleri arasında UBAK projesinde çalıştığı sabittir. UBAK projesinde çalışırken davacıya tüm hakları ödenmiştir. Davacı aynı projede çalıştırılmaya devam ederken ücreti düşürülmemiştir. Her projede yapılan işlerin farklılık gösterdiği davacı tanığı Ö.A. nın “ Türk Telekom müşteri hizmetleri temsilcisi olarak çalışan bir personel ile UBAK kapsamında Ulaştırma Bakanlığına bağlı olarak çalışan personelin iş yükü birbirinden farklıdır” şeklindeki beyanından anlaşılmıştır. Farklı projelerde farklı ücretin ödenmesi sözleşmede belirlenen ücret düşürülmemek kaydıyla normal bir durumdur. Davacı aynı işi yapmaya devam ettiği halde ücretinin düşürüldüğünü ispat edemediği gibi kendi projesinde çalışmaya döndürüldükten sonra da işverence 01.03.2017 tarihinde mevcut iş sözleşmesine göre aylık ödenen ücretinin işin ve işyerinin gerekleri nedeniyle 01.03.2017 tarihinden itibaren saatlik ücret usulüne göre ödeneceği, iş sözleşmesinin diğer hükümlerinin aynı kalmak koşuluyla 01.03.2017 tarihi itibariyle belirtilen şekilde uygulanacağına dair değişikliğe davacının “bilgi aldım kabul ediyorum” şeklinde yazılı onay verdiği de görülmektedir.
Tüm dosya kapsamından, davacının yaklaşık 8 yıllık çalışma döneminin sadece 11 aylık döneminde UBAK projesinde çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacının UBAK projesinden alındıktan sonra 4 yıl daha işe alındığı TTNET projesinde çalışmaya devam ettiği halde, iş sözleşmesindeki projede çalışma koşullarında esaslı değişiklik ve ücretin düşürüldüğü iddiasını ileri sürmesi iyiniyet kurallarına da uygun düşmemektedir. Davacının fark ücret alacağının bulunmadığı, bu nedenle davacı feshinin haklı nedene dayanmadığı anlaşıldığından asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 27/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.