11. Hukuk Dairesi 2019/3041 E. , 2019/5145 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 25/02/2016 tarih ve 2015/1444-2016/197 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili tarafından nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalanan emtianın, İtalya"dan Türkiye"ye deniz yolu ile taşındığını, taşıma konusu sigortalı emtianın hasarlı olarak teslim edildiğini, hasar bedelinin müvekkilince ödendiğini, hasardan davalıların sorumlu olduklarından ödenen bedelin tahsili için haklarında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız itirazı ile takibin durduğunu, somut olaya 6762 sayılı TTK"nın uygulanması gerektiğini ve bu kanuna göre dava konusu alacağın gemi alacaklısı hakkı doğurduğunu ileri sürerek davalıların icra takibine vaki itirazının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, yetki itirazında bulunarak acente olan müvekkili Tarros Denizcilik ve Nakliyat A.Ş."ye doğrudan husumet yöneltilemeyeceğini, süresi içinde yapılmış bir hasar ihbarının bulunmadığını, taşıyanın sorumluluğunun sınırlı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 2014/12701 Esas 2014/19122 Karar sayılı ilamıyla dava konusu hasarın hangi tarihte doğduğu belirlenerek, uygulanacak hukukun saptanması hasar tarihine göre davacının gemi alacaklısı hakkının doğup doğmadığının tespitinin gerektiği, hasarın hangi kanun döneminde doğduğunun tespiti ile buna göre 6103 sayılı Kanun"un 36. maddesi kapsamında uyuşmazlığın değerlendirilmesi ve oluşacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisinin doğru olmadığı gerekçesiyle davacı yararına bozulmuş; mahkemece, taşımanın başladığı tarihte hasara uğradığına dair herhangi bir tutanağın bulunmaması nedeniyle karine olarak malın eksiksiz ve hasarsız olarak taşıyana teslim edildiği, malın teslimi sırasında ekspertiz raporuyla taşımadan kaynaklı hasarın tespit edildiği, malın konteyner içinde taşındığı, zararın teslimde belirlendiği, hasarın taşıma sırasında oluştuğu, sorumluluk hükümlerinin zararın öğrenildiği tarih olan malın tesliminden itibaren uygulanacağı, 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulama alanı bulduğu, davacının alacağının gemi alacağı hakkı doğurmadığı, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamayacağı, davalı tarafın icra takibine vaki itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davacı taraf üzerindeki ispat yükü çerçevesinde zararın 6102 sayılı TTK’nın yürürlüğe girdiği tarih olan 01.07.2012 tarihinden önce doğduğunun ispatlanamamış bulunmasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 15,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 09/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.