Esas No: 2021/2133
Karar No: 2021/5099
Karar Tarihi: 21.12.2021
Danıştay 2. Daire 2021/2133 Esas 2021/5099 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2133
Karar No : 2021/5099
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- …Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
2- … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Polis memuru olarak görev yapmakta iken, 02/05/2009 tarihinde yapılan komiser yardımcılığı sınavı sonucunda başarılı olarak komiser yardımcılığı kursuna başlayan ve bu kursu tamamlayarak komiser yardımcısı unvanıyla atanan davacı tarafından; söz konusu sınavdaki bazı soruların mahkeme kararıyla iptal edilmesi sonucunda yeniden yapılan değerlendirmede başarısız sayılarak tekrar polis memurluğuna atanmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğünün 03/09/2014 tarihli tenzili rütbe işleminin iptali ile işlem nedeniyle uğradığı maddi kayıpların ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların ödenmesine karar verilmiştir.
Danıştay Onaltıncı Dairesinin 18/11/2015 günlü, E:2015/20263, K:2015/7475 sayılı kararıyla; ... İdare Mahkemesinin kararı bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin bozma kararına uyularak verdiği temyize konu kararıyla; Danıştay Onaltıncı Dairesinin bozma kararına uyulmak suretiyle, yargı kararı uyarınca hukuka aykırılığı saptanan ikinci başarı listesine dayalı olarak komiser yardımcılığı kursuna başlatılan davacının, komiser yardımcılığı kursuna katılma konusunda hukuka uygun şekilde elde edilmiş bir kazanılmış hakkı bulunmadığı gibi, Danıştay kararı uyarınca yapılan nihai başarı listesine göre başarısız olduğundan bahisle yargı kararlarını uygulamak konusunda bağlı yetki içerisinde bulunan idare tarafından tekrar polis memurluğuna atanmasına ilişkin işlemde de hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22/12/1973 günlü, E:1968/8, K:1973/14 sayılı kararıyla, idarenin yokluk, açık hata, memurun gerçek dışı beyanı veya hilesi hallerinde süre aranmaksızın kanunsuz terfi veya intibaka dayanarak ödediği meblağı her zaman geri alabileceği, istisnalar dışında kalan hatalı ödemelerin geri alınmasının hatalı ödemenin yapıldığı tarihten itibaren dava açma süresi içinde mümkün olduğu, süre geçtikten sonra geri alınamayacağı, terfilerin süre geçtikten sonra geri alınmasının hak düşürücü süre açısından mümkün olmadığı belirtilerek, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Davalı idareler tarafından cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesinin E:2016/37869 sayılı esasında kayıtlı iken, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, gönderme kararı verilmeksizin Dairemize devredilen dosyada; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Polis memuru olarak görev yapan davacı; 02/05/2009 tarihinde gerçekleştirilen komiser yardımcılığı kursu yazılı sınavında "başarılı" bulunduğu için davalı idare tarafından komiser yardımcılığı kursuna başlatılmıştır.
Söz konusu sınavda yer alan bazı soruların hatalı olduğundan bahisle açılan davalarda, idare mahkemesi tarafından hatalı olduğu tespit edilen soruların iptal edilmesi üzerine, davalı idarece, hukuk müşavirliğinin görüşü doğrultusunda, ilk sınavda başarılı olmakla birlikte yargı kararı sonucunda yapılan değerlendirmeye göre sıralamaya giremeyerek başarısız sayılanların kurs ile ilişiği kesilmeyerek devam etmeleri sağlanmış ve davacı, anılan kursu başarıyla tamamlayarak komiser yardımcısı olarak atanmıştır.
Mahkeme kararıyla iptal edilen sorular üzerine tekrar yapılan değerlendirme sonucunda ise, davacının "başarısız" duruma düştüğünden bahisle komiser yardımcılığına atandıktan çok sonra Emniyet Genel Müdürlüğünün 03/09/2014 günlü işlemiyle tekrar polis memurluğuna atandığı ve anılan işlemin iptali istemiyle bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
Anayasa'nın 138. maddesinin son fıkrasında, “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” kuralına yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28. maddesinin 1. fıkrasında, “Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. ...” hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Anayasa Mahkemesi kararlarında, Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, "insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve yasalarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlet" şeklinde tanımlanmıştır.
Anayasa'nın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin nitelikleri arasında sayılan hukuk devletinin en önemli unsurlarından birisi "hukuki güvenlik ilkesi"dir. Hukuki güvenlik ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. Diğer bir ifadeyle hukuki güvenlik ilkesi, kişilerin hukuksal ilişkiler kurarken tabi olacakları hukuk kurallarını önceden bilmeleri anlamına gelirken, "idari istikrar ilkesi" ise, bu kurallara dayanılarak kazanılan hakların korunacağı güvencesinin kişilere verilmesini ifade etmektedir.
Anayasa'nın 138. ve 2577 sayılı Yasa'nın 28. maddesi uyarınca idarenin yargı kararının gereğini yerine getirmesi bir zorunluluk ise de; iptal edilen işlemle üçüncü kişiler yönünden kazanılmış bir hak doğmamış olsa da, eğer subjektif kazanımlar söz konusu ise, bu subjektif etki ve sonuçların korunması da yukarıda değinildiği üzere hukuki güvenlik ve idari istikar ilkelerinin bir sonucudur.
Uyuşmazlık konusu olayda ise, hatalı soruların mahkeme kararıyla iptali sonucunda, idarece anılan yargı kararı üzerine yapılan değerlendirmede sıralamaya giremeyerek başarısız oldukları anlaşılan kursiyerlerin ilişikleri kesilmeyerek kursa devamı sağlanmış ve davacının durumunda olduğu gibi bu kişiler kursu başarıyla tamamlayarak komiser yardımcısı olarak atanmak suretiyle bu statüleri gereği kişisel kazanımlar elde etmişlerdir.
Bu durumda, davacının komiser yardımcısı olarak atanmasından çok sonra yargı kararının uygulandığından bahisle subjektif kazanımlarını ortadan kaldıracak şekilde, komiser yardımcılığından polis memurluğuna atanması yolunda tesis edilen işlemde hukuki güvenlik ve idari istikrar ilkelerine uyarlık bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, davacının komiser yardımcılığına, hukuk müşavirliğinin görüşü doğrultusunda yapılan bir değerlendirme sonucunda atandığı, idarenin açık mevzuat hükmüne aykırı bir uygulamasından söz edilemeyeceği, maddi olay yönünden de hatalı bir saptamaya dayanılmadığı görüldüğünden; bu atama işleminin açık hataya dayandığı ve her zaman geri alınabileceği sonucuna varılamayacaktır.
Nitekim, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 01/11/2017 günlü, E:2016/2736, K:2017/3381 sayılı kararı da bu yöndedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Yasa'nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/12/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Yargı kararı uyarınca yapılan yeni sıralamaya göre, yapılan komiser yardımcılığı sınavında başarısız olduğu sabit olan davacının, komiser yardımcılığı kursuna devam ettirilerek kursu başarıyla tamamlaması üzerine komiser yardımcılığına atanmasında idarenin açık hatası bulunduğu ve davacının hukuka aykırı işlem dolayısıyla elde ettiği komiser yardımcılığı statüsünün kazanılmış hak kapsamında değerlendirilemeyeceği sonucuna ulaşıldığından, davacının komiser yardımcılığından polis memurluğuna atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediğinden, temyize konu kararın onanması gerektiği görüşüyle bozma yönündeki Daire kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.