Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4745
Karar No: 2022/5452
Karar Tarihi: 27.04.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/4745 Esas 2022/5452 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı işyerinde çalışan davacı aktif satış sorumlusu olarak görev yapmaktaydı. İşyerinde Toplu İş Sözleşmesi bulunmaktaydı. İş akdini işveren tarafından satılan bir aracın bedelinin tahsil edilememesi sebebiyle maaşından kesinti yapılması üzerine davacı istifa etti ve fazla çalışma ücretleri, ulusal bayram genel tatili ve yıllık izin ücretlerinin ödenmediği gerekçesiyle dava açtı. Davacıdan alınan 20.000 TL'lik bononun iadesine karar verilmesi de talep edildi. Mahkeme davacının kısmen haklı olduğuna karar verdi. Ancak Yargıtay, davacının kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında hakimin daha detaylı bir araştırma yapmasını ve ispat yükünün işverende olduğuna dair kanuni gerektirici sebepleri hatırlattı. Yıllık izin hakkının iş sözleşmesinin feshi sonucunda ücrete dönüşmesi için ilişkinin sona erme şekli veya haklı olup olmama durumunun önemi bulunmamaktadır. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını ispatlamakla yükümlüdür. Kararda 4857 sayılı İş Kanunu'nun 59. maddesi de anılmıştır. Kararın bozulmasına karar verilmiş ve mahkeme kararı yeniden incelenerek davacının kullandırılmayan izin sürelerine ait ücret
9. Hukuk Dairesi         2022/4745 E.  ,  2022/5452 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 23/01/2008-31/01/2013 tarihlerinde aktif satış sorumlusu olarak görev yaptığını, ...Sendikasına üye olup, sendika ile işyeri arasında düzenlenmiş Toplu İş Sözleşmesi bulunduğunu, iş akdinin işveren tarafından satılan bir aracın bedelinin tahsil edilememesi sebebi ile, bu meblağın davacının maaşından kesinti tahsili yoluna gidildiğini, davacının bunun üzerine istifa dilekçesi verdiğini, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, ulusal bayram genel tatili ve yıllık izin ücretlerinin ödenmediğini, işe girerken davacının borçlu olarak imzaladığı ve eşinin de kefil olduğu 20.000,00 TL bedelli bononun alındığını, bunun da iade edilmediğini, belirterek kesinti yapılan ücretin, fazla mesai alacağının, yıllık izin ve ulusal bayram genel tatil alacağının en yüksek işletme kredi faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının belirsiz alacak olarak açıldığını, diğer alacakların kısmi dava olduğunu ileriye sürmüş, ayrıca davacıdan alınan 20.000,00 TL' lik bononun iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, öncelikle zaman aşımı itirazında bulunmuş, davacının iş akdini yeni iş bulması sebebi ile feshettiğini, ücretinden herhangi bir kesinti yapılmadığını, prim usulü ile çalıştığını, fazla mesai alacağının bulunmadığını, bankaya yapılan ödemelerin itirazı kayıt konulmadan alındığını, satış primlerinin fazla çalışmayı karşılaması durumunda fazla çalışma alacağının doğmayacağını, davacının kimi zaman aylık primlerinin maaşının 5-6 katı tutarında olduğunu, davacıdan işe girdiği tarihte bono vasfı taşımayan taahhütname alındığını, üzerinde vade, düzenleme tarihi, senet ibarelerinin bulunmadığını, bono vasfında olsa dahi, zaman aşımına uğramış olduğunu, ciro edilemeyen ve menkul kıymeti bulunmayan bir belge olup, geçerli bir bononun bulunmadığını, bakiye izin alacağının da bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Karar Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 11.06.2020 tarih 2016/32468 esas, 2020/6580 karar sayılı ilamıyla “(…)Dosya içerisinde bulunan, davacıya ait imzasız ücret bordrolarında, toplam 72 gün karşılığı yıllık izin ücreti tahakkuk ettirildiği, ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu dönemlerde davalı işveren tarafından tahakkuk ettirilen yıllık izin ücretinin çıplak brüt ücrete dahil olduğu ve davacıya bu dönemlerde çıplak brüt ücret üzerinden ödeme yapıldığı, imzasız olan bu bordrolar ile davacıya yıllık izin kullandırıldığının ya da yıllık izin ücretinin ödendiğinin ispatlanamadığı belirtilerek, tüm döneme ilişkin yıllık izin alacağı hesaplandığı anlaşılmaktadır. Ancak davacının dava dilekçesindeki yıllık izin alacağı talebi 42 güne ilişkin olup bu talep davacıyı bağlayıcı mahiyettedir. Nitekim kabul edilen hesaplamada davacının 4 yıllık çalışmasına karşılık 120 gün yıllık izne hak kazandığı kabul edilmiş ise de davacının çalışma süresine göre hak kazandığı yıllık izin süresi 150 gün olup, bordrolarda yer alan 72 günlük tahakkuk ve ödenen 33 günlük süre mahsup edildiğinde 45 günlük yıllık izin süresi kalmaktadır. Bu süre davacının dava dilekçesindeki iddiası ile örtüşmektedir. Hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; Mahkemece, davacı asilin bordrolarda yer alan tahakkuklardaki izin sürelerini kullanıp kullanmadığı hususunda beyanı alınmalı bundan sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre kazanılmış usulü haklar gözetilerek bir karar verilmelidir. Bu husus dikkate alınmaksızın karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. (...)Dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler ile tanık beyanları dikkate alındığında davacının haftalık 9 saat fazla mesai yaptığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacı ile aynı işyerinde çalışan işçiye ait Dairemiz incelemesinden geçen 2016/21555 esas nolu emsal dosyada kabul edildiği üzere davacının haftalık 9 saat fazla mesai yaptığının kabulü ile yukarıda belirtilen hesaplama yöntemine göre fazla mesai alacağının belirlenmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulmuş ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında uyuşmazlık davacı işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada ilişkinin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.
    Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
    Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının çalışma süresine göre hak kazandığı yıllık izin süresi 150 gün olup, bordrolarda yer alan 72 günlük tahakkuk ve ödenen 33 günlük süre mahsup edildiğinde 45 günlük yıllık izin süresi kaldığı anlaşıldığı halde mahkemenin bu izin süresi için 108 gün belirlemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.


    SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi