Esas No: 2022/4825
Karar No: 2022/5362
Karar Tarihi: 27.04.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/4825 Esas 2022/5362 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı şirkette demirci ustabaşı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini ve işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem, ihbar tazminatları, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ve ulusal bayram/genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı ise alacak taleplerinin belirlenebilir olmadığını ve dava konusu alacakların varlığının ispatlanamadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacak şekilde iş sözleşmesinin sona erdiği, fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacaklarının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Bölge adliye mahkemesi, İlk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar vermiştir. Ancak, Yargıtay kararı, tanıkların beyanlarının yanı sıra işçinin yaptığı işin niteliği ve çalıştığı işyerinin özelliği, kesinleşmiş mahkeme kararları gibi yan delil ve olguların da göz önünde bulundurulması gerektiğine işaret ederek, ilk derece mahkemesinin kararının bozulmasını öngörmüştür. Kanun maddeleri: Milletlerarası
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 25. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 18. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirketin yurt dışı projelerinde fasılalarla 2008-2014 yılları arasında demirci ustabaşı olarak çalıştığını, son net ücretinin 1.260-1.320 USD olduğunu, davacının iş sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davada Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davacının alacak taleplerinin belirlenebilir olduğunu, belirsiz alacak davası ikame edilmeyeceğini, hukuki yarar yokluğu nedeni ile davanın reddedilmesi gerektiğini, davacının alacak taleplerine karşı zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, davalı firma ile Cadell firması arasında mal ve hizmet sözleşmesi olduğunu, asıl işveren-alt işveren ilişkisi olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacak şekilde sona erdiği, her ne kadar davacı fazla çalışma yaptığını, hafta tatili ve genel tatillerde çalıştığını beyanla bu alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiş ise de bu hususta herhangi bir yazılı delilin dosyaya sunulmadığı, dinlenen davacı tanıklarının davalı işverene karşı açılmış davalarının bulunduğu, söz konusu alacaklarının varlığının ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davacı vekili ile davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Gerekçe:
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı noktasında toplanmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Aynı ispat kuralları hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları için de geçerlidir.
Çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma, hafta ve genel tatili alacaklarının ispatında salt husumetli tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte yan delil ya da olgularla desteklenen husumetli tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu çerçevede; işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, iş müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar yan delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.
Somut uyuşmazlıkta; davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar veren Bölge Adliye Mahkemesince, husumetli tanık anlatımı dışında bir delil olmadığı gerekçesiyle dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının isabetli olduğu kabul edilmiş ise de; yukarıda işaret edildiği üzere tanıklar husumetli bile olsa, davacının yaptığı işin niteliği ve çalıştığı işyerinin özelliği, aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin Dairemiz incelemesinden geçerek kesinleşmiş mahkeme kararları dikkate alındığında (Örneğin bkz. Dairemizin 22.09.2021 tarihli, 2021/8011 Esas ve 2021/12586 Karar sayılı onama ilamı), yan delil ya da olgularla desteklenen husumetli tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Hal böyle olunca davacı tanıklarının davacı ile birlikte çalıştıkları süreler de dikkate alınarak bu tanıkların beyanlarının değerlendirilmesi gerekir.
Davacının yaptığı işin niteliği ve çalıştığı işyerinin özelliği ile kesinleşmiş mahkeme kararları gözetilmeden ve salt husumetli oldukları gerekçesiyle tanık beyanları hiç dikkate alınmadan dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.04.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.