Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/7781 Esas 2017/1504 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7781
Karar No: 2017/1504
Karar Tarihi: 18.05.2017

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/7781 Esas 2017/1504 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/7781 E.  ,  2017/1504 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Asıl davada davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı şirket arasında arasında 25.05.2007 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkillerinin sözleşmeye uygun şekilde arsayı her türlü ağaç ve yapıdan arındırarak ve inşaata hazır elverişli şekilde yükleniciye teslim ettiklerini, diğer davalı arsa sahiplerinin ise edimlerini yerine getirmediklerini, davalıların halen arsa üzerindeki gecekondularını kullanmaları ve bunlardan kira geliri elde etmelerine rağmen müvekkillerinin bu imkan ve gelirlerden yoksun kaldıklarını, yüklenicinin davalı arsa sahiplerinin arsayı boşaltmaları için hiçbir talep ve müdahalede bulunmadığını, arsanın inşaata uygun halde teslimini arsa sahiplerine ihtarname ile bildirmekle yükümlü olmasına rağmen bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bu nedenle müvekkillerinin zarara uğradığını, ayrıca müvekkillerinin başka yükleniciyle sözleşme yapma imkanları da olmadığından zarara uğradıklarını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile şimdilik 5.000,00 TL cezai şart ile 2.500,00 TL menfi zararlarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davada davacılar vekili asıl davadaki gerekçelerle sözleşmenin feshi ile birleşen davanın davacıları lehine şimdilik 5.000,00 TL cezai şart ve 2.800,00 TL menfi zararın tahslini talep ve dava etmiştir.
    Asıl ve birleşen davada davalılar ... ve ..., sözleşmenin 3. maddesine göre yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğini, inşaatın yapılmamasından dolayı kusurlarının bulunmadığını, davacılar gibi mağdur olduklarını, cezai şart koşulunun ve arsa üzerindeki müştemilatın arsa sahipleri tarafından kaldırılması şartının sözleşmede bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
    Asıl ve birleşen davada diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; arsa boş olarak teslim edilmediğinden davalı yüklenicinin akdin feshinden veya davacıların zararından sorumlu olmadığı, davalı gerçek kişilerin sözleşmeye uymayarak davacıya zarar verdikleri, ancak kira yardımı ve cezai şartın tarafların sözleşmeye uyması .halinde yüklenicinin ödeyeceği borçlardan olduğu, davacıların sözleşme sebebiyle menfi zararı olmadığı, sözleşme yapılabilmesi için masraf ettiklerini belgeleyemedikleri, ayrıca başka yüklenici ile önceden alabileceklerinden daha azına razı olarak yeniden sözleşme yapıldığının da ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen davada davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle fesih konusunda taraf iradelerinin birleşmiş bulunmasına, davadan sonra üçüncü bir şahısla yeni bir arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmış olmasına göre, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.