Esas No: 2022/4225
Karar No: 2022/5366
Karar Tarihi: 27.04.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/4225 Esas 2022/5366 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı işverenin çalıştırdığı işçinin ücretinin düşük gösterildiği, farklı işverenler yanında farklı tarihlerde sigortalı gösterildiği ve iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın sona erdirildiği gerekçesiyle açılan alacak davasının İlk Derece Mahkemesi tarafından kısmen kabul edildiği ve yapılan istinaf başvurusunun reddedildiği; ancak Yargıtay'ın bozma kararı verdiği ve imzalı bordrolarda tahakkuk bulunan ayların fazla çalışma ile hafta tatili hesabı dışında bırakılmaması gerektiği belirtilerek dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderildiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun usuli kazanılmış hak kavramı ele alınmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bünyesinde işçilerden sorumlu formen olarak 21.03.2016-18.06.2018 tarihleri arasında çalışırken resmi kayıtlarda ücretinin düşük gösterildiğini, farklı işverenler yanında farklı tarihlerde sigortalı gösterildiğini, davalı şirket ile sigortalı gösterildiği diğer şirketler arasında irtibat bulunduğunu, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı neden olmaksızın sona erdirildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının sigorta kayıtlarında belirtilen ayrı dönemlerde ayrı işyerlerinde çalıştığını, davacının müvekkili firmada geçen hizmet süresi uyarınca kıdem tazminatına hak kazanamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararı:
Bölge Adliye Mahkemesince, davalının istinaf başvurusu yerinde olmadığından esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Bozma Kararının Özeti:
Dairemizin 07.06.2021 tarih ve 2021/5730 Esas, 2021/9965 Karar sayılı ilamı ile; "Somut uyuşmazlıkta, davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ekinde imzalı bordrolar ibraz edilmiş olup bu bordrolarda fazla çalışma ücreti ile hafta tatili ücreti tahakkukları olduğu görülmektedir.Yukarıda da izah edildiği üzere imzalı bordro ile tahakkuk bulunan ayların fazla çalışma ile hafta tatili hesaplamasından dışlanması gerektiğinin düşünülmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bozma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamakla birlikte, bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Yargıtayın vermiş olduğu bozma kararına uymuş olan mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı, bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.
Somut uyuşmazlıkta, Dairemizin bozma ilamı ile imzalı bordrolarda tahakkuk bulunan ayların fazla çalışma ile hafta tatili hesaplamasından dışlanması gerektiği yönünde bozma yapılmış olup bu konuda davalı yararına usuli müktesep hak oluştuğundan, hükme esas alınan bilirkişi raporunda imzalı ücret bordrolarında tahakkuk bulunan ayların dışlanması yerine tahakkuların mahsup edilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebepten İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.