Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/1917 Esas 2020/5333 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1917
Karar No: 2020/5333
Karar Tarihi: 03.06.2020

Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/1917 Esas 2020/5333 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, 4733 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkum edilmiş, ancak bu suçun işlendiği tarihte yürürlükte olan kanun maddesi değiştirildiği için, hükmün bozulması gerektiği savunulmuştur. Temyiz incelemesi sonrasında da yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. Sanık hakkında hak yoksunluğuna karar verilmesine rağmen Anayasa Mahkemesi'nin kararı sonrasında yeniden değerlendirme yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kanun maddeleri ise şöyledir:
- 4733 sayılı Kanun'un 8/4. maddesi: Suçun işlendiği tarihte yürürlükte olan kanun maddelerinin uygulanması gerektiğini belirtir.
- 6455 sayılı Kanun'un 3/18. maddesi: Aykırılık suçunu düzenler.
- 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi: Hak yoksunluğuna karar verileceği durumları belirtir.
- 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi: Hükmün bozulması durumunda yeniden değerlendirme yapılmasını sağlar.
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi: Hükmün bozulduğu durumlarda CMUK'nin ilgili maddelerine göre hareket edilmesini belirtir.
19. Ceza Dairesi         2020/1917 E.  ,  2020/5333 K.

    "İçtihat Metni"



    4733 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda sanığın mahkumiyetine dair, Kahramankazan Asliye Ceza Asliye Ceza Mahkemesince verilen 13.11.2014 gün ve 2013/216 Esas, 2014/189 karar sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine,
    Dairemizin 29/01/2020 gün ve 2019/27905 Esas, 2020/599 sayılı ilamıyla, hükmün onanmasına karar verilmiştir. Anılan kararda, suç tarihinin 20.05.2013 olduğu ve sanığın eyleminin 5607 sayılı Kanun"un 11.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6455 sayılı Kanun ile değişik 3/18. maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeden, yazılı şekilde 4733 sayılı Kanun"un 8/4. maddesine göre hüküm kurulması aleyhte temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmadığına ilişkin eleştiri yapılmıştır.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/02/2020 gün ve 7-2015/286489 sayılı yazısı ile;
    Temyiz incelemesine konu yerel mahkemesinin mahkumiyet hükmüne esas suçun suç tarihi 20.05.2013 tarihidir. Suçun işlendiği tarihte mahkumiyet hükmünün kurulu olduğu 4733 sayılı Kanunun 8/4. madde ve fıkrası, 11 Nisan 2013 tarih ve 28615 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı "Gümrük Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 31. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. Lehe Kanun uygulaması TCK m. 7/2 uyarınca "suçun işlendiği zaman yürürlükte olan Kanun ile sonradan yürürlüğe giren Kanun" karşılaştırması suretiyle yapılabilir. Hiç bir şekilde suçun işlendiği tarihten önce yürürlükte olan Kanun maddesine dayalı olarak hüküm kurulamaz. Sonuç cezanın süre olarak lehe oluşu ve aleyhe talep olmaması nedeniyle korunma zorunluluğu, suç tarihinde veya sonrasında yürürlükte olmayan Kanun maddesine dayalı olarak hüküm kurmayı haklı kılamaz. Açıklanan nedenle yerel mahkemenin mahkumiyet hükmünün bozulması gerektiğinden bahisle itiraz edilmiştir.
    6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun"un yürürlüğe girmesi üzerine anılan Kanunun 99. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nin 308.maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"ndan yapılan itiraz üzerine dosya incelenerek gereği düşünüldü,
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz dilekçesinde ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden KABULÜNE,
    Dairemizin 29/01/2020 gün ve 2019/27905 Esas, 2020/599 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
    Kahramankazan Asliye Ceza Asliye Ceza Mahkemesince verilen 13.11.2014 gün ve 2013/216 Esas, 2014/189 karar sayılı hükmünün yeniden incelenmesi sonucunda;
    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi,kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Suç tarihinin 20.05.2013 olduğu ve sanığın eyleminin 5607 sayılı Kanun"un 11.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6455 sayılı Kanun ile değişik 3/18. maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeden, yazılı şekilde 4733 sayılı Kanun"un 8/4. maddesine göre hüküm kurulması,
    2-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK 326/Son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 03.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.