22. Hukuk Dairesi 2012/12314 E. , 2013/1952 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı işçi, ... sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının ... sözleşmesinin, yapılan görev değişikliğini kabul etmemesi sebebi ile haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı ve davacı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
...-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ve davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
...-Dosya içeriğine göre, davacı vekilinin ıslah dilekçesi ile artırdığı miktar için faiz talebinde bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, talep olmamasına rağmen ıslahla artırılan kısma faiz işletilmesi doğru olmamıştır.
...- İhbar tazminatı yönünden taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
Dosya içeriğine göre davacının ... sözleşmesinin, çalışma koşullarında yapılan değişikliği kabul etmediğini bildirmesi üzerine işverence haklı olmayan sebeple feshedildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece ihbar tazminatı talebinin hüküm altına alınması gerekirken reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Bozma sebeplerine göre davacının diğer temyiz sebebi inceleme konusu yapılmamıştır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.02.2013 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Davacının ıslah dilekçesi ile kıdem tazminatı miktarını artırmak suretiyle dava dilekçesini kısmen ıslah ettiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kısmi ıslahta dava dilekçesinin sadece miktar yönü düzeltilmiş olup, dava dilekçesinin diğer kısımlarının geçerli olduğunun kabulü gerekir. Başka bir anlatımla, dava dilekçesinin faiz ile ilgili kısmı ıslahla artırılan miktar için de geçerlidir. Davacının faiz talebini ıslah dilekçesinde tekrar etmesinin anlamı yoktur. Aksi halde dava dilekçesinin miktar dışındaki tüm unsurlarına ıslah dilekçesinde de yer verilmesi gerekir ki, kısmi ıslahta bunun gereksizliği ortadadır. Somut olayda ıslaha konu usul işlemi dava dilekçesi olup, davacının dava dilekçesindeki diğer unsurların aynen devam ettiği yönünde iradesinin mevcut olduğu, bunun ayrıca ve özel olarak belirtilmesinin gerekmediği kabul edilmelidir.
Dava konusu miktarın artırılması suretiyle davanın kısmen ıslahı ile ek dava bazı yönlerden benzerlik gösterse de, esas itibariyle farklı müesseseler olduklarından ıslahla ilgili sorunların yine ıslah müessesi çerçevesinde çözümlenmesi gerekir. Başka bir anlatımla kısmi ıslahla ortaya çıkan hukuki sorunların ek dava müessesi ile çözümlenmesi her zaman doğru olmaz. Bu bağlamda temerrüt dolayısıyla faizin başlangıcı ve zamanaşımına ilişkin sorunların çözümü yönünden kısmi ıslah ile ek dava paralellik göstermekte ise de, ek davada faize karar vermek için talep şartı kısmi ıslahta aranmamalıdır. Başka bir anlatımla, dava dilekçesinde faiz istenmiş olması kaydıyla, miktar artırmak suretiyle yapılan kısmi ıslahta ayrıca faiz istenmesi gerekmez.
Somut olayda davacı dava dilekçesinde faiz talebinde bulunmuş olup, ıslah dilekçesinde ayrıca istemesine gerek olmadığından, ıslahla artırılan kıdem tazminatı miktarına da faiz yürütülmesi isabetli olduğundan sayın çoğunluğun görüşü doğrultusunda oluşturulan mahkeme kararının ikinci bendinde belirtilen bozma gerekçesine katılamıyorum.05.02.2013