Esas No: 2021/1602
Karar No: 2021/5126
Karar Tarihi: 21.12.2021
Danıştay 2. Daire 2021/1602 Esas 2021/5126 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/1602
Karar No : 2021/5126
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. .. .
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:.. sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : 4. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacı, 2015 yılı terfi döneminde 3. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davalı idarece davacı hakkında liyakat değerlendirilmesi yapılmaksızın terfi etmez kararı verildiği iddia edilmişse de dava dosyasında bulunan … günlü, … sayılı işlemde liyakat yönünden terfi etmez kararı verilen kişilerin isminin yer aldığı listede davacının da adının bulunması ve bununla birlikte davacının ve tebliğ edenin imzalarının bulunduğu 19/10/2015 tarihli tebliğ ve tebellüğ belgesinde de davacı hakkında liyakat yönünden terfi etmez kararı verilmiş olduğu görüldüğünden, davacının liyakat yönünden değerlendirilmiş olduğu kanaatine varılmış olup, dosyanın bu yönden incelendiği; ilgili Yasa ve Yönetmelik kurallarının birlikte değerlendirilmesinden, bir amirin bir üst rütbeye terfi ettirilip ettirilemeyeceği konusundaki temel iki ölçütün kıdem ve liyakat olduğu, buna göre bir terfi döneminde terfi etmeyi hak eden amirlerin kıdemlerine göre sıralanmasından sonra belirlenen sıralamaya göre her birinin liyakat yönünden değerlendirilmesi, liyakat yönünden yeterli görülenlerin terfi ettirilmesi, yeterli görülmeyenlerin ise terfi ettirilmemesinin gerektiği, liyakatin yerinde olup olmadığının değerlendirilmesinde ise personelin aldığı sicil, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmişte alınmış cezalar, geçirilen ve devam eden soruşturmaların niteliğinin bir bütün olarak dikkate alınması gerektiği, davalı idarenin personelinin bir üst rütbeye terfi ettirilmesi konusunda takdir yetkisi bulunduğu açık ise de bu yetkinin mevzuatta öngörülen kıdem, sicil, ödül ve takdirnameler, eğitim ve öğrenimle kazanılan bilgi, beceri ve davranışlar ile geçmişte alınmış cezalar, geçirilen ve devam eden soruşturmalar gibi ölçütler gözetilerek kullanılması, belirtilen ölçütlerin terfi işlemlerinde uygulanması sırasında da eşit, objektif ve istikrarlı bir uygulamanın sağlanmasının hukuk devleti ilkesinin gereği olduğu, eşit, objektif ve istikrarlı bir uygulamanın yapılıp yapılmadığının ise ancak söz konusu ölçütlerin, terfi işlemlerinde nasıl dikkate alındığının idarece açıklanması sonucunda anlaşılabileceği, dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının yukarıda yer verilen ölçütlerden hangilerine göre terfi ettirilmediğinin idarece somut bilgi ve belgelere dayalı olarak ortaya konulmadığı görüldüğünden dava konusu işlemde hukuka uyarlılık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 2015 yılı Yüksek Değerlendirme Kurulunda 4. sınıf emniyet müdürü rütbesinden 3. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi için (950) personelin terfi durumunun görüşüldüğü ve yapılan değerlendirme sonucunda (418) personelin terfi ettirilmesine, (1) personelin adli soruşturma sonucuna göre terfi ettirilmesine, (531) personelin terfi ettirilmemesine karar verildiği, ancak, 2015/3 sayılı Yüksek Değerlendirme Kurulu Kararının 3. maddesinde, “YDK tarafından yapılan değerlendirmede; 3201 sayılı Kanunun 55 inci maddesinin üçüncü fikrasında belirtilen rütbelere göre azami kadro oranı ve Bakanlık Makamının rütbelere göre terfi ettirilecek kadro sayılarına ilişkin 24/07/2015 tarihli onayına bağlı kalınarak, 3. Sınıf ve 4. Sınıf Emniyet Müdürü rütbesinde 2 yıl bekleme süresini dolduranlar ile Emniyet Amiri rütbesinde 3 yıl bekleme süresini dolduran ve aynı hukuksal durumda bulunan personel hakkında eşitlik ilkesi çerçevesinde, herhangi bir liyakat değerlendirmesi yapılmaksızın prensip olarak terfi ettirilmemesine, bu kapsamda bulunan personelin terfi durumunun, 3201 sayılı Kanun ve Yönetmelik hükümleri çerçevesinde 2016 yılında toplanacak YDK tarafından değerlendirilmesine karar verilmiştir.” şeklinde karar alındığı, bu çerçevede 2015 yılında bir üst rütbeye terfi durumu değerlendirmeye alınan 4. sınıf emniyet müdürleri için hazırlanan kıdem sıralamasında 390. sırada yer alan davacının 3. sınıf emniyet müdürü rütbesine terfi durumunun … günlü, … sayılı Yüksek Değerlendirme Kurulunda görüşüldüğü ve anılan Kurul kararının 3. maddesi kapsamında davacı hakkında liyakat değerlendirmesi yapılmaksızın “terfi etmez” kararı verildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Mahkeme kararının dava konusu işlemin iptaline yönelik kısmının gerekçesinin değiştirilmesi suretiyle onanması, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemi yönünden hüküm kurulmaması nedeniyle bu kısım yönünden anılan kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay (Kapatılan) Onaltıncı Dairesi tarafından Danıştay Başkanlık Kurulunun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 1. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Danıştay Beşinci Dairesine, Danıştay Beşinci Dairesi tarafından ise, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
4. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan davacının 2015 yılı terfi döneminde 3. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmemesi üzerine anılan işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 4638 sayılı Yasa ile değişik 55. maddesinde; emniyet müdürlüğü sınıfları ve en az bekleme süreleri belirtilip terfilerin kıdem ve liyakata göre yapılacağı, rütbede belirlenen zorunlu bekleme süreleri sonunda bir üst rütbeye terfi edebilmek için bekleme süresi içindeki yıl sayısı kadar iyi veya çok iyi performans değerlendirme puanı alınması ve bir üst rütbede boş kadronun olması gerektiği ve kıdem sırasının her yıl duyurulacağı, polis amirlerinin bir üst rütbeye terfiinde bu rütbedeki fiili çalışma süresinin esas alınacağı ve kıdem sırasının tesbitinde bulunulan rütbeye terfi tarihinin esas alınacağı hükme bağlanmıştır.
3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 6638 sayılı Kanun ile değişik "Terfi ve atama" başlıklı 55. maddesinde ise, "...Rütbelere terfi ettirilecek personelin kurullarda görüşülmesi kıdem sırasına göre, rütbelere terfiler ise bu maddede öngörülen sınav ve eğitim şartı saklı kalmak üzere liyakate göre yapılır." hükmü yer almaktadır.
Bu maddeye dayanılarak hazırlanan ve 10/05/2015 günlü, 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik'in 4. maddesinde "Liyakat", personelin bir üst rütbedeki görevlerin gereklerini yerine getirebilme niteliği olarak tanımlanmış; "Merkez ve Yüksek Değerlendirme Kurullarının değerlendirme ve karar usulü" başlıklı 20. maddesinde, "(1) Merkez ve Yüksek Değerlendirme Kurulları, terfi edecek personel hakkında;
a) Bulunduğu rütbedeki performans değerlendirme, başarı ve üstün başarı belgesi bilgilerini,
b) Mesleki bilgi, beceri ve davranışları ile geçmiş hizmetlerini,
c) Bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, adli mercilerce verilen cezalarını,
ç) Bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, verilen disiplin cezalarını,
d) Hakkında devam etmekte olan soruşturma ve kovuşturma bilgilerini,
e) Bu Yönetmelikte belirtilen sınavlar sonucunda elde ettiği başarı durumlarını dikkate alarak belirleyecekleri liyakat koşullarına göre değerlendirerek, edinecekleri kanaate göre oy çokluğu ile karar verirler.
(2) Birinci fıkranın (d) bendi kapsamında yapılacak değerlendirmede; soruşturma açılmasına neden olan ihbar ve şikâyetlerin personeli mağdur etmek amacıyla yapıldığı yönünde Kurul üyelerinde kanaat oluşması halinde, yapılan soruşturma ve kovuşturmalar dikkate alınmaz.
(3) Liyakatli olduğu değerlendirilen personel hakkında; terfi edeceği rütbede boş kadro bulunması halinde “Terfi eder.”, boş kadro bulunmaması halinde “Kadrosuzluk nedeniyle terfi etmez.” kararı verilir. Bir üst rütbeye terfi etmek için yetersiz görülen personel hakkında ise “Terfi etmez.” kararı verilir." hükmüne; "Kurullara hazırlık ve toplanma zamanı" başlıklı 21. maddesinde ise, "(1) Genel Müdürlük Personel Dairesi Başkanlığı tarafından;
a) Yıl içinde terfi edecek polis amirlerinin sicili, adı, soyadı, rütbesi, grubu, bulundukları rütbedeki bekleme süreleri, bulunduğu rütbe ve üst rütbeye terfi tarihleri, performans değerlendirme puanlarının ortalaması, bulunduğu rütbedeki cezaları, başarı ve üstün başarı belgeleri, rütbede değerlendirilmeyecek süre ve sebepleri, yazılı ve sözlü sınav sonuçları, yöneticilik ile ilgili hizmetiçi eğitim başarı durumları ve liyakate esas alınacak diğer bilgi ve belgeler ilgili değerlendirme kuruluna sunulur." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
3201 sayılı Kanun'un 6638 sayılı Kanun ile değişik 55. maddesi ile Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik hükümleri dikkate alındığında; rütbelere terfi ettirilecek personelin kurullarda görüşülmesinin kıdem sırasına göre, rütbelere terfilerin ise liyakate göre yapılacağı anlaşılmaktadır.
Buna göre, rütbelere terfi ettirilecek personelden; liyakatli olduğu değerlendirilen personel hakkında kadronun bulunması halinde "terfi eder" kararı, kadro bulunmaması halinde ise "kadrosuzluk nedeniyle terfi etmez" kararı verilmesi, bir üst rütbeye terfi etmek için liyakat yönünden yeterli görülmeyen personel hakkında “terfi etmez” kararı verilmesi; personelin liyakat koşullarına göre değerlendirilmelerinde ise, bulunduğu rütbedeki performans değerlendirme notunun, başarı ve üstün başarı belgesi bilgilerinin, mesleki bilgi, beceri ve davranışları ile geçmiş hizmetlerinin, bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, adli mercilerce verilen cezalarının, verilen disiplin cezalarının, hakkında devam etmekte olan soruşturma ve kovuşturma bilgilerinin ve Yönetmelikte belirtilen sınavlar sonucunda elde ettiği başarı durumlarının bir bütün halinde dikkate alınması gerekmektedir.
Diğer taraftan, davalı idarenin, ilgili personelin bir üst rütbeye terfi ettirilmesi konusunda takdir yetkisi bulunduğu açık ise de bu yetkinin, yukarıda belirtilen kapsamda uygulanması sırasında eşit, objektif ve istikrarlı bir uygulamanın sağlanması hukuk devleti ilkesinin gereğidir.
Olayda, davalı idarece, Yüksek Değerlendirme Kurulunun 2015/3 sayılı kararının 3. maddesinde yer alan, “YDK tarafından yapılan değerlendirmede; 3201 sayılı Kanunun 55 inci maddesinin üçüncü fikrasında belirtilen rütbelere göre azami kadro oranı ve Bakanlık Makamının rütbelere göre terfi ettirilecek kadro sayılarına ilişkin 24/07/2015 tarihli onayına bağlı kalınarak, 3. Sınıf ve 4. Sınıf Emniyet Müdürü rütbesinde 2 yıl bekleme süresini dolduranlar ile Emniyet Amiri rütbesinde 3 yıl bekleme süresini dolduran ve aynı hukuksal durumda bulunan personel hakkında eşitlik ilkesi çerçevesinde, herhangi bir liyakat değerlendirmesi yapılmaksızın prensip olarak terfi ettirilmemesine, bu kapsamda bulunan personelin terfi durumunun, 3201 sayılı Kanun ve Yönetmelik hükümleri çerçevesinde 2016 yılında toplanacak YDK tarafından değerlendirilmesine karar verilmiştir.” şeklindeki kural uyarınca 2015 yılında bir üst rütbeye terfi durumu değerlendirmeye alınan 4. sınıf emniyet müdürleri için hazırlanan kıdem sıralamasında 390. sırada yer alan davacı hakkında liyakat değerlendirmesi yapılmaksızın “terfi etmez” kararı verildiği ileri sürülmekte ise de yukarıda ayrıntısına yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca davalı idare personelinin terfi değerlendirmelerinin liyakate göre yapılacağının ve yapılan değerlendirme sonucunda liyakatli olduğu değerlendirilen personel hakkında kadronun bulunması halinde "terfi eder", kadro bulunmaması halinde "kadrosuzluk nedeniyle terfi etmez", bir üst rütbeye terfi etmek için liyakat yönünden yeterli görülmeyen personel hakkında ise “terfi etmez” kararı verileceğinin kural bağlanmış olması ve anılan düzenlemeler karşısında Yüksek Değerlendirme Kurulunun 2015/3 sayılı kararının 3. maddesinin herhangi bir dayanağının olmadığı ve bu şekilde bir prensip kararı alınmasının hukuka aykırı olduğu dikkate alındığında, davalı idarece, davacının 2015 yılı itibarıyla 3. sınıf emniyet müdürlüğü rütbesine terfi durumunun, bulunduğu rütbedeki performans değerlendirme notunun, başarı ve üstün başarı belgesi bilgilerinin, mesleki bilgi, beceri ve davranışları ile geçmiş hizmetlerinin, bulunduğu rütbede, affa uğramış olsa bile, adli mercilerce verilen cezalarının, verilen disiplin cezalarının, hakkında devam etmekte olan soruşturma ve kovuşturma bilgilerinin ve Yönetmelikte belirtilen sınavlar sonucunda elde ettiği başarı durumlarının bir bütün halinde dikkate alınarak liyakat yönünden yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuki isabetsizlik görülmemiştir.
Diğer taraftan, İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemine yer verilmediği görülmekte ise de davacı tarafından anılan husus temyiz edilmediğinden aleyhe bozma yasağı gözetilerek, bu hususun kararı kusurlandırmadığı sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. …İdare Mahkemesince verilen ve hüküm fıkrası itibarıyla hukuka uygun bulunan … günlü, E:…, K:… sayılı kararın YUKARIDA BELİRTİLEN GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/12/2021 tarihinde temyize konu kararın iptale ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına oybirliğiyle, temyize konu kararın hüküm fıkrasında dava konusu işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal haklar hakkında karara yer verilmemesi yönünden ise oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Davaların karara bağlanması" başlıklı 22. maddesinin 1. bendinde, konular aydınlandığında meselelerin sırasıyla oya konulacağı ve karara bağlanacağı belirtilmiş olup; "Kararlarda bulunacak hususlar" başlıklı 24. maddesinin (b) bendinde, "Davacının ileri sürdüğü olayların ve dayandağı hukuki sebeplerin özeti istem sonucu ile davalının savunmasının özeti"; (e) bendinde, "Kararın dayandığı hukuki sebepler ile gerekçesi ve hüküm; tazminat davalarında hükmedilen tazminatın miktarı" kararlarda belirtilecek hususlar olarak sayılmıştır.
Diğer taraftan, anılan Kanun'un temyize tabi ilk kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/c bendinde yer alan "usul hükümlerine uyulmamış olunması" hususu, temyiz incelemesi sırasında Mahkeme kararını bozma nedenleri arasında gösterilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından, 05/11/2015 tarihli dava dilekçesinde 2015 yılı terfi döneminde 3. sınıf emniyet müdürlüğüne terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesinin istenildiği ve temyize konu karar ile dava konusu işlem hakkında karar verildiği; ancak, işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların yasal faiziyle birlikte iadesine yönelik talep hakkında herhangi bir hüküm kurulmadığı görülmektedir.
Bu durumda; dava konusu işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların yasal faiziyle birlikte iadesine ilişkin talep hakkında da bir karar verilmesi gerektiğinden, eksik hüküm nedeniyle, temyize konu kararın bu kısmının bozulması gerektiği görüşüyle, çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.