Esas No: 2020/998
Karar No: 2022/4798
Karar Tarihi: 15.02.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/998 Esas 2022/4798 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, tehdit ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından mahkumiyet hükmü aldı. Ancak mahkeme, kararda bazı hatalar tespit etti. Örneğin suç tarihi, yanlış belirtilmişti ve tehdit suçuna ilişkin incelemede mükerrer yargılama yapıldığı ortaya çıktı. Ayrıca, basit yargılama usulüne ilişkin Anayasa Mahkemesi kararı nedeniyle, CMK'nın 251/1. maddesi kapsamındaki suçlar yönünden yeniden değerlendirme yapılması gerektiği ifade edildi. TCK'nın 43. maddesi zincirleme suçlar hakkında düzenleme yaparken, CMK'nın 225/1. maddesi ise iddianameye uygunluğu ve davanın konusunu belirler.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Gerekçeli karar başlığında "16/01/2014–27/01/2014" olan suç tarihlerinin "16/01/2014" olarak gösterilmesi,
2) Kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma ya da aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunulması eylemlerinin bir kez yapılmasının yeterli olmadığı, eylemlerin ısrarla tekrarlanması, süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükûnunu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir.
Yargılamaya konu somut olayda, sanığın defalarca katılanı aradığı, katılanın açmaması üzerine sanığın bir çok defa evin önüne giderek ve zile basarak katılandan telefonunu açmasını istediğinin iddia edilmesi, ancak; HTS raporunun incelenmesinde belirtilen tarihlerde taraflar arasındaki sık ve yoğun görüşmelerin gerçekleştiğinin anlaşılması, evin önüne gelip zile basma şeklinde anlatılan eylemler için ise; sanığın bir kere eve geldiğini beyan etmesi, tanık ...'un ise aşamalardaki beyanlarında sanığın kapıya gelip katılanı tehdit ettiğini beyan etmesi karşısında; eve gelme eyleminde ısrar unsurunun ve telefonla yapılan görüşmelerde ise tehdit dışında rahatsız etme saikinin ne şekilde oluştuğu tartışılmadan ve,
Mahkemece kabul edilen evin önüne okunmuş su dökme eyleminde ise; 5271 sayılı CMK'nın 225/1. maddesi gereğince iddianamede gösterilen ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılması, davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulmasının kanuna aykırı olduğu, somut olayda, iddianamenin anlatım kısmında, sanığın telefonla arama ve aramalarına cevap verilmemesi üzerine evin önüne gelip zile basarak telefonun açılmasını istemesi eylemlerinden kamu davası açıldığı, sanığın katılanın evinin önüne okunmuş su dökme eylemine dair anlatım bulunmadığı gözetilmeden, iddianamede dava konusu yapılmayan eylemden hüküm kurulmak suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 225. maddesine uyulmayarak hüküm kurulması,
3) Tehdit suçu yönünden yapılan incelemede;
... Asliye Ceza Mahkemesinin 08/10/2020 tarih, 2019/654 esas ve 2020/257 karar sayılı ilamında, aynı sanığın aynı mağdura karşı 16/01/2014 tarihinde işlediği tehdit eylemi nedeniyle mahkumiyet hükmü kurulması, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 21/05/2015 tarih, 2014/489 esas ve 2015/437 karar sayılı ilamında, yine aynı sanığın aynı mağdura karşı 2013-2014 olarak gösterilen suç tarihinde işlediği tehdit eylemi nedeniyle mahkumiyet hükmü kurulması ve inceleme konusu dava dosyasının suç tarihi olan 16/01/2014 ve 27/01/2014 tarihlerinin de 2019/564 esas sayılı dosyanın suç tarihini içermesi ve 2014/489 esas sayılı dosyanın suç tarihinin de hukuki ve fiili kesinti gerçekleşmeden işlenmiş olabileceğinin anlaşılması karşısında, ilgili dava dosyaları getirtilerek, aşamasına göre bu dava ile birleştirilmesi, mükerrer yargılamanın önüne geçilmesi, tüm deliller birlikte değerlendirilerek TCK'nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4) Kabule göre de,
17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesiyle değişik CMK'nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK'ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 esas, 2021/4 karar sayılı kararıyla "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa'nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 7 ve CMK'nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ... ve müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.