Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/2140 Esas 2017/9627 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Nüfus Kaydının Düzeltilmesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.


KARAR
Davacı ... dava dilekçesinde; nüfus kayıtlarında kendisinin, eşi ..."ın babası ve diğer davalı ..."ın kız kardeşi ve bu nedenle eşi ..."ın halası olarak göründüğünü, eşi ....ile resmi evlilik işlemlerinin yasaya uygun olarak yapıldığını ve müşterek çocukları bulunduğunu, nüfus kayıtlarındaki maddi hatanın resmi işlemlerde çelişkiye ve karışıklığa neden olduğunu ileri sürerek kaydının düzeltilmesini talep etmiş, mahkemece ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içersindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden;....1943 doğumlu ..."ın 1946 doğumlu ... isimli eşiyle müşterek çocukları olan ..."ın .... kızı 1977 doğumlu davacı ... ile evli olduğu, davacı ile halası görünen ..."ın eş olmaları nedeniyle karışıklık veya mutlak butlan ile batıl bir kayıt olduğu anlaşılmakta olup, mahkemece ...."nin nüfus kayıtları getirtilip evli olup olmadıkları tespit edilerek davanın niteliğinin belirlenmesi, nesebin reddi davası niteliğinde ise görevli mahkeme aile mahkemesi olacağından görevsizlik kararı, aksi takdirde deliller toplanarak oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar araştırılmadan davanın reddine karar verilmesi,
Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Somut olayda dava; nüfus kayıtlarında eş ve hala yeğen olarak görünen kayıtların düzeltilmesi istemine ilişkindir. Delillerinin toplanması, varsa tanıkların beyanının alınması, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek tüm delillerin birlikte değerlendirilmesinin yapılıp oluşacak sonucu göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 22.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.