12. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/2125 Karar No: 2014/4600 Karar Tarihi: 19.02.2014
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/2125 Esas 2014/4600 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2014/2125 E. , 2014/4600 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Büyükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 13/11/2013 NUMARASI : 2013/299-2013/853
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu tarafından şirketi temsile yetkili kişinin bonoda ıslak imzasının bulunmadığı belirtilerek takibin iptalinin istendiği, mahkemece hükme esas alınan rapor doğrultusunda "...inceleme konusu senet üzerindeki imzaların F.. A.."un ıslak imzalarından olmadığı, imzaların kaşe imzalar olduğu..."nun kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. 6102 Sayılı TTK.nun 776/1. maddesine göre takip konusu bononun kambiyo vasfını taşıması için; "...düzenleyen kimsenin imzasını " ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede sorumluluk için sadece imzadan sözedilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak öngörülmemiştir. 818 Sayılı BK. nun 14. maddesine göre ise, imza, üzerine borç alan kimsenin el yazısı olmak lazımdır. El yazısı ile atılacak imzanın şekli konusunda yasada hüküm bulunmamaktadır. Kişi, kendisine özgü belli karakterleri içeren sembolleri belirterek imza atabileceği gibi, ad ve soyadını bizzat el yazısı ile yazmak suretiyle de imza atabilir. Ancak borçlu, ad ve soyadını yazarken imza atmayı amaç edinmelidir. Somut olayda; borçlu şirketi temsile yetkili kişinin imzalarının kaşe imzalar olduğu anlaşılmaktadır. Borçlu şirket temsilcisinin elinden çıkmış ıslak imza bulunmaması nedeniyle yukarıda açıklanan imza unsurunu içermeyen takip konusu bono, kambiyo senedi vasfını taşımamaktadır. Bu durumda mahkemece İİK.nun 170/a-2. maddesi gereğince istemin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, itirazın kabulü ile takibin durdurulması yönünde hüküm tesisi doğru değil ise de; karar alacaklı tarafından temyiz edildiğinden aleyhe bozma yasağı ilkesi gereğince bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak İİK.nun 170/a. maddesinde öngörülmediği halde alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesi doğru olmadığından kararın bu nedenle bozulması gerekmekte ise de; anılan yanlışın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Büyükçekmece 2.İcra Hukuk Mahkemesi"nin 13.11.2013 tarih ve 2013/299 E. - 2013/853 K. sayılı kararının hüküm kısmının tazminat ve para cezasına dair (2) ve (3) nolu bentlerinin silinerek karar metninden çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.