5. Hukuk Dairesi 2021/4847 E. , 2021/13648 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ve davalı ... vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş; davalı ... vekili de temyiz dilekçesinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 23/11/2021 günü temyiz eden davalı ... ve aleyhine temyiz olunan davalı ... vekillerinin yüzlerine karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden temyiz eden davacılar vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak sözlü açıklamalar da dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulune karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalı ... vekillerince temyiz edilmiştir.
Yapılan incelemede; öncesinde 2640 m2 yüzölçümlü olan 280 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma nedeni ile ifraz olduğu ve ifrazla oluşan 2263 m2 yüzölçümlü dava konusu 1469 parsel sayılı taşınmazın, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 06.06.1988 tarih 1987/37 E-1988/99 sayılı kararı ile Kamulaştırma Kanununun 17. maddesi uyarınca Hazine adına tesciline karar verildiği, ifrazla oluşan 377 m2 yüzölçümlü 1468 parsel sayılı taşınmaz ile dava konusu 1469 parsel sayılı taşınmaz ... Belediye Başkanlığı"nın 13.04.2016 tarihli Encümen kararı ile 3194 sayılı Yasa uyarınca dava dışı diğer parsellerle birlikte imar uygulamasına tabi tutulduğu, 25.05.2016 tarihinde tapuya tescil edilen uygulama sonucunda, 1468 parsel sayılı taşınmazdaki davacı hisseleri, imar planında park alanında olan 726.51 m2 alanlı 1002 ada 9 parsel sayılı taşınmaza şuyulandırıldığı, bu taşınmazın 1468 parsel sayılı taşınmazdan başka bir yerde olduğu ve davacıların şuyulandırma sonrası bu parselde 1245/2400 hisseyle malik oldukları, 1469 parsel sayılı taşınmazın ise 9236.14 m2 alanlı 1002 ada 19 parsel sayılı taşınmaza şuyulandırıldığı, bu parselin dava konusu 1469 parsel sayılı taşınmaz ile aynı yerde olduğu ve tam hisse ile Maliye Hazinesi adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Dosyadaki delil ve belgelere göre davacılar ve davalı ... vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;
1)Her ne kadar Dairemizin 03.06.2014 tarih ve 2014/7696-15725E-K sayılı ilamı gereğince kamulaştırmadan arta kalan 377 m2 yüzölçümlü 1468 parsel sayılı taşınmazın da bedeline hükmedilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuş ve uyulan bozma ilamı gereğince bedeline hükmedilmiş ise de; dosya içindeki bilgi ve belgelerden; 25.05.2016 tarihinde tapuya tescili sağlanan imar uygulaması ile davacıların 1468 parsel sayılı taşınmazdaki hisseleri başka yerde bulunan 1002 ada 9 parsel sayılı taşınmaza şuyulandığı ve imar planında da park alanı olarak ayrıldığından davalı idarenin bu parsel yönünden sorumluluğu kalmadığı anlaşılmakla bu parsel yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi,
2)21/12/2019 tarihinde kabul edilerek 24/12/2019 gün 30988 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7201 sayılı Kanunun 6. ve 7. maddesi ve 09/06/2021 tarihinde kabul edilerek 19/06/2021 gün 31516 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7327 sayılı Kanunun 20. ve 27. maddeleri ile 2942 sayılı Yasaya eklenen ek-3, geçici 15. ve 17. maddeleri ile;
"Mülga 31/8/1956 tarihli ve 6830 sayılı İstimlâk Kanununun 16 ncı ve 17 nci maddeleri ile bu Kanunun mülga 16 ncı ve 17 nci maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılacak her türlü davada değer; taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih, değerleme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) tablosundaki aylık değişim oranları esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenir ve ortaya çıkan bedel hak sahibine ödenir. (Ek cümle:9/6/2021- 7327/20 md.) Bu hüküm, tebliği dâhil eksik veya hatalı kamulaştırma işlemleri bulunmasına rağmen idare adına tescil edilmiş olan taşınmazlar hakkında da uygulanır.
Geçici 15. maddesi ile “ Mülga 6830 sayılı Kanunun 16 ncı ve 17 nci maddeleri ile bu Kanunun mülga 16 ncı ve 17 nci maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılmış ve devam eden davalar, ek 3 üncü madde hükmü uygulanarak sonuçlandırılır.”
Geçici 17. maddesi ile “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla bu Kanunun ek 3 üncü maddesine eklenen cümle, bu cümleyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kanun yolu incelemesindekiler dâhil görülmekte olan davalarda da uygulanır ” hükmü getirilmiştir.
Ayrıca, her ne kadar Dairemizin 03.06.2014 gün ve 2014/7696-15725E/K sayılı bozma ilamında 6487 sayılı yasanın 22.maddesi ile Kamulaştırma Kanuna eklenen Geçici 7.madde nedeniyle ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1987/37-1988/99K sayılı sayılı Kamulaştırma Kanunun 17.maddesi uyarınca Hazine adına tesciline ilişkin dosyasında mahkeme kararı usulune uygun tebliğ edilen ... ve ... mirasçıları tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi sonucu itibariyle doğru bulunmuş ise de, 11/06/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 22.maddesi ile değişik 2942 sayılı Yasanın geçici 7.maddesi, Anayasa Mahkemesinin 13/11/2014 tarihli ve 2013/95 Esas - 2014/176 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olup, artık bu davada uygulama imkanı bulunmamaktadır.
Kamulaştırma Kanununun 25.maddesi gereği taşınmaz maliki yönünden hakların kullanılması, kamulaştırma kararının usulüne uygun tebliği ile başlar.
Dava konusu taşınmazda davacılar murisleri ... ve ... ile bozma ilamında adı geçmeyen ...."ye kamulaştırma tebligatı usulüne uygun tebliğ edilmediği dosya içeriğiyle sabit olup, dava konusu 1469 (1002 ada 19 parsel) parsel sayılı taşınmaz için açılan kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat istemli eldeki davada ... ile muris ..., ..., ... ve ... mirasçıları yönünden yukarıda 2942 sayılı Yasaya eklenen ek-3, geçici 15. ve 17. maddeleri gereği açıklanan hususta rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden,
Davacılar ve davalı ... vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davalı ... yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.050,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 23/11/2021 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen kararın Dairenin çoğunluk görüşü doğrultusunda 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Ek-Madde 3 gereğinin yerine getirilmesi yönünden hükmün bozulmasına karar verilmiş ise de, bu görüşe katılmamaktayım. Şöyle ki;
Dairenin yerleşmiş uygulamalarına göre 6450 Sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önce 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu’na göre yapılan kamulaştırmalarda malikin kamulaştırma tebliğinden veya ferağdan itibaren 30 günlük süre içerisinde bedele karşı dava açabilmesi mümkün iken (AYM’nin E. 2002/112, K. 2003/3-KT 10/04-2003) (AYM 2019/3667 E. 10.06.2015 tarihli kararlarında) kesinleşmiş kamulaştırma işleminde hak düşürücü sürelerin geçmesiyle malikin her türlü dava açma hakkının engellenmesi ve taşınmazın hiçbir karşılık ödenmeden idareye geçmesi mülkiyeti hakkının sınırlarını aşan, hakkın özünü zedeleyen ve Anayasanın 35. maddesinin ihlali niteliğinde bir durum olduğunun kabulü ile bankaya bloke edilen ihtilafsız kamulaştırma bedelinin ödenmesi yönünden açılan davalarda da kamulaştırmasız el atma olgusunun kabul edildiği gözetildiğinde 21.12.2019 tarihinde kabul edilerek 24.12.2019 gün 30988 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7201 sayılı Kanun"un 6. ve 7. maddesi ve 09.06.2021 tarihinde kabul edilerek 19.06.2021 gün 31516 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7327 sayılı Kanunun 20. ve 27. maddeleri ile 2942 sayılı Yasaya eklenen Ek-3 ve Geçici 15. maddeleri ile getirilen düzenlemenin;
Mülga 31.08.1956 tarihli 6830 sayılı İstimlâk Kanununun 16. ve 17. maddeleri ile 2942 sayılı Kanun"un Mülga 16. ve 17. maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların, eski malikleri tarafından; idareler aleyhine kamu bankalarına bloke edilen ancak kendilerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedellerinin ödenmesi talebi ile açacakları davalarda uygulanması gereken hesaplama yöntemine ilişkin olduğunu kabulü gerekir.
Aynı maddenin sonuna 09.06.2021 tarih ve 7327 sayılı Yasanın 20. maddesi ile getirilen ek cümle de “Bu hüküm” sözcükleri ile başlamakta olup ilk fıkrasına atıfta bulunarak kamu bankalarına bloke edilen ancak malike ödenmeyen ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğu açıktır.
Bu durumda sözü edilen ek maddenin 16. ve 17. maddelere istinaden tescil edilen taşınmazlara ait ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğunda şüphe yoktur. Bundan ayrı malike yapılan tebliğatın usulsüz olması gibi malikten kaynaklanmayan ve malike kusur izafe edilmesi de mümkün olmayan sebeplerle malikin kamulaştırma işlemlerinden haberdar olmaması mümkündür. (Eldeki davada olduğu gibi). Usulsüz tebligatlar geçerli kabul edilerek Kamulaştırma Kanunu"nun 16. ve 17. maddeleri uyarınca taşınmazın idare adına tescil edilmesi yolsuz tescil niteliğindedir ve malik her her zaman tapu kaydının iptali ile adına tescil isteme hakkına sahiptir. Tescil sağladıktan sonra kamulaştırmasız el atma davası açtığında yukarıda sözü edilen ek maddenin uygulanması da söz konusu olmayacaktır.
O halde idare adına Kamulaştırma Kanunu"nun 17. maddesi uyarınca tescil edilen taşınmazla ilgili olarak açılan ve ihtilafsız kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin olmayan bu davada kararın bozulması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.