Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/19776
Karar No: 2013/5252

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2012/19776 Esas 2013/5252 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2012/19776 E.  ,  2013/5252 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Davacı, dilekçede 1994 yılındaki ilk prim tevkifatını takip eden aybaşı ile 31.03.2005 arası dönemde Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ile 6111 sayılı Yasanın prim borçlarının yeniden yapılandırılması hükümlerinden yararlandırılmasını talep etmiş, yargılama aşamasında ise Tarım Bağ-Kur sigortalılığına yönelik talebini daraltarak 01.05.1994-31.12.1998 arası dönemde sigortalılığın tespitine hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak, 01.09.1994-31.12.1994 arası döneme yönelik istemin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş, 01.07.1994-31.08.1994 arası ve 01.06.1998 tarihine kadar ise davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılmasına ve 6111 sayılı Yasadan yararlanması gerektiğine karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davacının, 01.05.1994-31.12.1998 arası dönemde Tarım Bağ-Kur Sigortalısı sayılarak, 6111 sayılı Yasanın yeniden yapılandırma hükümlerinden yararlandırılmasına dair ilk karar, hükmüne uyulan Dairemizin 20.12.2011 gün 2011/18939-19130 sayılı bozma ilamı ile: “2926 sayılı Tarımda Kendi Adına Ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununun 2. maddesinde “Kanunla ve Kanunların verdiği yetkiye dayanarak kurulan Sosyal Güvenlik Kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın 3. maddenin (b) bendinde tanımlanan tarımsal faaliyetlerde bulunanların bu Kanuna göre sigortalı sayılacakları” kabul edilmiştir. Anılan Kanunun 5. maddesi “yasada öngörülen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağını ve sigortalı
    olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçilemeyeceğini ve kaçınılamayacağını” 9. maddesi “bu kanuna göre sigortalı sayılanların 3 ay içinde Kuruma kayıt ve tescillerini yaptırmamaları halinde tescil işlemlerinin Kurumca resen yapılacağını” 4956 Sayılı Yasayla mülga 2926 Sayılı Yasanın 36. ve aynı yasayla değişik 1479 Sayılı Yasanın 53. maddeleri ise “prim alacaklarının Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkif suretiyle tahsil edilebileceğini” düzenlemiştir.
    Davacı tarafından Tekele teslim edilen ürün bedelinden dolayı ilk ve tek defa 08.06.1994 tarihinde prim tevkifatı yapılmıştır. Mahkeme, 01.05.1994-31.12.1998 döneminde davacının 2926 sayılı Yasanın 2 ve 3/b maddeleri kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar vermiştir. Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere göre; Şeker Fabrikası ve Ofis tarafından tevkifat kesintisinin bulunmadığının belirtildiği, Tapu Sicil Müdürlüğü, Tarım Kredi Kooperatifi, ... Odası, Pancar Kooperatifi, Karadeniz Birlik ve İl Tarım Müdürlüğünce davacı kaydına rastlanmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli olmayıp noksan tahkikata dayalı olarak yazılı şekilde tesis edilen hüküm usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
    Mahkemece, kabule konu edilip tevkifat ve kuruluş kaydı bulunmayan yıllarda davacının tarımsal faaliyetine ara verip vermediği, bu yıllarda tarımsal faaliyette bulunmuşsa hangi ürünleri ektiği ne kadar ürün elde ederek nerelere sattığı, muhtardan ve ilgili kurumlardan araştırılmalı, ayrıca belirtilen hususlarda zabıta marifetiyle tahkikat yaptırılıp, keza, varsa bu yöndeki kayıt ve belgeleri davacıya ibraz ettirilmeli, 2926 sayılı Yasanın 10. maddesinde belirtilen kuruluş kayıtlarının bulunup bulunmadığı yönünde daha önce araştırma yapılmayan Kurum ve kuruluşlardan ayrıca araştırma yapılarak varılacak sonuca göre ve kanıtlanan tarımsal faaliyetin süresi ile sınırlı şekilde bir karar verilmelidir.
    Kabule göre de, eldeki davada; dava dilekçesindeki talebe göre, hüküm altına alınmayan süre yönünden, avukatla temsil edilen davalı Kurum lehine, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan tarife uyarınca vekâlet ücretine karar verilmesi gereğinin gözetilmemesi, diğer taraftan, ilk prim tevkifatının 08.06.1994 tarihli olup, kabule konu sigortalılık başlangıcının 01.07.1994 tarihi olması gerekirken, yazılı biçimde 01.05.1994 tarihinden itibaren tespite hükmedilmesi ayrıca isabetsiz bulunmuştur.” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bozma sonrası sürdürülen yargılama sürecinde, mahkemece, tarımsal faaliyete ilişkin herhangi bir araştırma yapılmamış, Kurum ise daha önce herhangi bir tescili bulunmayan davacıyı, 01.09.1994 tescil- 31.12.1994 terk şeklinde Tarım Bağ-Kur sigortalısı kabul etmiş, prim ödemesi ise ilk ve tek defa olmak üzere 23.08.1994 tarihinde gerçekleştirilmiştir.
    Kurumun kabulü çerçevesinde, mahkemece, 01.09.1994-31.12.1994 arası istemin konusuz kaldığının kabulüyle anılan dönem yönünden karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ayrıca 08.06.1994 tarihli tevkifat gözetilerek davacının 01.07.1994-31.08.1994 arası dönemde Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine hükmedilmesi de yerinde görülmüştür.
    Ancak, mahkemece, bozmaya uyulduğuna göre, bozma çerçevesinde yargılama yapılıp karar tesis edilmesi zorunluluğu doğar. Hal böyle olmasına rağmen 31.12.1994-01.06.1998 arası dönem yönünden yukarıda içeriği açıklanan bozma ilamı kapsamında bir araştırma yapmaksızın, anılan dönem yönünden tespite hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür. Mahkemece, söz konusu dönem yönünden tarımsal faaliyetin varlığı yöntemince araştırılıp sonucuna göre bir karar verilmelidir. Anılan dönemde tarımsal faaliyetin varlığına ilişkin delil elde edilememesi ve prim tevkifatının da bulunmadığının anlaşılması halinde söz konusu döneme yönelik istemin reddine karar verilmelidir.
    O halde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi