14. Hukuk Dairesi 2016/14315 E. , 2019/7891 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 25/03/2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacılar, davalı ... ile birlikte 1994 tarihinde ortaklaşa 560 parsel sayılı taşınmazı satın aldıklarını ve ... üzerine tescil edildiğini, ..."nın muvaazalı olarak taşınmazı kardeşi davalı ..."e devrettiğini belirterek inanç sözleşmesi muvaazaya dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur.
Davalılar vekili, davalı ..."in taşınmazı kendi adına satın aldığını, ancak satış tarihinde parası yetmediği için davalı ..."dan borç para aldığını ve halen ödeyemediğini, diğer davacı ... ile iş ortaklığından dolayı borçlu olduğunu ve tüm borçlarını ödediğini ve taşınmaz ile hiçbir ilgisi olmadığını, sözleşmeyi davacıların korku ve tehdit altında imzallattıklarını, ..."in kardeşinden aldığı borç nedeniyle taşınmazı davalı ..."e devrettiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2)Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda toprağın korunması, geliştirilmesi, tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi, tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazilerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kulanımını sağlayacak usul ve esasları belirlemek amacıyla yeniden bazı düzenlemeler yapılmış; asgari tarımsal arazi büyüklüğünün mutlak tarım arazileri, marjinal tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektardan küçük belirlenemeyeceği, ifraz edilemeyeceği, hisselendirilmeyeceği belirtilmiştir.
5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünmez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan değişiklikle "Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez, Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz..." şeklinde düzenleme yapıldığından artık asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de mevcut payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir.
Somut olaya gelince; davacılar, dava konusu 560 parsel sayılı taşınmazları davalı ile birlikte satın aldıklarını, tapunun davalı ... adına tecsil edildiğini ve onun da muvaazalı olarak kardeşi ..."e devrettiğini ileri sürerek belirtilen hisseler oranında adına tescilini istemiştir. Davacılar, davalı ... ile aralarındaki inanç sözleşmesini 15/03/2015 tarihli sözleşme ile ispatlamışlardır. Ancak dava konusu taşınmazların belirlenen tarımsal niteliğinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İl veya İlçe Müdürlüğünden sorulup görüşü alındıktan sonra pay tescilinin mümkün olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.