MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : 1-TCK 204/1, 62/1, 58/1-2b, 6, 7 maddeleri gereği mahkumiyet
2-TCK 158/1-d-son, 62/1, 52/1-2-3-4, 58/1-2b, 6, 7 maddeleri gereği mahkumiyet

Resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ..."in katılan ... tarafından kaybedilen nüfus cüzdanına kendi fotoğrafını yapıştırdığı, ... kimliği ile Türk Telekom İzmir İl Müdürlüğünden sabit telefon hattına ilişkin sözleşme imzalayarak hat tesis edilmesini sağladığı, telefon hattı nedeniyle katılan şirketin 96,75TL zararının oluştuğu, bu suretle sanığın resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia edilen olayda,
1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık hakkında hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinde öngörülen hak yoksunluğuna hükmedilmemesi ve tekerrüre esas alınan ilamına konu TCK"nın 157/1 maddesindeki dolandırıcılık suçunun, hükümden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında, anılan hükme ilişkin uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak tekerrüre esas olmaması halinde adli sicil kaydındaki diğer ilamlar incelenerek tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, sanığın sahte resmi belge yanında özel belge niteliğindeki sahte abonelik sözleşmesi imzalayarak özel belgede sahtecilik suçunu da işlemiş olmasına rağmen TCK 43. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2- Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a-Sanığın dolandırıcılık eyleminde kamu kurumu olan nüfus müdürlüğünün maddi varlığı nüfus cüzdanının kullanılmış olması karşısında eylemin TCK 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suçunu oluşturduğu, belirtilen maddede suç için öngörülen hapis cezasının alt sınırının suç tarihi itibariyle 2 yıl olarak öngörüldüğü halde, hükümde sanığın kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık suçundan alt sınırdan hüküm kurulduğu belirtilip uygulama yeri olmayan TCK 158/d-son maddesi uyarınca uygulama yapılarak çelişkiye neden olunmak suretiyle fazla ceza tayini,
b-Sanık hakkında hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinde öngörülen hak yoksunluğuna hükmedilmemesi,
c-Sanığın tekerrüre esas alınan ilamına konu TCK"nın 157/1 maddesindeki dolandırıcılık suçunun, hükümden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında, anılan hükme ilişkin, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak tekerrüre esas olmaması halinde adli sicil kaydındaki diğer ilamlar incelenerek tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMK 326/son maddesi uyarınca resmi belgede sahtecilik suçundan ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 03/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.