Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5388
Karar No: 2017/2579
Karar Tarihi: 29.03.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/5388 Esas 2017/2579 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bayilik sözleşmesi ve eki protokol uyarınca, damga vergisinin davalı tarafından ödenmesine karar verilmesine rağmen, davalı tarafından bu yükümlülük yerine getirilmediği için müvekkil tarafından ödendiği ve fatura ile davalıya yansıtıldığı belirtilen ve icra takibine başlatılan bedelin takip öncesi davalının temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle işlemiş faiz talebinin olmadığı bir davanın kısmen kabul edilmesi ve davalının itirazının asıl alacak yönünden iptal edilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 366. maddesi ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu gösterilmiştir.
19. Hukuk Dairesi         2016/5388 E.  ,  2017/2579 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili,müvekkili ile davalı arasında akdedilen bayilik sözleşmesi ve eki protokol uyarınca, sözleşmeden kaynaklanacak damga vergisinin davalı tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalı tarafından bu yükümlülük yerine getirilmeyince müvekkili tarafından 214.002,79 TL olarak 18.09.2013 tarihinde vergi dairesine ödendiğini,ödenen bu bedelin fatura ile davalıya yansıtılarak icra takibine başlatıldığını, davalının bu takibe karşı haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, alacağın zamanaşımına uğradığını, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 31.05.2012 tarihinde noter ihtarı ile feshedildiğini, sözleşme hükümsüz hale geldiğinden damga vergisinin müvekkilinden istenilemeyeceğini, bayilik sözleşmesinin belli bir parayı ihtiva etmediğinden damga vergisine tabi olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu neticesinde,sözleşme uyarınca damga vergisinden davalının sorumlu olduğu, sözleşmenin davacı tarafından tek yanlı olarak feshedilmesinin tahakkuk eden vergiyi ortadan kaldırmayacağı, sözleşmenin 3 asıl olarak imzalandığı, sözleşme ekindeki protokolde bayilik hizmet bedeli olarak 3.000.000 USD olarak kararlaştırıldığı, bu bedelin vergi matrahı olarak kabul edildiği, damga vergisi tutarının 88.040,25 TL olduğu, gecikme zammı ve faizinden de davalının sorumlu olacağı, yapılan hesaplamaya göre 19.09.2013 ödeme tarihine kadar gecikme zammı toplamının 124.923,25 TL olduğu, davalıdan tahsili gereken bedelin toplam 212.963,50 TL olarak hesaplandığı, takip öncesi davalının temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz talebinden bahsedilemeyeceği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile ... 14.İcra Müdürlüğü’nün 2013/16375 sayılı dosyaya yönelik itirazın 212.963,50 TL asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 29/03/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY YAZISI


    Dava konusu damga vergisinin mükellefi davacı olup ödemesi gereken damga vergisinin 88.040,25 TL olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmede davacı tarafından ödenmesi gereken bu verginin davalıya yansıtılmasını mümkün kılan bir düzenleme var ise de; davacının davalıya yansıtabileceği tutar damga vergisinin kendisi olan 88.040,25 TL"den ibarettir. Davacının bu vergiyi geç ödemesinden kaynaklanan gecikme cezasından davalı sorumlu tutulamaz. Bu bakımdan yerel mahkemece davalının gecikme cezasından da sorumlu tutularak davalı itirazının 212.963,50 TL için iptaline karar verilmesi yerinde olmayıp kararın bozulması gerekir.
    Açıkladığım nedenle saygıdeğer çoğunluğun onama kararına muhalifim. 29.03.2017



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi