8. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/8716 Karar No: 2017/9607 Karar Tarihi: 15.6.2017
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/8716 Esas 2017/9607 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2015/8716 E. , 2017/9607 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı 3. kişi vekili, 21.02.2014 tarihinde dava dışı......"nin faaliyet adresinde yapılan hacizde bilet ücreti ve post makinesine yatan paraların icra dairesine ödenmesine karar verildiğini,pos makinesinin bağlı bulunduğu hesapların ve biletlerin vekil edenine ait olduğunu açıklayarak icra müdürlüğünün yasaya aykırı işleminin iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı alacaklı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacı 3.kişi dava dilekçesinde memurluk işlemini şikayet talebinde bulunmuş ise de başvurunun hukuki tavsifinin hakime ait olması nedeni ile davacının malın mülkiyetini bir başka kişiye ait olduğu yönündeki beyanının istihkak iddiası niteliğinde kabul edildiği,davacı tarafın pos cihazlarındaki paraların........nin olduğunu,kendilerinin de bu şirketin otobüs biletlerini satan acente olduğunu iddia ederek...... adına" istihkak iddiasında bulunduğu, davacının bir başka 3.şahıs adına istihkak iddiasında bulunamayacağı, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3. kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. Davaya konu 21.2.2014 tarihli hacizde hazır bulunan ..... isimli çalışan haczin dava dışı ...i.’nin faaliyet adresinde yapıldığını,hacze konu bilet bedellerinin acentelik sözleşmesi gereği davacı 3.kişi şirkete ait olduğunu beyan etmiş, davalı alacaklı istihkak iddiasına itiraz etmiştir.İstihkak iddiası ile yasada öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmekle birlikte istihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca,gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, haciz esnasında istihkak iddiasında bulunan şahsın,üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir. Ancak, üçüncü kişi hacizden sonra 7 gün içinde doğrudan dava açarak kendi lehine istihkak iddiasında bulunmuştur ki bunu engelleyen yasal bir düzenleme yoktur. Davacının istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Bu durumda Mahkemece,davacı 3.kişinin süresinde ve usulüne uygun olarak kendi lehine istihkak iddiasında bulunduğunun kabulü ile işin esasına girilerek toplanan deliller değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus dikkate alınmadan yazılı biçimde karar verilmesi hatalı olmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nun 366 ve HUMK"nun 428. maddeleri gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 15.6.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.