Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/13903
Karar No: 2021/12367
Karar Tarihi: 24.11.2021

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/13903 Esas 2021/12367 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2021/13903 E.  ,  2021/12367 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İstanbul Anadolu 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/11/2017 tarihli ve 2017/131 esas, 2017/629 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 06/05/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheli ... hakkında, 13/08/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma eylemi nedeniyle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda; 08/02/2016 tarihli ve 2015/125680 soruşturma, 2016/187 sayılı karar ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, erteleme kararında itiraz kanun yolu,mercii ve süresinin gösterilmediği, erteleme kararının şüphelinin doğrudan MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 26/02/2016 tarihinde MERNİS adresinde birlikte sakin babası ... imzasına tebliğ edildiği, kararın tebliği ve kesinleşmesi beklenmeden 15/02/2016 tarihinde, denetimli serbestlik tedbirinin infazı için İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
    2- İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, yükümlülük ihlalinde ısrar etmesi nedeniyle dosyanın kapatılmasına karar verilerek 31/01/2017 tarihinde İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
    3- Erteleme kararı kaldırılarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 07/03/2017 tarihli ve 2015/125680 soruşturma, 2017/8473 esas, 2017/7146 sayılı iddianamesi ile, TCK’nın 191/4-a maddesi delaletiyle TCK’nın 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle İstanbul Anadolu 23.Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    4- İstanbul Anadolu 23. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 28/11/2017 tarihli ve 2017/131 esas, 2017/629 sayılı kararı ile, sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK’ nın 51. maddesi gereğince cezanın ertelenmesine, 1 yıl denetimli serbestlik hükümlerinin uygulanmasına, karar verildiği, kararın 13/12/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-) Kanun Yararına Bozma İstemi :
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ve kullanmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine, erteleme süresi içinde 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 08/02/2016 tarihli ve 2015/125680 soruşturma, 2016/187 sayılı kararı müteakip, şüphelinin denetim yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 51/1. maddesi uyarınca hapis cezasının ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresi belirlenmesine ilişkin İstanbul Anadolu 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/11/2017 tarihli ve 2017/131 esas, 2017/629 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre;
    1- Benzer bir konuya ilişkin olarak Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 23/12/2019 tarihli ve 2019/5427 esas, 2019/8638 karar sayılı ilâmında "...somut olayda kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının tebliğ edildiği, ancak erteleme kararında ve tebliğ evrakında erteleme kararına itiraz hakkı bulunduğunun gösterilmediği, Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce uyarılı ilk başvuru davetiyesi tebliğ edildiği ancak bu aşamada da şüpheliye erteleme kararına itiraz hakkı bulunduğunun hatırlatılmadığı ve TCK’nın 191/4. maddesi uyarınca kamu davası açılma koşulları oluştuğu gerekçesiyle dava açılarak yapılan yargılama sonucunda mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmışsa da, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başlatılan soruşturmada TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına şüphelinin itiraz hakkının bulunduğu, bu nedenle erteleme kararında itiraz mercii ve süresiyle birlikte itiraz hakkının gösterilmesi gerektiği, somut olayda ise kararda itiraz hakkı belirtilmediği gibi ne soruşturma ve denetimli serbestlik sürecinde ne de kovuşturma sırasında hiçbir aşamada itiraz hakkı bildirilmeden yargılamanın sonuçlandırıldığı anlaşılmış olup, karar içeriğindeki yasa yolu bildirimi de usulsüz olduğundan, bu kararın şüpheli tarafından öğrenilmiş olmasına rağmen, kesinleştiğinden söz edilemez. Bu durumda usulüne uygun bir tedavi ve denetimli serbestlik infaz süreci de bulunmadığından, TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrası uyarınca kamu davası açılma koşulunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir." şeklinde belirtildiği üzere, 5237 sayılı Kanun"un 191/2. maddesi uyarınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına şüphelinin itiraz hakkının bulunduğu, bu nedenle erteleme kararında itiraz hakkının gösterilmesi gerektiği, somut olayda kararda itiraz hakkının bulunduğunun açıkça belirtilmediği, ne soruşturma ve denetimli serbestlik sürecinde, ne de kovuşturma sırasında hiçbir aşamada sanığa bu hakkının bildirilmediği, bu hâliyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği cihetle, mahkemesince, açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden durma kararı verilerek, sanık hakkında geçerli tebligat işlemleri yapılarak denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
    2- Sanığın cezalandırılmasına konu eylemin suç tarihinin 13/08/2015 olduğu, fiilin işlendiği tarihte yürürlükte olan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesinde bu eylem için öngörülen cezanın alt sınırının 2 yıl hapis cezası olması karşısında, suç tarihinden önce 6545 sayılı Kanun ile değiştirilen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi uyarınca temel ceza olarak 1 yıl hapis belirlenmek suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayin olunmasında,
    İsabet görülmemiştir.” denilerek İstanbul Anadolu 23. Asliye Ceza Mahkemesinin
    28/11/2017 tarihli ve 2017/131 esas, 2017/629 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Şüpheli ... hakkında, 13/08/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca 08/02/2016 tarihli ve 2015/125680 soruşturma, 2016/187 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/3. maddesi uyarınca şüpheli hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, şüphelinin denetim yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonunda, İstanbul Anadolu 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/11/2017 tarihli ve 2017/131 esas, 2017/629 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 51/1. maddesi uyarınca hapis cezasının ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, anlaşılmıştır.
    1- 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş ise de; kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK"nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların itiraz yolu açık olmak üzere verilmesi ve şüpheliye tebliğ edilmesi gerektiği, şüpheliye, hakkında verilen karara karşı itiraz hakkı tanınmadan ve kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, şüpheli hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve tedaviye tabi tutulmasına ilişkin kararda itiraz kanun yolu, itiraz mercii ve itiraz süresinin gösterilmediği, her ne kadar karar şüpheliye tebliğ edilmiş ise de, karada itiraz kanun yolunun gösterilmemesi nedeniyle şüpheliye anılan karara karşı itiraz kanun yoluna başvuru hakkı tanınmadığı, ne soruşturma ve denetimli serbestlik sürecinde, ne de kovuşturma sırasında hiçbir aşamada sanığa bu hakkının bildirilmediği, bu hâliyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği anlaşılmakla; mahkemesince, açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden durma kararı verilerek, sanık hakkında geçerli tebligat işlemleri yapılarak denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi, kanuna aykırıdır.
    2- Kabule göre de;
    Sanığın cezalandırılmasına konu eylemin suç tarihinin 13/08/2015 olduğu, fiilin işlendiği tarihte yürürlükte olan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesinde bu eylem için öngörülen cezanın alt sınırının 2 yıl hapis cezası olması karşısında, suç tarihinden önce 6545 sayılı Kanun ile değiştirilen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi uyarınca temel ceza olarak 1 yıl hapis belirlenmek suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayin olunması, kanuna aykırıdır.
    D)Karar:
    Yukarıda (1) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle; kamu davası hakkında “durma” kararı verilerek, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinin sağlanması ve usulüne uygun şekilde
    kesinleştirilmesini takiben geçerli tebligat işlemleri yapılarak denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/11/2017 tarihli ve 2017/131 esas, 2017/629 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
    24/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi