10. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/9539 Karar No: 2013/5219
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2012/9539 Esas 2013/5219 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2012/9539 E. , 2013/5219 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ödeme emri iptaline ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava sonucu itibariyle, 6183 sayılı Kanun kapsamında gönderilen haciz ihbarnamesine 7 gün içerisinde itiraz edilmediğinden bahisle borç zimmetinde sayılarak davacı üçüncü şahıs aleyhine davalı Kurumunca düzenlenip tebliğ olunan ödeme emrinin iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, 08.04.2006 tarih ve 26133 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve 5479 sayılı yasanın 5. maddesi ile değişik 6183 sayılı Yasanın 79. maddesinde yer alan; “… Haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır. Üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılır ve hakkında bu Kanun hükümleri tatbik olunur...”düzenlemesi dikkate alınarak, borcun kesinleştiği, ancak ödendikten sonra istirdat edilebileceği gerekçeleri ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; Yukarıda belirtilen madde metninin devamında yer alan, “...Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır…” şeklindeki düzenlemesi gözetildiğinde, herhangi bir nedenle 7 günlük itiraz süresini geçirmiş olan üçüncü şahıslara, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde menfi tespit davası açabilme imkanını getirilmiştir. Hal böyle olunca; açıklanan yasal süre içerisinde açıldığı belirgin olan davada, işin esasına girilip varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gereklidir. Yapılacak değerlendirmede, Dairemizin 2012/11864 – 2013/5244 sayılı ilamı ile kesinleştiği anlaşılan ve davacı tarafından ... . İş mahkemesinin 2010/621 Esas sayılı dosyasında yapılan menfi tespit talebi sonucunun da dikkate alınması gereklidir. Mahkemece, açıklanan maddî ve hukukî esaslar gözetilmeksizin eksik araştırma, inceleme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek hâlinde davacıya iadesine 19.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.