Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/1885 Esas 2019/1921 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1885
Karar No: 2019/1921
Karar Tarihi: 20.03.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/1885 Esas 2019/1921 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme tarafından verilen kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçu kapsamında, hapis cezası ile mahkum edildiği belirtilmiştir. Temyiz başvurusunun ise reddedildiği ifade edilmiştir. Ancak, uygulama maddesi olarak yanlış bir kanun maddesi kullanıldığından, kararın bozulduğu ve yeniden yargılama yapılmayacağı belirtilmiştir. Kararda, sanığın hukuka uygun olarak yargılandığı, delillerin kanuna uygun olarak elde edildiği ve kararın vicdani kanılara dayandığı ifade edilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 3713 sayılı Kanunun 3/1 yollamasıyla TCK\"nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1
- TCK\"nın 53/1-2-3, 58/6-9, 63
16. Ceza Dairesi         2019/1885 E.  ,  2019/1921 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : Sanığın 3713 sayılı Kanunun 3/1 yollamasıyla TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53/1-2-3, 58/6-9, 63 maddeleri gereğince hapis cezası ile mahkumiyetine dair istinaf başvusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Sanık müdafinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin,
    tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilme suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
    Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan madenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6. maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeple BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususların 5271 sayılı CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün 6. fıkrasından "yollaması ile TCK"nın 58/6 maddesi uyarınca" bölümünün çıkartılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.