Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/30761 Esas 2022/4679 Karar Sayılı İlamı

KARAR

Tehdit suçundan sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/1, 106/2-a ve 62. maddeleri uyarınca 2 kez 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine dair... Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarihli ve... sayılı kararını müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde ... tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine yapılan yargılama neticesinde hükmün açıklanması ile sanığın 5237 sayılı Kanun'un 106/1, 106/2-a ve 62. maddeleri uyarınca iki kez 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarihli ve ... kararının Yargıtay ... Ceza Dairesinin... tarihli ve ... karar sayılı ilamı bozulmasını müteakip, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... tarihli kararın kesinleşmediğinden bahisle hükmün açıklanmasına yer olmadığına ve anılan hükme ilişkin kesinleşme işlemlerinin yapılması için gerekli tebligatların çıkarılmasına dair Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarihli ve ...sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile kararın kaldırılmasına ilişkin .... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarihli ve ... değişik iş sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ... gün ve ... sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre,....Asliye Ceza Mahkemesince, sanık hakkında silahla tehdit suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, sanığın yüzüne karşı ... tarihinde tefhim edilmesine rağmen karara karşı kanun yollarına başvuru husunda "tefhim ve tebliğden itibaren 7 gün" olarak belirtildiğinin anlaşıldığı,
Sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine yapılan yargılama neticesinde.... Asliye Ceza Mahkemesinin .... tarihli ve ... sayılı kararı ile hükmün açıklanmasına ve sanığın mahkûmiyetine karar verildiği, anılan kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay .... Ceza Dairesinin ...tarihli ve ... karar sayılı ilamında "...Sanığın yüzüne karşı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilirken itiraz süresinin ''tefhim'' yerine ''tefhim ve tebliğ'' tarihinden itibaren başlayacağı belirtilerek kanun yolunda yanılgılı uygulamaya yol açıldığı, kararın sanığa da tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmediği ve denetim süresinin işlemeye başlamayacağı gözetilmeden yazılı biçimde hükümlerin açıklanmasına karar verilmesi..." şeklinde yer alan gerekçe ile hükmün açıklanmasına dair kararın bozulduğu, bozma üzerine mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... tarihli kararın kesinleşmediğinden bahisle hükmün açıklanmasına yer olmadığına ve anılan hükme ilişkin kesinleşme işlemlerinin yapılması için gerekli tebligatların çıkarılmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında,
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... tarihli kararda, kanun yolu başvuru süresinin tebliğ ve tefhim tarihlerinden itibaren başlayacağı belirtilerek sanığın yanıltıldığı, sürenin ne zaman başlayacağı, mercii, başvuru şekli ve kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceğinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmediği gibi, karara karşı başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii, başvuru şekli ve kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceğinin açıkça gösterildiği şerhli davetiyenin de tebliğ edilmediği anlaşıldığından, ... Asliye Ceza Mahkemesinin .... tarihli kararı ile Yargıtay .... Ceza Dairesinin .... tarihli bozma ilamı doğrultusunda eksik hususlarda işlem yapılmasına hükmedildiği gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Sanık hakkında; ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin .... tarih ...sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/1, 106/2-a ve 62. maddeleri uyarınca 2 kez 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın denetim süresi içerisinde ... tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine yapılan yargılama neticesinde ...Asliye Ceza Mahkemesi’nin.... tarihli ilamı ile hükmün açıklanmasına karar verildiği, sanık ...’in temyizi üzerine Yargıtay ....Ceza Dairesi’nin ... tarih .... sayılı ilamı ile "...Sanığın yüzüne karşı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilirken itiraz süresinin ''tefhim'' yerine ''tefhim ve tebliğ'' tarihinden itibaren başlayacağı belirtilerek kanun yolunda yanılgılı uygulamaya yol açıldığı, kararın sanığa da tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmediği ve denetim süresinin işlemeye başlamayacağı gözetilmeden yazılı biçimde hükümlerin açıklanmasına karar verilmesi…" ve kabule göre de “gerekçesiz hüküm kurulması” sebebi ile hükmün açıklanması kararının bozulduğu, ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin ... tarihli kararı ile ; bozma kararı doğrultusunda işlem yapılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararın kesinleştirilmesi için gerekli tebligatların yapılmasına karar verildiği; sanığın itirazı üzerine mercii .... Ağır Ceza Mahkemesi’nin ... tarihli ve ... değişik iş sayılı kararı ile ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin ... tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmiş ise de; sanığın yüzüne karşı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilirken itiraz süresinin ''tefhim'' yerine ''tefhim ve tebliğ'' tarihinden itibaren başlayacağı belirtilerek kanun yolunda yanılgılı uygulamaya yol açıldığı, kararın sanığa da tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmediği ve denetim süresinin işlemediği bu nedenle hükmün açıklanması kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, bozma ilamı sonrasında.... Asliye Ceza Mahkemesi’nce verilen ... tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararın kesinleştirilmesi için gerekli tebligatların yapılmasına dair kararın yerinde olduğu ve bu nedenle karara karşı yapılan itirazın reddedilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1-...Ağır Ceza Mahkemesi’nin ... tarihli ve ... değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, ... tarihinde oy birliğiyle karar verildi.