Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5355
Karar No: 2017/2575
Karar Tarihi: 29.03.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/5355 Esas 2017/2575 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı şirket, borçlu olduğu fatura bedelini ödemediği gerekçesiyle açılan icra takibine karşı yetkiye ve borca itirazda bulundu. Davacı şirket ise bu itirazın iptaline, borcun faiziyle birlikte tahsiline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etti. Mahkeme, icra takibinin haksız ve kötü niyetli olarak başlatılmadığını belirterek davanın reddine karar verdi. Davacı avukatı karara itiraz etti ve davalının ticari defterlerine kaydettiği fatura kapsamındaki malları aldığının kabul edilmesi gerektiğini belirtti. Mahkemece, faturanın dayanağı olan irsaliyede imzası bulunan aynı kişinin davalı adına mal teslim aldığının kabul edilip edilmemesi gerektiği tartışmaya açıldı ve tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği hükmedildi. Kararda, Borçlar Kanunu’nun 652, 653 ve 758 maddeleri hakkında açıklamalar yer aldı.
19. Hukuk Dairesi         2016/5355 E.  ,  2017/2575 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu,davalıya sattığı mallara ilişkin fatura düzenlediği ve cari hesap dönemi sonunda fatura bedellerinin davalı tarafından ödendiğini, ancak davalının iki adet fatura ve sevk irsaliyesi ile teslim aldığı malların bedelinin 25.800,00, TL"sini ödemediğini, bunun üzerine icra takibine başlandığını, davalının açılan bu icra takibine karşı yetkiye ve borca itirazda bulunduğunu belirterek borca ve yetkiye itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına, %40"dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, dosyada mevcut görünen belgelerin, faturaların, sevk irsaliyelerinin yapılan incelemede gerçek belgeler olmadığını, bahsedilen 09.10.2010 tarih ve 339636 nolu faturanın aslının müvekkilinde bulunduğunu, icra dosyasının ekinde gönderilen fatura sureti ile karşılaştırıldığında tarih ve sıra numaraları dışında diğer bölümlerin birbirine benzemediğinin açıkça görülmekte olduğunu, davacı tarafından dava dilekçesinde öne sürülen hususların gerçeği yansıtmadığını, icra dosyasına ek olarak sunulan belgelerdeki imzaların da davalıya ait olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacının takibe konu ettiği iki faturanın dayanağı sevk irsaliyesinde imzaların ..."e ait olmadığı, fatura konusu malların davalı tarafa teslim edildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine, icra takibinin haksız ve kötü niyetli olarak başlatılmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu faturalardan bir adedinin davalı defterinde kayıtlı olduğu bilirkişi raporu ile saptanmıştır. Davalının kendi ticari defterlerine kaydettiği fatura kapsamındaki malları almış olduğunun kabulü gerekir. Davalı defterine kaydedilen faturanın dayanağı olan irsaliyedeki teslim alanın adı ve imzası Rasim Konya olup, davalının defterine kaydetmediği faturanın dayanağı olan irsaliyede de teslim alan kısmında isim ve imzası olan kişinin aynı kişi olduğu görülmektedir. Bu durumda mahkemece aynı kişinin imzaladığı irsaliye ve buna ilişkin faturanın kabul edilip deftere kaydının yapılmış olması karşısında diğer faturanın dayanağı olan irsaliyede isim ve imzası bulunan aynı kişinin davalı adına mal teslim almış olduğunun kabulü gerekip gerekmediği hususunda mahkemece tartışma ve değerlendirme yapılıp, gerektiğinde Rasim Konya imzası yönünden inceleme yaptırılıp,tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 29/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi