Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/2158 Esas 2014/4510 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : İstanbul 14. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/08/2013
NUMARASI : 2013/760-2013/661

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
6100 Sayılı HMK"nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsif hakime aittir. Bu nedenle borçlunun mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 Sayılı Yasa"nın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir (HGK"nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12-258 E., 1991/344 K. sayılı kararı). Bu durumda uyuşmazlığın İİK"nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 Sayılı Kanun"un 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekir.
Öte yandan, Hukuk Genel Kurulunun yukarıda açıklanan aynı ilamında da açıklandığı üzere "...usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir".
Somut olayda borçlu usulsüz tebligattan 18.07.2013 tarihinde haberdar olduğunu belirtmiş olup, İİK"nun 16/1. maddesi gereğince yasal 7 günlük süre içinde de (23.07.2013 tarihinde) icra mahkemesine başvurduğundan şikayetinin süresinde olduğu anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece, usulsüz tebligata ilişkin şikayetin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.