12. Hukuk Dairesi 2014/2195 E. , 2014/4503 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Mersin 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/10/2013
NUMARASI : 2013/379-2013/499
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı F.. H.. tarafından borçlu Elissa Sitesi yönetimi hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek, yetkiye, husumete ve borca itirazda bulunduğu, mahkemece borçlunun taraf ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği görülmektedir.
Mahkeme kararı, alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 06.05.2013 tarihli ilamıyla özetle; yöneticinin temsil yetkisine giren işlerden dolayı üçüncü kişilerle yaptığı sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklarda aktif ve pasif dava(icra takibi) ehliyetinin bulunduğu, bu nedenle borçlunun taraf ehliyetine ilişkin şikayetinin reddi ile usulsüz tebligat şikayetinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmuş, ancak borçlunun İİK.nun 65/2.maddesi gereğince engelin kalktığı tarihten itibaren (3) gün içinde başvurmadığı gerekçesiyle usulsüz tebligat yönündeki şikayetin ve süresinden sonra yapılan yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
İİK.nun 65.maddesinde düzenlenen gecikmiş itirazdan söz edilebilmesi için borçluya yapılan tebligatın usulüne uygun olması ve borçlunun da bir mani nedeniyle müddeti içinde iiraz edememiş olması gerekir. Şikayet dilekçesinde gecikmiş itirazdan hiç söz edilmemiş, buna karşılık ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüştür. Bu durumda uyuşmazlığın İİK.nun 65.maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 32.maddesinde belirtilen ilkelere göre çözümlenmesi gerekir. Nitekim Dairemizin bozma ilamında da başvurunun usulsüz tebligat şikayeti olduğu açık bir şekilde belirtilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu"nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas - 1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre borçlunun icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak (7) günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması da zorunludur. Bir diğer anlatımla, borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması "şikayet" niteliğindedir. İİK"nun 16/1 maddesi .gereğince şikayetin, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur.
Borçlu şikayetinde usulsüz tebligatı 01.10.2012 tarihinde öğrendiklerini belirtmiş ise de, bu tarihten önce icra müdürlüğü tarafından borçlu E.. B..’na gönderilen müzekkere ile borçlu olarak Elissa Sitesi Yönetimi gösterilerek icra takibinden dolayı tüm kat maliklerinin adres ve kimlik bilgilerinin bildirilmesinin istendiği, borçlu site yönetimi tarafından 24.02.2012 tarihli yazı ile kat maliklerine ait bilgilerin icra müdürlüğüne bildirildiği anlaşılmış olup, bu durumda borçlunun usulsüz tebliğ işlemini en geç bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerektiğinden mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti ve diğer itirazların süreden reddi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. HUMK"nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 24,30 TL onama harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.