13. Hukuk Dairesi 2018/3203 E. , 2018/11473 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın ... yönünden kabulüne ... yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmasız, davalı ... avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalılar ile 27.03.2007 tarihinde 100.000,00TL bedelli konut kredisi sözleşmesinin yılık %17.40 cari faiz oranına göre imzalandığını, kredinin kullandırıldığını, davalıların taksitleri ödememesi üzerine 28.04.2010 ve 6.5.2010 tarihli kat ihtarının gönderildiğini, kredi taksitlerinin ödenmemesi üzerine alacağın teminatını oluşturan bağımsız bölümün satış işlemleri amacıyla ... 5. İcra Müdürlüğü"nün 2010/5048 E sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, ayrıca tahsilde tekerrür olamamak üzere ... 6. İcra Müdürlüğü’nün 2010/5021 E. sayılı dosyası ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlular tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek; 2010/5021 E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalı ... yönünden davalı asıl borçlu ... hakkındaki tüm takip yolları bitirilmeden her iki davalı hakkında birlikte takip yapılmış olması ve bu davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak sözleşme imzalamış olması nedeniyle itirazın iptali talebinin reddine, davalı asıl borçlu ... hakkında ... 6. İcra Müdürlüğü"nün 2010/5021 E sayılı takip dosyası yönünden ... 5. İcra 2010/5048 E sayılı rehinli taşınmazın paraya çevrilmesi yoluyla yapılmış olan takip nedeniyle tahsilde tekerrür olmamak üzere takibin 94.320,74TL üzerinden devamına %20 icra inkar tazminatı olarak hesaplanan 18.540,21 TL"nin davalıdan tahsiline asıl alacak olan 92.701,07TL"ye de icra takip tarihi itibariyle yıllık %24.96 temerrüt faizi yürütülmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, davalıya kullandırılan kredinin taksitlerinin ödenmemesi nedeniyle tüm alacağın muaccel olduğundan bahisle hesabı kat edilerek kalan tüm taksitlerin ödenmesi için davalılar aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptalini istemiş; davalılar, davanın reddini savunmuş; mahkemece, davalı kefil hakkında açılan davanın reddine, davalı ... hakkında açılan davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4822 sayılı kanun ile değişik 4077 sayılı kanunun 10. maddesinde “... Kredi veren, taksitlerden birinin veya birkaçının ödenmemesi halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak; ancak kredi verenin bütün edimlerini ifa etmiş olması durumunda ve tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksiti ödemede temerrüde düşmesi halinde kullanılabilir. Ancak kredi verenin bu hakkını kullanabilmesi için en az bir hafta süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerekir. Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemez” hükmü yer almaktadır. Dosya kapsamı ile davalı borçlunun birbirini izleyen en az iki taksiti ödemede temerrüde düşmüş olduğu sabittir. Buna göre davacı bankanın kredi sözleşmesinin 11. maddesinde saklı tuttuğu hakkını kullanabilmesi için 4077 sayılı kanunun 10. maddesi hükmüne göre birbirini izleyen en az iki taksitin belirlenerek ödenmesi, aksi halde bakiye tüm taksitlerin muaccel olacağı uyarısını taşıyan ve 7 gün süreli ihtarname gönderilmesi gerekir. Dosya kapsamından davalı ..."a gönderilen 5.3.2010 tarihli ihtarının tebliğ edilmediği anlaşıldığından bu ihtar 4077 sayılı kanunun 10. maddesi şartlarına uygun bir muacceliyet ihtarı olarak kabul edilemez ve dolayısıyla tüm kredi borcu için takip yapılamaz. Ancak davacı, davalı borçlunun takip tarihinde halen ödemediği ya da eksik ve geç ödediği taksitler nedeniyle gecikme faizi ve diğer ferileriyle birlikte takip yapma hakkına sahiptir. O halde mahkemece, davalı borçlunun takip tarihine kadar ödemediği taksitlerle, geç ödeme nedeniyle gecikme faizi ve ferilerinin belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Bozma nedenine göre davalı ..."ın sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."ın sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olamadığına, peşin alınan 29,20 TL harcın davalı-..."a iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.