11. Hukuk Dairesi 2018/3690 E. , 2019/5127 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 22/12/2017 tarih ve 201/498 Esas, 2017/533 Karar sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, kredi borcu nedeniyle davalı bankanın müvekkili aleyhine icra takibine başladığını, icra müdürlüğünce verilmiş herhangi bir karar olmadan maaş hesabının tamamına İİK"nın 83/2 maddesine aykırı olarak borca mahsuben bloke koyduğunu, bu nedenle 2009 yılı Ocak ayından itibaren maaş alamadığını ileri sürerek müvekkilinin davalı banka nezdindeki maaş hesabına uygulanan bloke işleminin kaldırılarak borca karşılık el konulan 28.889,00 TL"nin işlem tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının imzalamış olduğu genel kredi sözleşmesine göre müşterinin bankadaki alacakları, mevduatları ve bunlar üzerinde bankanın rehin, hapis ve mahsup hakkı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacının maaşından icra müdürlüğünce yapılan kesinti ve bakiye maaş üzerine konulan bloke sonucu, davalı bankanın tahsilatının 32.636,92 TL"ye ulaştığı, oysa davalı bankanın ancak bu miktarın 1/4"ü olan 8.159,97 TL"yi tahsil edebileceği, bu durum karşısında davacının iadesini isteyebileceği kısmın 24.479,94 TL olması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davalının kredi borcu nedeni ile maaşının tamamına konulan 24.479,94 TL blokenin kaldırılarak bu bedelin bloke konulma tarihinden itibaren bloke miktarları oranında yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.253,22 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 09/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.