Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3508
Karar No: 2020/5044
Karar Tarihi: 14.10.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/3508 Esas 2020/5044 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, ölen babasının kendisine mirasbırakanı olan taşınmazların bakım yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek, tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise eşinin ve çocuğunun ölümünden sonra psikolojik çöküntü yaşadıklarını ve bu durumda davacıya bakmanın beklenemeyeceğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi, tarafların aile topluluğu içinde yaşama ihtimali kalmadığından bir taşınmaz için irat tahsisine karar verirken, diğer taşınmazlar için karar vermemiştir. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi ise davada uygulanması gereken kanun maddesi ve hükümleri belirterek tüm davaların reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Dairenin kararı Yargıtay tarafından da onanmıştır.
Kanun Maddeleri: Türk Borçlar Kanunu'nun 617. ve 618. maddeleri.
1. Hukuk Dairesi         2019/3508 E.  ,  2020/5044 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT



    Taraflar arasındaki davadan dolayı Samandağ 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 30.05.2019 gün ve 121-239 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü.

    -KARAR-

    Dava tapu iptal tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, maliki bulunduğu 2337, 2881, 2889, 2906, 2907, 3220, 3221 ve 3225 parsel sayılı taşınmazların ölünceye kadar bakma akdi ile oğlu olan davalıların mirasbırakanı ..."a devredildiğini ancak, gerek ..."ın ve gerekse ölümünden sonra eşi ve çocukları olan davalıların bakım yükümlülüklerini yerine getirmediklerini belirterek, anılan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini olmadığı takdirde taşınmazların bedelinin devredildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsilini istemiş, yargılama aşamasında 2337, 2881, 2889, 2906 ve 2907 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davasını atiye bırakmıştır.
    Davalı ..., eşi ile birlikte ölümüne kadar davacıya baktığını, ancak, 17.07.2013 tarihinde eşi ..."ın 5 yaşındaki kızı ... ile birlikte bir aracın çarpması neticesinde öldüklerini eşini ve çocuğunu kaybetmenin derin üzüntüsünü üzerinden atamayıp psikolojik tedavi gördüğünü, çocuklarının da aynı durumda olduğunu, bu yoğun psikolojik çöküntü içerisinde davacıya bakmalarının beklenmesinin insani açıdan sorgulanması gerektiğini, bu olay nedeniyle mekan değişikliği yapmalarının doktor tarafından tavsiye edilmesi üzerine iki kızını yanına alarak Antakya"da baba evine sığınmak zorunda kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    İlk derece mahkemecesince, 3220, 3221 ve 3225 parsel sayılı taşınmazlar yönünden tarafların aile topluluğu içinde yaşama ihtimali kalmadığından TBK 617/2 uyarınca 17.07.2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 800,00TL irat tahsisine, atiye bırakılan 2337, 2881, 2889, 2906 ve 2907 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına ilişkin verilen kararın taraf vekillerince 3220, 3221 ve 3225 parsel sayılı taşınmazlar yönünden istinafı üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince "..davanın borçlunun ölümünden sonra bir yıllık süre dolmadan açıldığı, bu durumda bu aşamada TBK 617. maddesinin (B.K. 517) olayda uygulama yerinin bulunmadığı, İddianın ileri sürülüş biçimi ve mahiyeti itibariyle davada TBK 618.maddesi (B.K. 518) hükümlerinin uygulanması gerektiği, davacının açıkça TBK. nun 617. maddesine dayalı olarak tapu iptali ve tescili talebinde bulunduğu, TBK. nun 618. maddesine dayalı bir talebinin bulunmadığı gözetilerek davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir." gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun reddine, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin hükmü ortadan kaldırılarak oyçokluğuyla davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, "...Türk Borçlar Kanununun 618. maddesinde açıkça belirtildiği üzere sadece borçlunun iflası halinde, iflas masasından isteyebileceği miktara eşit bir para talep edebilir. Nitekim bu ilke 05.06.1957 tarih, 25/22 sayılı İçtihadları Birleştirme Kararında da açıkça vurgulanmış, uygulama bu yönde kararlılık kazanmıştır. Hal böyle olunca, ölümle mükellefiyetin ortadan kalkmış olacağı da gözetilerek mahkemece yukarıdaki ilkeler doğrultusunda toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir...." gerekçesiyle bozulmuş, bu kez ilk derece mahkemesince önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ile toplanan delillerden ve Dairenin bozma kararı içeriğinden; Dairece, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen kararın bozulmasına karar verildiği ancak dosyanın bölge adliye mahkmesine gönderilmesi gerekirken maddi hata sonucu ilk derece mahkmesine gönderildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, direnme kararı ancak hükmü bozulan mahkeme tarafından verilebilir.
    Somut olayda, hükmü bozulan mahkemenin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi olduğu, direnme kararının ise hükmü bozulan anılan mahkeme tarafından verilebileceği açık olduğuna göre, maddi hata sonucu dosyanın gönderildiği ilk derece mahkemesince dosyanın iade edilmesine karar verilmesi gerekirken yanılgılı olarak direnme kararı verilmesi doğru değildir.
    Tarafların değinilen yön itibariyle yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile Samandağ 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 30/05/2019 tarih ve 2019/121-239 sayılı kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 15.01.2018 tarih 2017/1438 Esas, 2018/85 Karar sayılı kararının bozulması üzerine bir karar verilebilmesi için dosyanın kararı veren Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine İADESİNE, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi