22. Hukuk Dairesi 2013/1300 E. , 2013/1780 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin 02.09.1999-14.01.2011 tarihleri arasında havalimanı gümrük elemanı olarak çalıştığını, davacının 18.12.2010-13.01.2011 tarihleri arasında izinde iken davalı şirket müdürleri tarafından aranarak işe gelmemesi gerektiğinin, iş sözleşmesinin tazminatsız olarak feshedildiğini bildirdiklerini, davacının iş sözleşmesinin sözlü olarak haklı ve geçerli neden olmadan feshedildiğini, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının 02.09.1999-14.01.2011 tarihleri arasında havalimanı ofis elemanı olarak çalıştığını, davacının müvekkili şirket ile iş sözleşmesi devam ederken iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırı olarak müvekkili şirket ile aynı sektörde faaliyet gösteren başka şirketler içinde çalıştığını, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, fesih bildiriminde haklı nedenle fesih gerekçesi olarak belirtilen hususların vicdani kanı oluşturacak şekilde kesin biçimde kanıtlanmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı veya geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun"un 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dosya içeriğine göre, davacının 02.09.1999-14.01.2011 tarihleri arasında davalı işyerinde havalimanı ofis elemanı olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin davalı şirketle iş sözleşmesi devam ederken aynı sektörde faaliyet gösteren başka şirketler için de çalıştığı gerekçesiyle haklı nedenle feshedildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davalı taraf davacının aynı sektörde faaliyet gösteren başka bir firma için çalıştığını, bu nedenle iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini belirtmiş, bu iddiaları kapsamında davacıya gönderilen elektronik posta çıktılarını dosyaya sunmuştur. Anılan elektronik postalar incelendiğinde Daimon Lojistik isimli firma yetkilisinden davacıya hitaben gönderildiği, içeriğinde bu firmanın işleriyle ilgili davacıdan taleplerin yer aldığı anlaşılmaktadır. Davacı savunmasında kendisine gönderilen elektronik postalara cevap vermediğini ve işlerini yapmadığını savunmuştur. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının başka bir firma adına işlemler yaptığına dair yoğun şüphe bulunmaktadır. Hal böyle olunca davacı ile işveren arasındaki güven ilişkisi sarsılmış olup davalı işverenin artık işçiyi çalıştırması mümkün değildir. Bu nedenle iş sözleşmesinin feshi geçerli nedene dayanmaktadır.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 430,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.320,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 04.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.