Esas No: 2022/2867
Karar No: 2022/4927
Karar Tarihi: 26.05.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/2867 Esas 2022/4927 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2022/2867 E. , 2022/4927 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu’nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası olup, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu belirtilerek davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş; hüküm, davalı erkek tarafından istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesince davalı erkeğe yüklenen kusurlardan bir kısmı dosya kapsamı itibariyle ispatlanamadığı, bir kısmı ise davacı kadın tarafından usulünce dayanılmadığı gerekçesiyle davalı erkekten çıkarılmış, davalı erkeğin evlilik birliğini temelinden sarsan kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı kadın dava dilekçesinde, davalı erkeğin kendisine fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, üzerinde baskı kurduğunu, sadakat yükümlülüğünü ihlâl ettiğini, cinsel yönden sapkın davranışlar içinde olduğunu, birlik görevlerini yapmadığını, evi otel gibi kullandığını tüm bu nedenlerle uzun süredir ayrı yaşadıklarını iddia etmiştir. Davalı erkek usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalarda kadının iddialarını kabul etmeyerek davanın reddini talep etmiş, her hangi bir delil de bildirmemiştir. Mahkemece davalı erkeğe; çalışmamaya başladığı, gezdiği, kadına kendi ailesinin baktığı, eşi hakkında başka erkeklerle ilişkisi olduğunu söyleyerek dedikodu yaptığı, eşi için “orospuluk yapıyor” diyerek hakaret ettiği, eşine “seni camdan aşağı atarım, öldürürüm” diyerek tehdit ettiği, tarafların bir yıldan fazladır ayrı yaşadığı vakıaları kusur olarak yüklenmiş, davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğu belirtilerek davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince her ne kadar ilk derece mahkemesince davalı erkeğe kusur olarak yüklenen vakıalardan "Çalışmamaya başladığı, kadına kendi ailesinin baktığı, eşi için “orospuluk yapıyor” diyerek hakaret ettiği ve eşine “seni camdan aşağı atarım, öldürürüm” diyerek tehdit ettiği" vakıaları ispatlanamadığı gerekçesiyle davalı erkekten çıkarılarak davanın reddine karar verilmiş ise de dosya kapsamı ve dinlenen tanık beyanları dikkate alındığında davalı erkeğin, kadına “orospuluk yapıyor” diyerek hakaret ettiği, bu şekilde konuştuğunu da tanık Mustafa Engin’e ikrar ettiği, sürekli olarak “seni öldürürüm, camdan aşağıya atarım” demek suretiyle kadını tehdit ettiği, bu tehdidi tanık Gülbahar Ekinci'nin bizzat duyduğu, yine davalı erkeğin evliliğin son 1.5 yılında çalışmadığı, sağda solda gezdiği, bu süre zarfında davacı kadına kendi annesinin baktığı, davalı erkeğin bu şekilde birlik yükümlülüklerini ihmâl ettiği, bu hususun da tanık beyanlarıyla sabit olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı kadın dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davanın kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 26.05.2022 (Prş.)