22. Hukuk Dairesi 2013/1299 E. , 2013/1779 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, ileri sürerek; müvekkilinin 19.08.2004-01.07.2009 tarihleri arasında kurye olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, yazılı olarak bildirimin yapılmadığını, bu nedenle feshin geçersizliğine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının 19.08.2004-01.07.2009 tarihleri arasında müvekkili işyerinde kurye olarak çalıştığını, davacının doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışları nedeniyle iş akdinin feshedildiğini, davacının 30.06.2009 tarihinde müvekkili şirketin Unkapanı şube müdürünün çekmecesinden tüm personele ait 6 aylık puantaj cetvellerini izinsiz aldığını, bu durumun tespit edildiğini, davacının sözkonusu olaya ilişkin savunmasının istendiğini, ancak savunma vermekten imtina ettiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalı tanığı ..."in anlatımına göre davacının çalıştğı birimdeki müdürün masasının çekmecesinden puantaj kayıtlarını müdürün izni ve haberi olmaksızın işyeri dışına çıkardığı, durumun anlaşılması üzerine kendisinden evrakların geri alındığı ve buna dayalı olarak iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilmiş bulunduğu sabit olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık iş sözleşmesinin işverence haklı nedene dayalı olarak feshedilip feshedilmediği noktasındadır.
4857 sayılı Kanun"un 25/II. maddesinde, "Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri: a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması. b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması. c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması. d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84 üncü maddeye aykırı hareket etmesi. e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması. f) İşçinin,işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi. g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi. h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi. ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması." hallerinde iş akdinin işverence haklı nedene dayalı olarak feshedilebileceği düzenlenmiştir.
Dosya içeriğine göre,davacının 19.08.2004-01.07.2009 tarihleri arasında davalı işyerinde kurye görevlisi olarak çalıştığı, işyerinin resmi ve matbu evraklarını izinsiz ve habersiz olarak almış olduğu gerekçesiyle İş Kanunu"nun 25/II-(e) maddesine dayalı olarak haklı nedenle feshedildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemenin ilk hükmünde davalı işyerinin haklı nedenle fesih savunmasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verdiği, bu kararın Yargıtay 9.Hukuk Dairesi"nce davalının savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkeme bozma ilamına uyarak davalı vekiline tüm delillerini ve tanık listesini vermesi için 2 haftalık kesin süre vermiştir. Bu ara karar davalı vekiline 16.11.2011 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili 20.12.2011 havale tarihli dilekçe ile tanık listesini ibraz etmiştir. Kesin süre sonunda olmasına rağmen mahkemece bozma ilamı doğrultusunda bu tanıklara davetiye çıkartılmış ve tanıklardan ... dinlenmiştir. Aynı celse davalı taraf diğer tanığın dinlenmesinden vazgeçtiklerini bildirmiş, mahkeme resen tutanak tanıklarının dinlenmesine karar vererek davalıya bu tanıkların ücretini yatırmak üzere kesin süre vermiştir. Bir sonraki celsede davacı vekili ikinci tanık listesine muvafakat etmemiş,davalı vekilide ikinci tanık listesi sunmadıklarını mahkemenin ara kararı gereğince tanık listesi ibraz ettiklerini beyan etmiştir. Mahkeme ara kararından vazgeçerek dinlenen tanık beyanına göre feshin haklı sebebe dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Dinlenen davalı tanığı beyanında fesih bildiriminde yer alan olaya ilişkin görgüye dayalı bir bilgisinin olmadığını belirtmiştir. Davalı vekili tarafından tutanak tanıklarınıda dinletilmemiştir. Dosya kapsamına göre feshin haklı ya da geçerli nedene dayandığı ispat edilememiştir. Davanın kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE,
3-Davacının kanuni sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin 4 aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.320,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 142,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine kesin olarak oybirliğiyle 04.02.2013 tarihinde karar verildi.