10. Hukuk Dairesi 2013/4221 E. , 2013/5121 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalıların vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Yasa Koyucu tarafından, 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 13.02.2011 tarih 6111 sayılı Yasanın 59. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi değiştirilmiş, anılan değişiklik ile trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı esası getirilmiştir.
6111 sayılı Kanunun, yayımı tarihinde yürürlüğe giren Geçici 1. maddesi ile de, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri, yine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı belirtilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85/1 maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve
müteselsilen sorumlu olurlar.” 91. maddesine göre de, “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”
Tedavi giderleri kapsamında, sigorta şirketinin, Güvence Hesabının, sürücünün ve işletenin, zorunlu olarak sigorta teminatına bağlanması nedeniyle yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemenin yürürlüğe girmesi ile sona erdirilmiş bulunmaktadır.
Bu haktan, sigorta sözleşmesinin tarafı olan işleten ile sürücülerinde yararlanması gerekmekte olup, poliçe limiti kapsamında kalan tedavi giderleri nedeniyle sorumlulukları sona erecektir. Sigorta sözleşmesinin sağladığı teminattan yararlanmayanların bu haktan da yararlanamayacakları açıktır. Ancak, zorunlu sigorta teminat tutarlarını aşan tedavi giderlerinin, zarara sebep olan veya hukuken sorumlu olanlar tarafından karşılanacağı, bu kişiler yönünden poliçe limitini aşan kısım yönünden sorumluğun devam edeceği de kabul edilmelidir.
Hal böyle olunca, anılan yasal değişikliğin, trafik iş kazası tarihi ile dava tarihinden sonra yürürlüğe girdiği ve tedavi giderleri tutarının kaza tarihindeki poliçe limitini aşmadığı gözetildiğinde; Mahkemece, tedavi giderleri yönünden davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması;
3- Mahkemece, trafik iş kazasında davalı ...’ın %35, davalı ...’ın %15, dava dışı ... ’ın %15, dava dışı ... Belediye Başkanlığının %20, sigortalının %15 kusurlu olduğunu bildiren inşaat ve fizik mühendisi iş güvenliği uzmanı bilirkişi heyetince hazırlanan 15.10.2012 tarihli kusur raporu esas alınarak hüküm kurulmasında isabetsizlik yok ise de, eldeki davada davacı Kurum tarafından Borçlar Kanunu 50. maddesi (dava tarihinde yürürlükte bulunan) kapsamında dava dışı kişilerin kusurları yönünden teselsül hükümlerine dayanılmaması karşısında, davalılar ... ve ...’ın dava dışı ... ve ... Belediye Başkanlığının kusurundan sorumlu tutulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının 1. paragrafının 2. satırındaki “2495” rakamlarının silinerek yerine “1467,97” rakamlarının yazılmasına, 3. satırdaki “601,19” rakamlarının silinerek yerine “353,65” rakamlarının yazılmasına, 4. satırdaki “154,03 TL tedavi giderinin sarf tarihinden” rakam ve sözcüklerinin silinerek hüküm fıkrasından çıkarılmasına, aynı satırın devamına “Tedavi giderleri yönünden davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına,” sözcüklerinin yazılmasına,
2. paragraftaki “193,06” rakamlarının silinerek yerine “108,20” rakamlarının, “8,08” rakamlarının silinerek yerine “92,95” rakamlarının yazılmasına, 4. paragraftaki “95,63 rakamlarının silinerek yerine “400,00” rakamlarının yazılmasına, 5. paragraftaki “770” rakamlarının silinerek yerine “428,22” rakamlarının yazılmasına, 6. paragraftaki “”2” rakamının silinerek yerine “11,04” rakamlarının yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, fazla alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 18.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.