12. Ceza Dairesi Esas No: 2019/1800 Karar No: 2020/3541 Karar Tarihi: 15.06.2020
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/1800 Esas 2020/3541 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2019/1800 E. , 2020/3541 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın reddine
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Dosya içeriğine göre; tazminat davasının dayanağı olan Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/258 sayılı ceza dava dosyasında davacının, silahlı terör örgütüne üye olmak ve 3 kez 2911 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından cezalandırılması istemiyle hakkında dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda silahlı terör örgütüne üye olmak ve 1 kez 2911 sayılı kanuna aykırılık suçundan beraatine karar verilmiş ise de, 20/06/2013 tarihinde 2 kez 2911 sayılı Kanuna aykırılık suçundan 6352 sayılı Kanunun geçici 1/1-b. maddesi gereğince kovuşturmanın ertelenmesi kararı verildiği, verilen kararın 28/06/2013 tarihinde kesinleştiği, 6352 sayılı Kanunun geçici 1/1-b. maddesine göre hakkında kovuşturmanın ertelenmesi kararı verilen kişinin, erteleme kararının verildiği tarihten itibaren üç yıl içinde aynı maddenin birinci fıkra kapsamına giren yeni bir suç işlememesi hâlinde düşme kararı verileceği, işlenmesi hâlinde ise bu suçtan dolayı kesinleşmiş hükümle cezaya mahkum olunduğu takdirde, ertelenen kovuşturmaya devam olunacağı dikkate alındığında, davacının 2911 sayılı kanuna aykırılık suçundan hakkında verilen kovuşturmanın ertelenmesine dair karar için öngörülen 3 yıllık sürenin inceleme tarihi itibariyle dolmuş olduğu hususu dikkate alınarak, davacının 2911 sayılı kanuna aykırılık suçu ile ilgili ceza dava dosyasının akıbetinin ve davacı (sanık) hakkında verilip kesinleşen bir mahkumiyet, beraat veya düşme kararı bulunup bulunmadığının araştırılarak, sonucuna göre davacının hukuki durumunun tayin ve tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 15/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.