Esas No: 2022/5182
Karar No: 2022/5686
Karar Tarihi: 09.05.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5182 Esas 2022/5686 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/5182 E. , 2022/5686 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre ve diğer temyiz şartları yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyeri bünyesinde 2005-2006 yıllarında Sayman Müdürlüğü, 2006-2011 yıllarında Bakım Müdürlüğü, Nisan 2011 yılından itibaren de Çevre Müdürlüğü birimi içerisinde çevre müdürü olarak iş sözleşmesinin haklı bir sebebe dayanmadan feshedildiği 26.05.2017 tarihine kadar kesintisiz çalıştığını, ... International Limited Yönetim Kurulunun 19.04.2017 tarihli ve 2017/11-1 sayılı kararıyla müvekilinin görevinde ve biriminde değişikliğe gidildiğini, müvekkilinin bunun üzerine ... 3. Noterliğinin 18.05.2017 tarihli ihtarnamesiyle işyerinde kıdeminin daha alt seviyeye düşürülmesinden dolayı bu kararı kabul etmediğini, çevre müdürü pozisyonunda kalmaya devam ettiğini usulünce bildirdiğini, davalı işverenin müvekkilini e-postalarla yeni görevinde çalışmaya zorladığını, müvekkilinin yeni görevini kabul etmediğini belirterek e-postaları cevapladığını, 18.05.2017 tarihli yazı ile müvekkiline tahsis edilen lojmanın tahliye edilmesinin bildirildiğini ve tahsis edilen aracın tesliminin sağlandığını, en nihayetinde 26.05.2017 tarihinde müvekkilinin ofisinin güvenlik elemanları nezaretinde basılarak iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin bildirildiğini, müvekkiline 29.05.2017 tarihinde yapılan bir takım ödemelerin hatalı şekilde hesaplandığını, müvekkilinin çevre müdürü olarak son görevinin dikkate alınmadığını, ... 39. İş Mahkemesinde açılan işe iade davasının müvekilinin lehine sonuçlandığını, dolayısıyla davalı işverence yapılan feshin geçersiz olduğunun tespit edildiğini, davalı işverenin haklı neden olmaksızın müvekkilinin iş sözleşmesini feshetmesi sebebiyle müvekkilinin iş ilişkisinin sona ermesine bağlı olarak hak edip de kendisine ödenmediğini iddia ettiği kıdem ve ihbar tazminatları, cezai şart ve yıllık izin ücreti alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iş sözleşmesinin davacıya 26.05.2017 tarihinde yazılı olarak tebliğ edilen iş akdinin feshi konulu yazı ile, müvekkil şirket tarafından davacının kendisine verilen görev talimatlarını yerine getirmemesi, çalışma düzen ve disiplinine aykırı davranışları sebebiyle feshedildiğini, iş sözleşmesi haklı nedenle feshedildiğinden kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, davacının yıllık izin ücretlerinin akdin feshinde tam olarak ödendiğini savunarak haksız davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının açtığı işe iade kararının kesinleşmesi üzerine davacının süresi içerisinde işverene müracaat ettiği, davalı işverenin davacıyı süresi içerisinde işe davet etmesine rağmen işe davet talebinde samimi olmadığı ve söz konusu davete rağmen işçiyi işe başlatmadığı anlaşıldığından davacının işsözleşmesinin davalı işveren tarafından kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanılacak şekilde sona erdirildiği, fesihten sonra davacıya ödenen yıllık izin ücretinin eksik olması nedeniyle yıllık izin ücretinin ıslah dilekçesinde belirtilen miktara bağlı kalınarak kabul edilmesi gerektiği, dosyada bulunan taraflarca imzalanmış 17.08.2005 tarihli sözleşmenin 8.3 üncü maddesinde "İşveren tarafından sözleşmenin ihbarlı veya ihbarsız feshi halinde, işveren işçiye Türk İş Mevzuatının gerektirdiği tazminatlar ve diğer tüm haklarının yanında, 6 aylık net ücreti kadar tazminat ödeyecektir." şeklinde bir düzenlemenin mevcut olduğu, taraflarca imzalanan sözleşme niteliği gereği belirsiz süreli iş sözleşmesi olup belirli süreli veya asgari süreli iş sözleşmesi vasfı taşımadığı, sözleşmenin cezai şarta ilişkin 8.3 üncü maddesinin de düzenleniş biçimi itibariyle karşılıklılık esasına uygun olarak kaleme alınmadığı, söz konusu cezai şart düzenlemesinin tarafların sözleşmeyi bildirimli fesih hakkını tamamen ortadan kaldırır nitelikte olduğu ve bu nedenle cezai şart maddesinin geçersiz olduğu gerekçesiyle cezai şart talebinin ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinin tekrarıyla birlikte, sözleşme gereğince istenen tazminat talebinin reddinin hatalı olduğu, yıllık izin ücretinin de gerek gün sayısı gerekse de hesaplamaya esas ücret yönünden hatalı hesaplandığı iddiasıyla istinaf talebinde bulunmuştur.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davaya cevaplarını tekrarlamış ve davacının işe davet edilmesine rağmen işe başlamadığı, bu durumda kıdem ve ihbar tazminatı hak edemeyeceği, sadece davacı beyanına göre kıdem ve ihbar tazminatının hüküm altına alınmasının hatalı olduğu, yıllık izin alacağına hükmedilmesinin de hatalı olduğu ve tüm hak edişinin fesihte kendisine ödendiği iddiasıyla istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine; davacı vekilinin istinaf talebinin ise cezai şart talebi yönünden kısmen kabulü ile İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; yıllık izin ücreti talebinin eksik hesaplandığı ve cezai şart alacağından takdiri indirim yapılmasının hatalı olduğu iddiasıyla temyiz talebinde bulunmuştur.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının cezai şart talebinin kabulü ile cezai şart tutarından yapılan indirim oranının az olması ve davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanmadığı iddiasıyla temyiz talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, feshin haklı olup olmadığı, davacının ödenmeyen yıllık izin ücreti alacağı bulunup bulunmadığı ve cezai şart talebinin şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4857 sayılı İş Kanunu'nun 21 inci maddesinin beşinci fıkrası, 17 nci maddesi, 59 uncu maddesi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 179 ila 182 nci maddeleri
3. Değerlendirme
Somut uyuşmazlıkta, davacının işe iade kararının kesinleşmesi üzerine süresi içerisinde işverene müracaat ettiği, davalı işverenin davacıyı süresi içerisinde işe davet etmesine rağmen işe davet talebinde samimi olmadığı ve söz konusu davete rağmen işçiyi işe başlatmadığı anlaşıldığından davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, eksik ödenen yıllık izin ücreti alacağı bulunduğu, cezai şart talebinin şartlarının mevcut olduğu ve cezai şarttan yapılan indirimin de dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine,
09.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.