Esas No: 2022/5206
Karar No: 2022/5685
Karar Tarihi: 09.05.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5206 Esas 2022/5685 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, Karayolları Genel Müdürlüğü'nde taşeron işçisi olarak çalıştığı ve toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmadığı gerekçesiyle dava açmıştır. İlk derece mahkemesi, dava reddedilmiştir. Davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu reddedilmiş ve karar temyiz edilmiştir.
Temyiz başvurusunda, davalı idarenin ihale makamı olamayacağı, işyerinde keşif icrası yapılmadığı için adil yargılanma hakkının ihlal edildiği ve dava dışı taşeron firmalar ile işveren işbirliği yapıldığı iddia edilmiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi, dava dışı taşeron firmalar ile davalı idare arasında muvazaalı asıl-alt işveren ilişkisi ispatlanamadığı gerekçesiyle temyiz itirazlarını reddetmiş ve ilk derece mahkemesinin kararını onamıştır.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları ile 6001 sayılı Kanun'un \"Görev ve Yetkiler\" kenar başlıklı 4. maddesi uygulanmıştır.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : TESPİT
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 11. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre ve diğer temyiz şartları yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Karayolları Genel Müdürlüğünün değişik işyerlerinde çalışan davacının kağıt üzerinde taşeron işçisi olarak gösterilmek suretiyle işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinin kapsamı dışında tutulmaya çalışıldığını, daha önce benzer konularda davalar açıldığını ve mahkemelerce taşeron işçilerinin ... işçisi olduğunun tespit edildiğini, bu kararların Yargıtay tarafından onandığını, bu itibarla 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının üyeliğinin Karayolları Genel Müdürlüğüne bildirildiği tarihten itibaren yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinden yararlandırılması gerektiğini ileri sürerek davacının baştan itibaren davalı ... Müdürlüğün işçisi olduğunun ve davacının, işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinden yararlandırılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; daha önce sonuçlanan davaların işbu davaya dayanak teşkil etmesinin hukuken mümkün olmadığını, bu hususun Yargıtay tarafından da ifade edildiğini, davacının çalıştığı yüklenici firmalar ile müvekkil idare arasında akdedilen sözleşmelerin anahtar teslimi iş niteliğinde olduğunu, yüklenici firmalar ile idare arasında eser sözleşmesinin bulunduğunu, müvekkili İdarenin yalnızca ihale makamı niteliğinde olduğunu, herhangi bir işverenlik sıfatının bulunmadığını, kaldı ki kabul anlamına gelmemek üzere 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un (6001 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi uyarınca davalı İdarenin yaptığı hizmetleri başkasından almasına imkân tanındığını, Yargıtay içtihatlarında da ilgili kanununda yetki verilmiş olması halinde Kurumların asli işlerini alt işverenlere verebileceğinin kabul edildiğini ve bu durumun 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesine uygun olduğunun benimsendiğini, muvazaa iddiasının soyut bir iddia olduğunu, müvekkil idarenin kendi işçileri ile yaptığı sözleşmelere uygulanması gereken toplu iş sözleşmesinin aynı işyerinde çalışsa da ve aynı sendikaya üye olsa da alt işverenin kendi işçileri ile yapmış olduğu sözleşmeye uygulanamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Karayolları 2. Bölge Müdürlüğünün ihale makamı olduğu, verilen işin asıl iş olduğu, dava dışı şirketlerin müteahhit konumunda olduğu görüldüğünden muvazaadan söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili, Yargıtay içtihatları uyarınca davalı İdarenin ihale makamı olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, sözleşmeye konu işlerin devamlılık arz eden işler olduğu, Yargıtay kararlarına göre işin anahtar teslimi suretiyle verilemeyeceğinin ifade edildiği, kesin delil niteliğindeki kararlar ile tanık beyanlarının gerekçeli kararda tartışılmadığı, tanık beyanları ve kesin delil niteliğindeki kararların dikkate alınması hâlinde muvazaanın ispatlandığının anlaşılacağı, davanın reddinin hatalı olduğu iddiasıyla istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin istinaf talebinin; davacının sendikaya üye olduğu tarihten dava tarihine kadar davalı ... arasında yapılan ihale sözleşmelerinin "Kar ve buzla mücadele bakım, yapım ve onarım işlerinin yapılmasına" ait işler olduğu, sözleşme teknik şartname ve ekleri kapsamları ile dosya kapsamındaki delillerden muvazaalı asıl-alt işveren ilişkisinin ispatlanamadığı belirlendiğinden İlk Derece Mahkeme kararında bir aykırılık görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili davalı İdarenin ihale makamı olduğunun kabul edilemeyeceği, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, uzman bilirkişiler eşliğinde işyerinde keşif icrası ile karar verilmesi gerekirken hizmet alım sözleşmelerinin tek başına incelenmesi ile sonuca gidilmesinin hatalı olduğu, tanık beyanları ve emsal kararlar değerlendirildiğinde, ... ile taşeron fırmalar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun anlaşılacağı, görünüşte başka bir sözleşme olsa dahi esas amacın Karayolları Genel Müdürlüğüne taşeron firmalar aracılığı ile işçi temini olduğu iddialarıyla temyiz talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı ... ile dava dışı taşeron şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları ile 6001 sayılı Kanun'un "Görev ve Yetkiler" kenar başlıklı 4 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
Somut uyuşmazlıkta, davalı ... ile dava dışı taşeron firmalar arasında muvazaalı asıl-alt işveren ilişkisinin ispatlanamadığı ve temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçenin dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.