Esas No: 2022/4907
Karar No: 2022/5682
Karar Tarihi: 09.05.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/4907 Esas 2022/5682 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/4907 E. , 2022/5682 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak-tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalıya ait işyerinde 13.08.2009 - 07.12.2010/30.06.2011 - 17.12.2015 tarihleri arasında tır şoförü olarak çalıştığını, işe başlarken kendisinden 10.000,00 veya 15.000,00 TL bedelli teminat senedi alındığını, ayrıca borcuna karşılık 3.500 Euro ve 2.500 Euro miktarlı iki adet senet daha alındığını, bu senetlerin bedelinin ödenmesine rağmen iade edilmediğini, fazla mesai yaptığını, hafta tatilinde ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ancak karşılığının ödenmediğini, iş sözleşmesine haksız olarak son verildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatları, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline; ayrıca teminat senetleri ile bedelsiz bonoların iptaline karar verilmesini talip etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, istifa ederek işten ayrıldığını, birinci dönem çalışmasının da aynı şeklide sona erdiğini, davacıya şiddet uygulanmadığını, davacının sürekli maddi problemler yaşadığını, kendisine verilen görevleri yapmadığını, davacının davalı işverene de borcunun bulunduğunu, ücretinin bordrolarda tahakkuk ettirilen tutar olduğunu, mesai yapmadığını, mesai yapması hâlinde karşılığı olan ücretlerin ödendiğini, kendisinden senet alınmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, kıdem ve ihbar tazminatı yılık izin, fazla mesai alacaklarının kısmen kabulüne, ulusal bayram ve genel tatil ücreti hafta tatili ücreti alacaklarının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hizmet süresi ile fazla çalışma ücreti ve yıllık izin ücreti alacağının eksik belirlendiğini, davacının ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma yaptığını, takdiri indirim oranının fahiş olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının istifa ettiğini, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, ayrıca ibraname olduğunu, iki dönem çalışmasının birleştirilmesinin hatalı olduğunu, aylık ücretin hatalı hesaplandığını, yıllık izin alacağı bulunmadığını, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ile ilgili iddialarının tamamen gerçek dışı olduğunu savunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesinin 27.01.2021 tarihli ve 2018 /3122 Esas, 2021/89 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararı yerinde görülerek taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 12.04.2021 tarihli ve 2021/3779 Esas 2021/7969 Karar sayılı ilâmı ile özetle, diğer temyiz itirazları yerinde görülmeyerek, davacının yurda giriş çıkış kayıtlarına göre yapılan ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağına yönelik talebin gerekçesiz reddinin hatalı olduğu, davacının senetlerle ilgili menfi tespit talebi hakkında hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle karar bozularak dosya kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak davacının ulusal bayram ve genel tatil çalışmasının ispatlandığı ve takdiri indirim yapılarak alacağın hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle söz konusu alacak hüküm altına alınmış; bozmaya konu senetle ilgili ise davalı tarafından inkar edilen ve somut bir şekilde miktarı ve nitelikleri ortaya konulmayan senetlerin varlığının ispatlanamadığı; bu nedenle senetlere yönelik menfi tespit isteminin reddi gerektiği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş, bozma konusu olmayan diğer hususlarda ise bozma öncesinde olduğu gibi hüküm kurulmuştur.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili, teminat senedine yönelik talebin reddinin hatalı olduğunu, hizmet süresinin hatalı belirlendiğini, fazla çalışma ücreti ile yılık izin ücretinin eksik hesaplandığını, Mahkemece yapılan takdiri indirim oranın da fazla olduğunu ileri sürerek temyiz talebinde bulunmuştur.
2. Davalı vekili ise, davacının ulusal bayram ve genel tatil ücreti talebi yokken alacağa hükmedilmesinin hatalı olduğunu, bu alacağa davadan itibaren işleyecek faize hükmedilmesinin de hatalı olduğunu; ayrıca alacağın ispatlanamadığını, bozma sonrası kesinleşen diğer talepler için yeni hüküm kurulması ve buna göre vekâlet ücreti -yargılama gideri belirlenmesinin hatalı olduğunu, önceki hükmün icra aşamasında da infaz edildiğini, tüm alacaklara yönelik hükmün hatalı olduğunu, yargılama gideri ile vekâlet ücretine ilişkin hükümlerde de hata olduğunu savunarak temyiz talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının hizmet süresi, fesih şekli, fazla çalışma alacağı ile ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ücreti alacakları, bu alacakların hesabı, yıllık ücretli izin alacağı olup olmadığı, indirim oranı, teminat ve borç senetlerine yönelik tespit ve bozma sonrası kurulan hüküm noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (keza mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda) "usuli kazanılmış hak" kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
3. Değerlendirme
1. Dairemizin yerleşik kararlarında da belirtildiği gibi bozulan karar, sonradan verilen kararın eki niteliğinde değildir. Hüküm bozulmakla tamamen ortadan kalkar. Hükmün bozulması üzerine mahkemece, davacının talep ettiği tüm alacaklarla ilgili kabul veya ret yönünde yeniden hüküm kurulmalıdır.
2.Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtayın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalan bölümleri hakkında da yeni bir karar veremez. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.
3. Mahkemece, bozma ilâmı doğrultusunda, yukarıdaki başlıkta yapılan açıklamalara uygun şekilde hüküm kurulduğu, bozmaya konu alacaklar yönünden bozma gereklerinin de yerine getirildiği anlaşılmıştır.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmamasına göre yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine,
09.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.