Esas No: 2022/4820
Karar No: 2022/5667
Karar Tarihi: 09.05.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/4820 Esas 2022/5667 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/4820 E. , 2022/5667 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 7. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 3. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hüküm altına alınan ve davalı tarafça temyize konu edilen miktar 51.795,22 TL olup bu miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı ... Başkanlığının araçlarında şoför olarak 01.05.2005 - 29.02.2012 tarihleri arasında çalıştığını, emeklilik sonrasında da çalışmasının 31.05.2017 tarihine kadar devam ettiğini, çalışmaya başladığı günden itibaren davalı ... işçisi olduğunu, sendikal haklardan yararlandırılmadığını ve ödenmeyen işçilik alacaklarının bulunduğunu ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, ikramiye, ilave tediye, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil, ücret, giysi yardımı, aile yardımı, çocuk yardımı, yemek yardımı, yol yardımı, yakacak yardımı, ek gıda yardımı, direksiyon primi alacağı ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının makam şoförü olup şehir içi yolcu taşıma şoförü olarak çalışmadığını ve çalıştığı işverenler ile aralarındaki ilişkinin muvazaaya dayanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 18.02.2021 tarihli ve 2020/802 Esas, 2021/577 Karar sayılı kaldırma kararında, şehir içi yolcu taşıma şoförleri yönünden muvazaanın kabul edildiği, kesinleşen kararlara emsal olarak dayanılarak somut uyuşmazlık bakımından da muvazaanın varlığının kabulü gerektiği belirtilmiş ise de tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu üzere davacının otobüs şoförü olarak çalışmadığı, Bölge Adliye Mahkemesinin muvazaa kabulünün maddi hataya dayalı olduğu, talep konusu alacakların alt işveren ile ... Sendikası arasında bağıtlanan toplu iş sözleşmelerine göre hesaplanıp hüküm alına alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili; özetle ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 2020/802 Esas ve 2021/577 Karar sayılı kaldırma - gönderme kararında muvazaanın varlığının kabul edildiğini, İlk Derece Mahkemesinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına direnme hakkı olmamasına rağmen muvazaa olmadığı kabulüne göre karar vermesinin hatalı olduğunu ve avukatlık ücreti hesabının doğru olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı vekili; davacının makam şoförü olup toplu taşıma şoförü olarak çalışmadığını, davacının çalıştığı firmalar ile aralarında muvazaa bulunmadığını, muvazaasız şeklinde yapılan hesabın da hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 01.05.2005 - 31.05.2017 tarihleri arasında iki dönem hâinde alt işverenlere bağlı olarak davalı Belediyenin araç tahsis biriminde binek tipi araç şoförü olarak çalıştığı, Dairelerinin 2020/802 Esas ve 2021/577 Karar sayılı kaldırma - gönderme kararının davacının otobüs şoförü değil binek tipi araç şoförü olması sebebiyle maddi hataya dayalı olduğu, maddi hataya dayalı bu kararın davacı lehine hak sağlamayacağı, araç kiralanması hizmet alım sözleşmesi kapsamında dava dışı şirketlere bağlı olarak davalı ... nezdinde çalışan davacının muvazaa konusunda soyut tanık beyanları dışında delili olmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönüyle dosya kapsamına uygun olduğu, davanın maddi tazminat istemine ilişkin olmaması sebebiyle karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 13 üncü maddesinin ikinci fıkrasının uygulanma imkânı bulunmadığı, ancak kıdem tazminatı miktarının hüküm kısmında hatalı yazılı gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun ise kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; özetle ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 2020/802 Esas ve 2021/577 Karar sayılı kaldırma - gönderme kararında muvazaanın varlığının kabul edildiğini, İlk Derece Mahkemesinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına direnme hakkı olmamasına rağmen muvazaa olmadığı kabulüne göre karar vermesinin hatalı olduğunu, somut uyuşmazlık bakımından da işçi temini olduğundan otobüs şoförlerinde olduğu gibi muvazaanın varlığının kabul edilmesi gerektiği, ıslah dilekçelerinin hatalı değerlendirildiği ve avukatlık ücreti hesabının doğru olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı ... ile davacının işçisi olduğu dava dışı alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaaya dayalı olup olmadığına, vekâlet ücretinde ve ıslah taleplerinin değerlendirilmesinde hata bulunup bulunmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi; Dairemizin asıl-alt işveren ilişkisi ve muvazaa konusunda ilkeleri (Örneğin Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 30.03.2022 tarihli ve 2022/3451 Esas, 2022/4208 Karar; 15.03.2022 tarihli ve 202/1037 Esas, 2022/3405 Karar; 07.03.2022 tarihli ve 2022/2189 Esas ve 2022/2845 Karar; 09.02.2022 tarihli ve 2022/674 Esas, 2022/1558 Karar sayılı kararları), AAÜT'nin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesi; maddi hataya dayalı bozma kararlarının davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşturmayacağına ilişkin Yargıtay ilkeleri ( Örneğin, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarihli ve 1957/13 Esas, 1959/5 Karar ile 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararları; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 tarihli ve 1987/2-520 Esas, 1988/89 Karar ile 17.012007 tarihli ve 2007/9-13 Esas, 2007/17 Karar sayılı kararları, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 27.01.2022 tarihli ve 2021/12739 Esas, 2022/1334 Karar sayılı kararı)
3. Değerlendirme
Yukarıdaki paragraflarda yer verilen İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemeleri gerekçeleri ile yasal mevzuat, yerleşik hâle gelen Yargıtay ilkeleri ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının temyiz itirazları yerinde bulunmamıştır.
VI. KARAR
Yukarıda açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.