Esas No: 2022/5065
Karar No: 2022/5660
Karar Tarihi: 09.05.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5065 Esas 2022/5660 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/5065 E. , 2022/5660 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 5. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre ve diğer temyiz şartları yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacının Tıp Fakültesi Sağlık Araştırma Uygulama Merkezinde 23.01.2013 tarihinden itibaren anestezi teknikeri olarak çalıştığını, bu işyerinde hizmet ihalesini alan çeşitli şirketlerde çalışmasının aralıksız olduğunu ve 02.04.2018 tarihinde de 696 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile kadroya geçirildiğini ve hâlen çalışmasına devam ettiğini, davacının Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası üyesi olduğunu ve alt işveren şirketlerde çalışırken şirketler ile asıl işveren İdare arasında yapılan ihale şartnamesindeki şartlara göre düzenlenen ihale sözleşmesinde ödenecek çıplak ücretin asgari ücret baz alınarak asgari ücretin en az %100 fazlası ücret ile kadroya geçtiğini, davacı ile Akdeniz Üniversitesi Sağlık Araştırma Uygulama Merkezi arasında 02.04.2018 tarihinden geçerli olan belirsiz süreli iş sözleşmesi imzalandığını, alt işverenlerde çalışırken ödenen ücretin kadroya geçirildikten sonra davalı Kurum tarafından ödenmemeye başladığını ileri sürerek fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kadroya geçen işçilere yalnızca ocak ve temmuz aylarında %4 oranında zam yapılmasının öngörüldüğünü, davacıya ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun ( 657 sayılı Kanun) 4/D maddesi uyarınca sürekli işçi statüsündeki diğer işçilere, 696 sayılı KHK'nın ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümlerine göre işlem yapılarak kadroya geçişlerinin sağlandığını ve davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ücreti asgari ücretin belli bir yüzde fazlası olarak belirleyen açık bir iş sözleşmesi bulunmadıkça ücretin, asgari ücrete oranlanarak belirlenmesi gerektiği iddiasının temelsiz kalacağı, olayda bu şekilde bir iş sözleşmesinin bulunmadığı, davacı taraf iş sözleşmesinin 10 uncu maddesine dayanmakta ise de asıl-alt işveren arasında düzenlenen sözleşme uyarınca belirlenen bu ücret miktarı korunarak sürekli işçi olarak çalışmasına devam ettiği ve davacının alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, davacının ücretinin Üniversite ile imzalanan bireysel iş sözleşmesinde açıkça belirlendiğini, uyuşmazlığın; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 28.10.2020 tarihli ve 2020/5664 Esas, 2020/14047 Karar sayılı kararında yazılı olan ve emsal olacağı belirtilen karar ile birebir aynı olduğunu, bireysel iş sözleşmesinde davacının ücretinin açık ve net bir şekilde belirtildiğini ve sadece oran yerine ihale şartnamesine atıf yapıldığını, davacı ile Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü arasında 02.04.2018 tarihinden geçerli olan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 10 uncu maddesi ile ihale şartnamesine atıf yapılarak mevcut uygulamanın aynen devam edeceği ve aynı oranda ücretin ödeneceğinin açıkça kararlaştırıldığını; bu sebeple oran yazılmadığı yönündeki yorumun doğru olmadığını ve aksi yönde içtihatlar bulunduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin 10 uncu maddesinde, hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışılırken alınan aylık ücretin korunacağı yönünde düzenleme bulunmasına rağmen ilerleyen dönemde de aylık ücretin hizmet alım sözleşmesindeki esaslara göre tespit edileceğine dair düzenleme bulunmadığı, emsal içerikteki ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 08.12.2020 tarihli ve 2020/2345 Esas, 2020/2932 Karar sayılı kararında verilen davanın reddi kararının da Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 08.03.2021 tarihli ve 2021/1727 Esas, 2021/5688 Karar sayılı kararı ile onanmış olduğu anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mukameleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; ücretinin Üniversite ile imzalanan bireysel iş sözleşmesinde açıkça belirlendiğini, uyuşmazlığın; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 28.10.2020 tarihli ve 2020/5664 Esas, 2020/14047 Karar sayılı kararında yazılı olan ve emsal olacağı belirtilen karar ile birebir aynı olduğunu, bireysel iş sözleşmesinde davacının ücretinin açık ve net bir şekilde belirtildiğini ve sadece oran yerine ihale şartnamesine atıf yapıldığını, davacı ile Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü arasında 02.04.2018 tarihinden geçerli olan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 10 uncu maddesi ile ihale şartnamesine atıf yapılarak mevcut uygulamanın aynen devam edeceği ve aynı oranda ücretin ödeneceğinin açıkça kararlaştırıldığını; bu sebeple oran yazılmadığı yönündeki yorumun doğru olmadığını ve aksi yönde içtihatlar bulunduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı Üniversite ile dava dışı alt işveren şirket arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesine göre asgari ücretin belirli bir oran fazlası ücret üzerinden alt işveren işçisi olarak çalışan davacının, 696 sayılı KHK uyarınca sürekli işçi kadrosuna geçmesiyle birlikte 01.01.2019 tarihi ve devamında kadroya geçmeden önce belirlenen asgari ücretin belirli bir oran fazlası ücret üzerinden çalışmaya devam etmesi isteği ile bundan kaynaklı fark alacaklara hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü ve 24 üncü maddeler, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22 nci ve 62 nci maddeleri, sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal haklarının belirlenmesinde esas alınacak Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesi, belirsiz süreli iş sözleşmesinin 10 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
Taraflar arasındaki 02.04.2018 tarihinden geçerli olan belirsiz süreli bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin 10 uncu maddesi; “Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında çalışırken alınan ücret ve fer'ileri korunur. Ücret tipi yevmiye üzerinden ödenir.” hükmünü içermektedir. Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamına göre iş sözleşmesinin sözü geçen maddesinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışılırken alınan aylık ücretin korunacağı yönünde düzenleme bulunmasına rağmen ilerleyen dönemde de aylık ücretin hizmet alım sözleşmesindeki esaslara göre tespit edileceğine dair düzenleme bulunmadığı, emsal içerikteki ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 08.12.2020 tarihli ve 2020/2345 Esas, 2020/2932 Karar sayılı kararında verilen davanın reddi kararının da Dairemizin 08.03.2021 tarihli ve 2021/1727 Esas, 2021/5688 Karar sayılı kararı ile onanmış olduğu, yasal düzenleme gereği hizmet alım sözleşmelerinin geçiş işleminin yapıldığı tarih itibariyle feshedilmiş sayıldığı ve yeni ücretlendirme döneminde davacının asgari ücretin belirli oran fazlası ücret almasını gerektirir bir düzenleme yapılmadığı, davacının asgari ücretin belirli oran fazlası ücret alması gerektiğine ilişkin iddiasının yasal dayanağı bulunmadığı ( Bkz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2021 tarihli ve 2021/9-394 Esas, 2021/1434 Karar sayılı kararı da aynı yöndedir.) anlaşılmakla davacının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
GD