10. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/9260 Karar No: 2013/5082
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2012/9260 Esas 2013/5082 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2012/9260 E. , 2013/5082 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı Kurum, iş kazası sonucu yaralanan sigortalıya yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle uğranılan Kurum zararının fazlasının saklı tutarak bir kısmının rücuan ödetilmesini istemiştir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı Kurum, 16.10.2007 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucunda yaralanan sigortalı ... ’na yapılan harcama ve ödemelerden oluşan sosyal sigorta yardımlarının 506 sayılı Kanun’un 26’ncı maddesi uyarınca rücuan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı işverene ait maden ocağında kazmacı ustası olarak çalışan sigortalının, maden içerisinde taş kırma makinesi ile ayakta yere doğru çalıştığı sırada makine ucundan sıçrayarak fırlayan taşın sigortalının burnuna isabeti sonucu olayın meydan geldiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Yasanın 26. maddesidir. Mahkemece, kusur oranlarının saptanmasında öncelikle, maddi olayın ne şekilde oluştuğunun kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmiş olması gerekir. İhlal edilen mevzuat hükümleri belirlenirken, zararlı sonuçların önlenmesi için durum ve koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkatin neler olduğunun eksiksiz bilinmesinde, kusur raporuna ve dava dosyasına yansıtılmasında yasal zorunluluk vardır. Mahkemenin, davaya konu iş kazasının meydana gelmesinde kazalının %60 oranında kusurlu olduğu, %40 oranında da kaçınılmazlığın bulunduğu belirtilen ve hükme dayanak aldığı kusur raporunda %40 kaçınılmazlığın nedeni yeterince açıklanmamıştır. Zira, işyerinde işgüvenliği ile ilgili tüm tedbirlerin alınmasına rağmen, kaza oluşmuşsa bu takdirde kaçınılmazlığın varlığından söz edilebilir. Raporda ise, böyle bir açıklık olmadığı gibi, böyle bir olayın sonucunun kısmen kaçınılmazlıkla açıklanması, günümüz teknolojisinde alınabilecek önlemlerin bulunduğu hallerde isabetli olamaz. Belirtilen bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak; çalışılan makinenin ucundan sıçrayan taşın kazalının burnuna gelmesi şeklinde meydana gelen iş kazasında, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olacak şekilde, kazanın meydana geldiği iş kolunda işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman kişilerden kusur raporu alınarak, yapılacak değerlendirme ile hüküm kurmak gerekirken, yetersiz bilirkişi raporunun hükme esas alınması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.