Esas No: 2016/15104
Karar No: 2021/5198
Karar Tarihi: 23.12.2021
Danıştay 2. Daire 2016/15104 Esas 2021/5198 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/15104
Karar No : 2021/5198
DAVACI : … Emekçileri Sendikası
(…)
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … Anonim Şirketi
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …
DAVANIN KONUSU : Davacı Sendika tarafından; Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi Yönetim Kurulunun 05/08/2016 günlü, 224 sayılı kararıyla uygulamaya konulan Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi Performans Değerlendirme Yönetim Sistemine İlişkin Usul ve Esaslar’ın;
1- 2. maddesinin,
2- 6. maddesinin 5. ve 7. fıkralarının,
3- 7. maddesinin 1. fıkrasının (a) ve (b) bentleri ile 2. fıkrasının (a) bendinin,
4- 8. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendi ile aynı maddenin 8. fıkrasının,
5- 16. maddesinin,
6- 17. maddesinin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :Davacı Sendika tarafından; davalı İdare bünyesinde pek çok değişik unvanda görev yapan personel varken, dava konusu düzenlemenin sadece dağıtıcı ve gişe görevlisi personeli kapsamasının eşitlik ilkesine ve hukuka aykırı olduğu; PYS çıktılarının personel hareketleri uygulamalarında kullanılmasına, aylık işyeri işlem temelli performans puanı ortalamasının ise norm pozisyonlarının tespitinde kullanılmasına yönelik düzenlemelerin soyut ve personeli cezalandırmaya yönelik olduğu, gerçekçi bir standart getirmediği; işlem temelli değerlendirmenin performans puanı içerisindeki oranının en az %80 olduğuna ilişkin düzenleme ile nitelikten ziyade niceliğin ön plana çıkarıldığı, anılan düzenlemenin kalitenin düşmesi sonucunu doğuracağı; İdarede işlerin yoğun olmasına rağmen personelin yetersiz olduğu, dağıtıcı personelin bir kısmının kayıtlı gönderi teslimi yaptığı, bir kısmının kayıtsız gönderi teslimi yaptığı, sadece kayıtlı gönderi teslimi yapan dağıtıcıların düzenleme kapsamına alınmış olmasının eşitlik ilkesine aykırı olduğu, tebligat düşüm işlemlerinin memurlarca yapılması gerekmekte iken dağıtıcılar tarafından yapıldığı, buna rağmen geç teslim edilen gönderiler için dağıtıcının iş puanından kesinti yapılmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu; personelin disiplin cezası alması durumunda 6 ay süre ile yetkinlik temelli performans puanından kesinti yapılmasının ikinci kez cezalandırma niteliğinde olduğu; performans puanı ortalaması, fiilen görev yaptığı işyerinin aylık işyeri işlem temelli performans puanı ortalamalarının aritmetik ortalamasının altında kalan personele ilişkin düzenlemeler içeren 16. maddesinin performans değerlendirme sisteminin amacı ile bağdaşmadığı, performans puanı düşük olan personelin ek yaptırımlarla tekrar cezalandırıldığı, düzenlemenin karşılıksız çalışmanın fiilen yaygınlaşması sonucunu doğuracağı; 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye tabi sözleşmeli personele ilişkin hususlar Kamu İktisadi Teşebbüsleri Sözleşmeli Personel Sicil ve Başarı Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ile düzenlendiğinden dava konusu Usul ve Esaslar'da anılan personele ilişkin düzenlemelerin yer almasının hukuka aykırı olduğu; personelin performans kriterlerini belirleme yetkisinin Yönetim Kuruluna ait olduğu, dava konusu Usul ve Esaslar'da açık hüküm bulunmayan hallerde tereddütleri gidermeye Genel Müdürün yetkili olduğuna yönelik düzenleme ile Yönetim Kurulunun yetkisinde olan bir alanda Genel Müdüre sınırları açıkça belirlenmemiş bir yetki devrinin yapıldığı, bu durumun hukukun genel ilkelerine ve mevzuata aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
DAVALININ SAVUNMASI : Davalı idare tarafından; ilk aşamada Şirketin asli işlerini yapan ve müşteriye bire bir hizmet sunan, Şirket çalışanlarının %70’ini oluşturan personelin kapsama alındığı, zamanla kapsamın genişletilmesinin hedeflendiği; PYS çıktılarının personel hareketleri uygulamalarında kullanılmasına, aylık işyeri işlem temelli performans puanı ortalamasının ise norm pozisyonlarının tespitinde kullanılmasına yönelik düzenlemeler ile eksik işgücü tespiti, atıl personelin ihtiyaç olan birime aktarılması ve sayısal verilere dayalı işgücü temininin hedeflendiği; işlem temelli değerlendirmenin sayısal verilere dayandığı için objektif ve somut olduğu; yetkinlik temelli değerlendirmenin ise birim amirinin gözlemine dayalı olduğu, oransal düzenlemelerde hukuka aykırılık bulunmadığı; geç teslim edilen gönderiler için dağıtıcının iş puanından kesinti yapılmasına ilişkin düzenlemede resmi çalışma günleri dışındaki sürelerin hesaba katılmadığı, müşteri memnuniyeti ve rekabet koşullarıyla uyumlu hizmet verilmesinin sağlanmasının amaçlandığı; yetkinlik temelli performans puanından kesinti yapılmasının idari yaptırım niteliğinde olduğu, personelin aldığı başarı belgeleri için de ilave puan verildiği, ödül-ceza sisteminin eşit şekilde çalışmasının amaçlandığı; performans ortalamasının personelin çalıştığı birimin işlem hacmine göre hesaplandığı, personel aleyhine bir düzenleme olmadığı; dava konusu Usul ve Esaslar'ın hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Dava konusu edilen Usul ve Esaslar'ın; iptali istenilen 8. maddesinin 8. fıkrasının, 16. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "ayrıca idari işlem tesis edilebilir" ibarelerinin, aynı fıkranın (a) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde yer alan "Kasıtlı olarak verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak fiili nedeniyle soruşturma açılır"; (b) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde "Verilen emir ve görevleri kasten yapmamak fiili nedeniyle soruşturma açılır"; (c) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan "Yapılan tüm uyarılara rağmen devam eden ehliyetsizliği ve kifayetsizliği sebebiyle soruşturma açılır." ve (2) numaralı alt bendinde yer alan "Verilen görev ve emirleri kasten yapmamak fiili nedeniyle soruşturma açılır." ibareleri ile 17. maddesinin iptaline karar verilmesi gerektiği; 16. maddesinin diğer kısımları ile 2. maddesi, 6. maddesinin 5. ve 7. fıkraları, 7. maddesinin 1. fıkrasının (a) ve (b) bentleri ile 2. fıkrasının (a) bendi, 8. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendi yönünden ise davanın reddi gerektiği düşünülmüştür.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Davacı Sendika tarafından; Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi Yönetim Kurulu'nun 05/08/2016 günlü, 224 sayılı kararıyla uygulamaya konulan Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi Performans Değerlendirme Yönetim Sistemine İlişkin Usul ve Esasların 2. maddesinin; 6. maddesi, 5. ve 7. fıkralarının; 7. maddesi, 1. fıkrası, (a) ve (b) bentleri ile 2. fıkrası, (a) bendinin; 8. maddesi, 1. fıkrası, 4. bendi ile 8. fıkrasının; 16. maddesinin ve 17. maddesinin iptali istenilmektedir.
Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi Performans Değerlendirme Yönetim Sistemine İlişkin Usul ve Esasların 16. maddesi, 2. fıkrası, (a) bendi, (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde; (b) bendi, (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde ve (c) bendi, (1) numaralı alt bendinde yer alan "ayrıca idari işlem tesis edilebilir" ibarelerine ilişkin olarak;
Dava konusu edilen Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi Performans Değerlendirme Yönetim Sistemine İlişkin Usul ve Esasların "Performans puanı düşük olanların durumu" başlıklı 16. maddesi, 2. fıkrasında:
" Yazılı ikazda bulunulan personel, birim yöneticisi tarafından görev alanına ilişkin iş başı eğitimine tabi tutularak 6 ay süre ile takibe alınır. Bu dönem içerisindeki aylık işyeri işlem temelli performans puanı ortalamalarının aritmetik ortalamasının;
a) %20 - %29 oranında altında kalması durumunda;
1) İdari hizmet sözleşmeli personel hakkında; kasıtlı olarak verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak fiili nedeniyle soruşturma açılır, ayrıca idari işlem tesis edilebilir.
2) 399 sayılı KHK ya tabi sözleşmeli personel hakkında; kasıtlı olarak verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak fiili nedeniyle soruşturma açılır, ayrıca idari işlem tesis edilebilir.
b) %30 - %39 oranında altında kalması durumunda;
1) İdari hizmet sözleşmeli personel hakkında; verilen emir ve görevleri kasten yapmamak fiili nedeniyle soruşturma açılır, ayrıca idari işlem tesis edilebilir.
2) 399 sayılı KHK ya tabi sözleşmeli personel hakkında; verilen emir ve görevleri kasten yapmamak fiili nedeniyle soruşturma açılır, ayrıca idari işlem tesis edilebilir.
c) %40 veya daha fazla oranda altında kalması durumunda;
1) İdari hizmet sözleşmeli personel hakkında; yapılan tüm uyarılara rağmen, devam eden ehliyetsizliği ve kifayetsizliği sebebiyle soruşturma açılır, ayrıca idari işlem tesis edilebilir." düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava konusu düzenlemede yer alan "....ayrıca idari işlem tesis edilebilir." ibaresi yönünden;
Hizmetin gerektirdiği hallerde, kamu yararı doğrultusunda idarece işlem tesis edilmesi her zaman mümkün olduğundan, idarenin bu yetkisini kullanmasına olanak veren düzenlemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
Usul ve Esasların 16.maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde yer alan " Kasıtlı olarak verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak fiili nedeniyle soruşturma açılır."; (b) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde "Verilen emir ve görevleri kasten yapmamak fiili nedeniyle soruşturma açılır", (c) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan "Yapılan tüm uyarılara rağmen devam eden ehliyetsizliği ve kifayetsizliği sebebiyle soruşturma açılır." ve (2) numaralı alt bendinde yer alan "Verilen görev ve emirleri kasten yapmamak fiili nedeniyle soruşturma açılır." ibarelerine ilişkin kısmına yönelik olarak;
Dava konusu Usul ve Esasların 16.maddesinde, performans puanı ortalaması belirli bir oranın altında kalan personelin doğrudan "kasıtlı olarak verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak" veya " yapılan tüm uyarılara rağmen ehliyetsizlik ve kifayetsizliğe devam etmek" fiillerini işlediği kabul edilerek hakkında soruşturma açılacağı düzenlenmiştir.
Burada belirtilen personelin performans puanının düşük olma sebebinin bir soruşturmaya konu edilmesi mümkün ise de; sayılan eylemlerin işlenip işlenmediği hususunun ancak başlatılacak bir soruşturma sonucunda ortaya çıkacağı açık olup; yalnızca performans puanının düşük olması sebebiyle, personelin madde metninde belirtilen eylemleri işlediğinin kabulüne olanak bulunmadığı ve açılacak bir soruşturma sonucunda personel hakkında ne yönde işlem tesis edileceğininde kurala bağlanmadığı hususları göz önüne alındığında dava konusu düzenlemelerde yer alan ibarelerde üst normlara ve hukukun genel ilkelerine uyarlık görülmemiştir.
Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi Performans Değerlendirme Yönetim Sistemine İlişkin Usul ve Esasların 17. maddesine ilişkin olarak;
Dava konusu edilen Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi Performans Değerlendirme Yönetim Sistemine İlişkin Usul ve Esasların "Hüküm bulunmayan haller" başlıklı 17. maddesinde; "Bu usul ve esaslarda açık hüküm bulunmayan hallerde tereddütleri gidermeye Genel Müdür yetkilidir." şeklindeki düzenlemeye yer verilmiştir.
Anayasamızın 2. maddesinde belirtilen Türkiye Cumhuriyeti Devletinin temel niteliklerinden olan "hukuk devleti" ilkesi, vatandaşlarına hukuk güvenliğini sağlayan, idarenin hukuka bağlılığını amaç edinen, buna karşılık kamu gücünün sınırsız, ölçüsüz ve keyfi kullanılmasını önleyen en önemli unsurlardan biridir. Nitekim hukuk devleti ilkesinin yaşama geçirilmesini sağlayacak araçlar arasında, yine Anayasamızın 8. maddesinde, yürütme yetkisi ve görevinin, Anayasa ve kanunlara uygun olarak kullanılacağı ve yerine getirileceği; 125. maddesinde de, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu kuralına yer verilmiştir.
Hukuki güvenlik ile öngörülebilirlik ve belirlilik ilkeleri, hukuk devletinin önkoşullarındandır. Kişilerin hukuki güvenliğini sağlamayı amaçlayan hukuki güvenlik ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde Devlete güven duyabilmesini, Devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. Belirlilik ilkesi ise yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olmasını, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesini ifade etmektedir.
6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu'nun "Yönetim Kurulu" başlıklı 25. maddesi, 3. fıkrası, (f) bendinde, "PTT’nin daha etkin ve verimli çalışması için personel ücreti ve diğer hususlarla ilgili performans kriterlerini belirlemek" düzenlemesine yer verilerek PTT personeli hakkında
performans kriterlerini belirleme noktasında Yönetim Kurulu yetkili kılınmıştır.
Aynı maddenin 5. fıkrasında ise, "Yönetim Kurulu sınırlarını açıkça belirlemek şartıyla yetkilerinden bir kısmını Genel Müdüre devredebilir. Ancak, yetki devri Yönetim Kurulunun sorumluluğunu kaldırmaz." düzenlemesine yer verilerek, Kanunla Yönetim Kuruluna verilen yetkilerin bir kısmının sınırları açıkça belirtilmek şartıyla Genel Müdüre devredilebilleceği öngörülmüş olmakla birlikte, dava konusu Usul ve Esasların 17. maddesinde yer alan düzenlemede, Kanunda yer alan yetki devrine ilişkin hükme aykırı olarak Yönetim Kurulunun yetkisinde olan bir alanda sınırları açıkça belirlenmemiş bir yetki devrinin yapıldığı görülmekte, dava konusu düzenlemede hukuki güvenlik ve belirlilik ilkelerine ve mevzuata uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi Performans Değerlendirme Yönetim Sistemine İlişkin Usul ve Esasların iptali istemine ilişkin diğer maddelerinde ise; kamu yararı ve hizmet gerekleri açısından hukuka ve mevzuata aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu edilen Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi Performans Değerlendirme Yönetim Sistemine İlişkin Usul ve Esasların Usul ve Esasların 16.maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde yer alan " Kasıtlı olarak verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak fiili nedeniyle soruşturma açılır."; (b) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde "Verilen emir ve görevleri kasten yapmamak fiili nedeniyle soruşturma açılır", (c) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan "Yapılan tüm uyarılara rağmen devam eden ehliyetsizliği ve kifayetsizliği sebebiyle soruşturma açılır." ve (2) numaralı alt bendinde yer alan "Verilen görev ve emirleri kasten yapmamak fiili nedeniyle soruşturma açılır." ibarelerinin ve 17. maddesinin iptaline, dava konusu yapılan diğer düzenlemeler yönünden ise davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İkinci ve Onikinci Dairelerince; 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun, 3619 sayılı Kanun'un 10. maddesiyle eklenen Ek 1. maddesi gereğince yapılan müşterek toplantıda, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY :
Davacı Sendika; Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi Yönetim Kurulunun 05/08/2016 günlü, 224 sayılı kararıyla uygulamaya konulan Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi Performans Değerlendirme Yönetim Sistemine İlişkin Usul ve Esaslar’ın; 2. maddesinin, 6. maddesinin 5. ve 7. fıkralarının, 7. maddesinin 1. fıkrasının (a) ve (b) bentleri ile 2. fıkrasının (a) bendinin, 8. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendi ile aynı maddenin 8. fıkrasının, 16. maddesinin, 17. maddesinin iptali istemiyle dava açmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Dava konusu Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi Performans Değerlendirme Yönetim Sistemine İlişkin Usul ve Esaslar; 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu'nun 25. maddesinin 3. fıkrasının (f) bendi, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketinde Çalıştırılacak İdari Hizmet Sözleşmeli Personel Hakkında Yönetmelik'in 54. maddesi, 399 sayılı KHK'nin 27. maddesi ile Kamu İktisadi Teşebbüsleri Sözleşmeli Personel Sicil ve Başarı Değerlemesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine dayanılarak hazırlanmış ve Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi Yönetim Kurulunun 05/08/2016 günlü, 224 sayılı kararıyla uygulamaya konulmuştur.
23/05/2013 günlü, 28655 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu'nun -dava konusu Usul ve Esaslar'ın uygulamaya konulduğu tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle- 25. maddesinin 3. fıkrasının (f) bendinde; PTT'nin daha etkin ve verimli çalışması için personel ücreti ve diğer hususlarla ilgili performans kriterlerini belirlemek, (h) bendinde ise; Genel Müdürlükçe hazırlanan yönetmelik ve yönergeleri onaylamak, Yönetim Kurulunun yetki ve görevleri arasında sayılmıştır.
04/10/2013 günlü, 28785 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketinde Çalıştırılacak İdari Hizmet Sözleşmeli Personel Hakkında Yönetmelik'in -dava konusu Usul ve Esaslar'ın uygulamaya konulduğu tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle- "Performans değerlendirme" başlıklı 54. maddesinde; "(1) Hizmetlerin, PTT hedefleri doğrultusunda, belirlenen standartlara uygun bir şekilde etkin sunumu ve hizmet alanların memnuniyetinin yükseltilmesini teminen; personelin bireysel başarıları ölçülerek, işini ne kadar iyi yaptığını tespit etme, kendisine bildirme ve gelişim planı oluşturma amacıyla performansı değerlendirmeye tabi tutulur. (2) Performans değerlendirme sonuçları; ücret, görevde yükselme, yer değiştirme, ödül ve eğitim gibi süreçlerde kullanılır. (3) Performans kriterlerinin belirlenmesi ve sonuçlarının değerlendirilmesine ilişkin usul ve esaslar Yönetim Kurulu tarafından belirlenir." hükmü yer almaktadır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava konusu Usul ve Esaslar’ın 2. maddesinin incelenmesinde;
Dava konusu edilen Usul ve Esaslar'ın "Kapsam" başlıklı 2. maddesinde; "Bu usul ve esaslar, 9/5/2013 tarihli ve 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanununa tabi idari hizmet sözleşmeli dağıtıcı ve gişede görev yapan gişe ve büro görevlisi personel ile 399 sayılı KHK eki II sayılı cetvele tabi sözleşmeli statüde istihdam edilen dağıtıcı ve gişede görev yapan memur personeli kapsar." hükmü yer almaktadır.
Davacı Sendika tarafından; idare bünyesinde pek çok değişik unvanda görev yapan personel varken, sadece dağıtıcı ve gişe görevlisi personele yönelik yapılan düzenlemenin hukuka ve eşitlik ilkesine aykırı olduğu ileri sürülerek düzenlemenin iptali istenilmiş ise de; dağıtıcı ve gişe görevlisi personelin idarenin asli görevlerini yerine getirdiği ve çalışan personelin çoğunluğunu oluşturduğu, performans değerleme sisteminin zamanla tüm personeli kapsayacak şekilde genişletilmesinin hedeflendiği savunması karşısında; dava konusu Usul ve Esasları çıkaran davalı idarenin, düzenleme yapma konusunda sahip olduğu takdir yetkisini yürütülen hizmetin özelliklerine uygun olarak kamu yararı ve hizmet gereklerini gözeterek kullandığı sonucuna varıldığından, dava konusu düzenleyici işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Dava konusu Usul ve Esaslar’ın 6. maddesinin 5 ve 7. fıkralarının incelenmesinde;
Dava konusu edilen Usul ve Esaslar'ın "Performans değerlendirme sonuçlarının kullanılacağı alanlar" başlıklı 6. maddesinde;
"(1) PYS çıktıları Kuruluşumuzun Stratejik Planlarının oluşturulmasında, kurumsal hedeflerin belirlenmesinde ve bu çalışmalara dair geleceğe yönelik planlamalarda kullanılır.
(2) Kuruluşumuz personelinin kariyer planlamasında performans puanları göz önünde bulundurulur.
(3) Kurumsal eğitim planlaması yapılırken PYS çıklılarından istifade edilir.
(4) Başarılı çalışmaları ile PTT'nin kârlılık ve verimliliğine katkıda bulunan personelin ödüllendirilmesinde PYS çıktılarından faydalanılabilir.
(5) PYS çıktıları personel hareketleri uygulumalarında kullanılabilir.
(6) PYS çıktıları daha adil bir ücret sistemi oluşturulması için performans ücretinin hesaplanmasında ve ücretlendirme uygulamalarında kullanılır.
(7) Aylık işyeri işlem temelli performans puanı ortalaması, işyerlerinin iş gücü ihtiyaçlarının belirlenerek norm pozisyonlarının tespitinde kullanılabilir." hükmü yer almıştır.
Dava konusu Usul ve Esaslar'ın dayanağı olan ve 04/10/2013 günlü, 28785 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketinde Çalıştırılacak İdari Hizmet Sözleşmeli Personel Hakkında Yönetmelik'in dava tarihi itibarıyla yürürlükte olan şekliyle "Performans değerlendirme" başlıklı 54. maddesinin 2. fıkrasında, performans değerlendirme sonuçlarının; ücret, görevde yükselme, yer değiştirme, ödül ve eğitim gibi süreçlerde kullanılacağı hükme bağlanmıştır.
Davacı Sendika tarafından anılan düzenlemelerin, soyut ve personeli cezalandırmaya yönelik olduğu, gerçekçi bir standart getirmediği ileri sürülmekte ise de; bir hiyerarşik normlar sistemi olan hukuk düzeninde, alt düzeydeki normların, yürürlüklerini üst düzeydeki normlardan aldığı kuşkusuz olup bir normun, kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan bir norma aykırı veya bunu değiştirici nitelikte bir hüküm getirmesi mümkün bulunmamaktadır.
Dava konusu edilen düzenlemelerin, dayanağı olan Yönetmelikte yer verilen hükümlerle aynı nitelikte olduğu; kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan norma aykırı veya bunu değiştirici, daraltıcı nitelikte bir hüküm getirmediği; idarenin, mevzuat yapma konusunda sahip olduğu takdir yetkisini, kamu yararı ve hizmet gereklerini gözeterek üst hukuk normlarına aykırı olmayacak şekilde kullandığı sonucuna varıldığından, dava konusu düzenlemelerde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Dava konusu Usul ve Esaslar’ın 7. maddesinin 1. fıkrasının (a) ve (b) bentleri ile 2. fıkrasının (a) bendinin incelenmesinde;
Dava konusu edilen Usul ve Esaslar'ın "Değerlendirme usulü" başlıklı 7. maddesi; "(1) İdari hizmet sözleşmeli ve 399 sayılı KHK eki II sayılı cetvele tabi sözleşmeli personelin bireysel performans değerlendirmesinde işlem ve yetkinlik temelli değerlendirme usulü esas alınır.
a) İşlem temelli değerlendirmenin performans puanı içerisindeki oranı en az %80'dir.
b) Yetkinlik temelli değerlendirmenin performans puanı içerisindeki oranı en fazla %20’dir.
(2) 399 sayılı KHK eki II sayılı cetvele tabi sözleşmeli personelin sicil ve başarı değerlemesi raporu doldurulurken;
a) Kamu İktisadi Teşebbüsleri Sözleşmeli Personel Sicil ve Başarı Değerlemesi Hakkında Yönetmelik ekinde yer alan Sözleşmeli Personel Sicil ve Başarı Değerlemesi Raporu'nun “sicil ve başarı değerlemesinde esas alınan hususlar” bölümünün “çalışkanlığı, kabiliyeti, verimi” konulu 3. kısmında yer alan değerlendirme kriterinde performans puanı esas alınır. ..." hükmünü barındırmaktadır.
Usul ve Esaslar'ın incelenmesinde; performans değerlendirmesinde, sayısal verilere dayanan işlem temelli değerlendirme ile personelin mesleki becerisi, kılık ve kıyafeti, kurumsal etik değerlere bağlılığı, çalışma saatlerine uyumu gibi kriterlere göre belirlenen yetkinlik temelli değerlendirmenin esas alındığı görülmektedir.
Davacı Sendika, performans puanında işlem temelli değerlendirmeye ağırlık verilmesinin objektif olmadığı ve iş kalitesini düşüreceği iddiasıyla düzenlemenin iptalini istemiş ise de; işlem temelli değerlendirmenin sayısal verilere dayandığı için objektif ve somut olacağı, dava konusu Usul ve Esasları çıkaran davalı idarenin, düzenleme yapma konusunda sahip olduğu takdir yetkisini yürütülen hizmetin özelliklerine uygun olarak kamu yararı ve hizmet gereklerini gözeterek kullandığı sonucuna varıldığından, dava konusu düzenleyici işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Düzenlemenin; 399 sayılı KHK'ye tabi sözleşmeli personel için, Kamu İktisadi Teşebbüsleri Sözleşmeli Personel Sicil ve Başarı Değerlemesi Hakkında Yönetmelik ekinde yer alan Sözleşmeli Personel Sicil ve Başarı Değerlemesi Raporu'nun “sicil ve başarı değerlemesinde esas alınan hususlar” bölümünün “çalışkanlığı, kabiliyeti, verimi” konulu 3. kısmında yer alan değerlendirme kriterinde performans puanının esas alınacağına ilişkin kısmında ise; İdare açısından personel değerlendirmelerinde tutarlı hareket etmenin amaçlandığı, gerek anılan Yönetmelik'te gerekse dava konusu Usul ve Esaslar'da uyumlu hükümler bulunduğu göz önüne alındığında üst hukuk normlarına ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Dava konusu Usul ve Esaslar’ın 8. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendi ile aynı maddenin 8. fıkrasının incelenmesinde;
Dava konusu edilen "Performans puanının hesaplanması" başlıklı 8. maddesinde;
"(1) Dağıtıcı personelin performans puanı:
…
c) İşlem temelli puan, İş puanı, cihet zorluk katsayısı ve nüfus yoğunluğu katsayısının çarpımından oluşur.
…
4) Kayıtlı gönderinin dağıtıcıya teslim edildiği gün dikkate alınmaksızın motorize köy dağıtımı hariç, gönderi tesliminin bir çalışma gününü aşması durumunda, teslim edilmemiş her bir gönderi için gecikme yaşanan gün sayısının katsayı tablolarında belirlenmiş olan teslim puanının %10'una tekabül eden katsayı ile çarpımı sonucu hesaplanan puan kadar dağıtıcının iş puanından kesinti yapılır.
...
(8) Gişe ve büro görevlisi/gişe memuru ve dağıtıcı personelin disiplin cezası alması durumunda cezanın tebliğ edildiği aydan itibaren 6 ay süre ile yetkinlik temelli performans puanından;
a) Uyarma cezası için %10
b) Kınama cezası için %20
c) Ücret kesimi/sözleşme ücretinden kesme cezası için %40
ç) Yıllık ücret artışından yararlandırmama/kademe ilerlemesinin durdurulması cezası için %70 oranında düşüm yapılır
d) İşten çıkarılma/sözleşme feshi cezası alan personel için performans puanı hesaplanmaz." hükmü bulunmaktadır.
Kamu idarelerinin yerine getirmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin en iyi biçimde yürütülmesini sağlamak amacıyla, normlar hiyerarşisine aykırı olmayacak şekilde, gerekli önlemleri almaları gerekmektedir. Kamu hizmetlerinin hangi koşullar altında ve nasıl yürütüleceğini önceden saptamak her zaman mümkün olmadığı için, gelişen durumlara ayak uydurmak ve ortaya çıkan ihtiyaçları karşılayabilmek amacıyla gerekli düzenlemeleri yapma hususunda idarelerin takdir yetkisi bulunmaktadır.
İdarenin, hizmetin etkin ve verimli bir şekilde yürütülebilmesini temin etme amacına yönelik olarak yürürlüğe koyduğu Usul ve Esaslar'ın dava konusu edilen 8. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendinde yer alan; gönderi tesliminin bir çalışma gününü aşması durumunda, teslim edilmemiş her bir gönderi için dağıtıcının iş puanından kesinti yapılmasına ilişkin düzenleme ile disiplin cezası alan personelin yetkinlik temelli performans puanından belirlenen oranlarda yapılacak düşüme ilişkin düzenlemelerde kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Dava konusu Usul ve Esaslar’ın 16. maddesinin incelenmesinde;
Dava konusu edilen Usul ve Esaslar'ın "Performans puanı düşük olanların durumu" başlıklı 16. maddesinde;
"(1)PYS kapsamında aylık resmi çalışma günlerinin en az %80'inde fiilen gişe veya dağıtım hizmetlerinde çalışmış olan personelin Ocak-Haziran veya Temmuz-Aralık dönemleri içerisindeki (1) aylık işlem temelli performans puanlarının aritmetik ortalamasının, söz konusu döneme ait fiilen görev yaptığı işyerinin aylık işyeri işlem temelli performans puanı ortalamalarının aritmetik ortalamasının %20 veya daha fazla oranda altında kalması durumunda ilgili personele
yazılı ikazda bulunulur.
(2) Yazılı ikazda bulunulan personel, birim yöneticisi tarafından görev alanına ilişkin iş başı eğitimine tabi tutularak 6 ay süre ile takibe alınır. Bu dönem içerisindeki aylık işyeri işlem temelli performans puanı ortalamalarının aritmetik ortalamasının;
a) %20 - %29 oranında altında kalması durumunda;
1) İdari hizmet sözleşmeli personel hakkında; kasıtlı olarak verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak fiili nedeniyle soruşturma açılır, ayrıca idari işlem tesis edilebilir.
2) 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye tabi sözleşmeli personel hakkında; kasıtlı olarak verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak fiili nedeniyle soruşturma açılır, ayrıca idari işlem tesis edilebilir.
b) %30 - %39 oranında altında kalması durumunda;
1) İdari hizmet sözleşmeli personel hakkında; verilen emir ve görevleri kasten yapmamak fiili nedeniyle soruşturma açılır, ayrıca idari işlem tesis edilebilir.
2) 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye tabi sözleşmeli personel hakkında; verilen emir ve görevleri kasten yapmamak fiili nedeniyle soruşturma açılır, ayrıca idari işlem tesis edilebilir.
c) %40 veya daha fazla oranda altında kalması durumunda;
1) İdari hizmet sözleşmeli personel hakkında; yapılan tüm uyarılara rağmen, devam eden ehliyetsizliği ve kifayetsizliği sebebiyle soruşturma açılır, ayrıca idari işlem tesis edilebilir.
2) 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye tabi sözleşmeli personel hakkında; verilen emir ve görevleri kasten yapmamak fiili nedeniyle soruşturma açılır, ayrıca personel hakkında idari işlem tesis edilebilir. Sicil amirleri tarafindan yılsonunda yapılacak sicil ve başarı değerlemesinde bu durumu dikkate alınarak değerlendirme yapılır. Yapılacak değerlendirme sonucunda personelin sicil ve başarı notunun (D) düzeyinde olması durumunda ikinci bir sicil amirinin emrine nakli sağlanır. Müteakip altı aylık dönem içerisinde de sicil notunun (D) düzeyinde olması durumunda sözleşmesi feshedilir.
(3) Personelin aylık resmi çalışma günlerinin en az %80'inde fiilen aynı merkeze ait gişe veya dağıtım hizmetlerinde çalışmaması, tek personelle hizmet veren PTT şubelerinde görevli olması veya doğum sonrası süt izni kutlanması halinde bu aylar aylık işlem temelli performans puanlarının aritmetik ortalaması hesaplamasına dâhil edilmez.
(4) Tek personelle hizmet veren PTT şubelerinde görevli olan doğum sonrası süt izni kullanan veya altı aylık işlem temelli performans puanı ortalaması, altı aylık işlem temelli standart performans puan ortalamasının üstünde kalan personel, bu maddenin 1. ve 2. fıkra hükümlerinden muaftır." düzenlemesine yer verilmiştir.
15/11/1990 günlü, 20696 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu İktisadi Teşebbüsleri Sözleşmeli Personel Sicil ve Başarı Değerlemesi Hakkında Yönetmelik'in "Sicil ve Başarı Değerlemesi Sonucunda Yapılacak İşlem" başlıklı 13. maddesinde, "Sicil ve başarı değerlemeleri (D) düzeyinde olanlarla; başka bir sicil amirinin yanında, bulundukları görevin temel ücreti tutarında bir ücretle altı ay daha denenmek üzere yeni bir sözleşme yapılır. Sicil ve başarı değerleme düzeyleri (C), (B) ve (A) olanların bulundukları görevlerin temel ücretlerine 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 43 üncü maddesinde belirtilen oranlarda başarı ücreti ilave edilmek suretiyle sözleşmeleri yenilenir." hükmü; anılan Yönetmelik'in "Sözleşmeli Personelin Uyarılması" başlıklı 14. maddesinde ise, "Sicil ve başarı değerleme düzeyi (D) olması nedeniyle 6 ay süre ile bir daha denenmek üzere sözleşme yapılan personelden sicil amirlerince 3 aylık çalışması da olumsuz görülenler, bu duruma neden olan kusur ve noksanlıklarını gidermeleri için gizli bir yazı ile uyarılır." hükmü yer almıştır.
Dava konusu düzenlemede, performans puanı ortalaması belirli bir oranın altında kalan personelin doğrudan "kasıtlı olarak verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak" veya "yapılan tüm uyarılara rağmen ehliyetsizlik ve kifayetsizliğe devam etmek" fiillerini işlediği kabul edilerek hakkında soruşturma açılacağı düzenlenmiştir.
Söz konusu personelin performans puanının düşük olma sebebinin bir soruşturmaya konu edilmesi mümkün ise de; sayılan eylemlerin işlenip işlenmediği hususunun ancak başlatılacak bir soruşturma sonucunda ortaya çıkacağı açık olup; yalnızca performans puanının düşük olması sebebiyle, personelin madde metninde belirtilen eylemleri işlediğinin kabulüne olanak bulunmadığından, iptali istenilen 16. maddenin 2. fıkrasının (a) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde yer alan "Kasıtlı olarak verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak fiili nedeniyle soruşturma açılır"; (b) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde "Verilen emir ve görevleri kasten yapmamak fiili nedeniyle soruşturma açılır"; (c) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan "Yapılan tüm uyarılara rağmen devam eden ehliyetsizliği ve kifayetsizliği sebebiyle soruşturma açılır." ve (2) numaralı alt bendinde yer alan "Verilen görev ve emirleri kasten yapmamak fiili nedeniyle soruşturma açılır." ibarelerinde üst normlara ve hukukun genel ilkelerine uyarlık görülmemiştir.
Öte yandan, açılacak bir soruşturma sonucunda personel hakkında ne yönde işlem tesis edileceğinin de anılan düzenlemede kurala bağlanmamış olduğu dikkate alındığında, düzenlemede bu yönüyle de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
İptali istenilen düzenlemede yer alan "...ayrıca idari işlem tesis edilebilir." ibarelerinin incelenmesinde ise; hizmetin gerektirdiği hallerde, kamu yararı doğrultusunda idarece işlem tesis edilmesi her zaman mümkün olduğundan, idarenin bu yetkisini kullanmasına olanak veren düzenlemede hukuka aykırılık görülmemiştir. Öte yandan, idari işlem tesis edilmesi halinde, bu işlemlerin kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka uygunluğunun denetlenebilmesi için yargı yoluna başvurulabileceği de açıktır.
Bu durumda dava konusu düzenlemede yer alan "...ayrıca idari işlem tesis edilebilir." ibarelerinde ve düzenlemenin diğer kısımlarında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Dava konusu Usul ve Esaslar’ın 17. maddesinin incelenmesinde;
Dava konusu edilen Usul ve Esaslar'ın "Hüküm bulunmayan haller" başlıklı 17. maddesinde; "Bu usul ve esaslarda açık hüküm bulunmayan hallerde tereddütleri gidermeye Genel Müdür yetkilidir." hükmüne yer verilmiştir.
6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu'nun -dava konusu Usul ve Esaslar'ın uygulamaya konulduğu tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle- 25. maddesinin 5. fıkrasında "Yönetim Kurulu sınırlarını açıkça belirlemek şartıyla yetkilerinden bir kısmını Genel Müdüre devredebilir. Ancak, yetki devri Yönetim Kurulunun sorumluluğunu kaldırmaz." düzenlemesi bulunmaktadır.
Genel olarak yetki devri, "bir konuda karar almak, eylemde bulunmak veya emir vermek hakkını başkalarına devretmek ve elde edeceği sonuçlardan onu sorumlu tutmak" biçiminde tanımlanmaktadır. Yetki devrinin ancak Kanunun açıkca izin vermesi halinde ve yine açıkça izin verdiği konular hakkında yapılabileceği ise, idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.
İncelenmekte olan "Bu usul ve esaslarda açık hüküm bulunmayan hallerde tereddütleri gidermeye Genel Müdür yetkilidir." yönündeki düzenlemenin, yetki devri sonucunu doğurup doğurmayacağı yönünden, açık ve belirli olmadığı sonucuna varılmıştır. Söz konusu maddenin yetki devri sonucunu doğurmayacak açıklığı sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğinden düzenlemede hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi Performans Değerlendirme Yönetim Sistemine İlişkin Usul ve Esaslar’ın; 2. maddesinin, 6. maddesinin 5. ve 7. fıkralarının, 7. maddesinin 1. fıkrasının (a) ve (b) bentleri ile 2. fıkrasının (a) bendinin, 8. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendinin iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE oybirliğiyle,
2. Usul ve Esaslar'ın; 8. maddesinin 8. fıkrasının iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE oyçokluğuyla,
3. Usul ve Esaslar'ın; 16. maddenin 2. fıkrasının (a) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde yer alan "Kasıtlı olarak verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak fiili nedeniyle soruşturma açılır"; (b) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde "Verilen emir ve görevleri kasten yapmamak fiili nedeniyle soruşturma açılır"; (c) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan "Yapılan tüm uyarılara rağmen devam eden ehliyetsizliği ve kifayetsizliği sebebiyle soruşturma açılır." ve (2) numaralı alt bendinde yer alan "Verilen görev ve emirleri kasten yapmamak fiili nedeniyle soruşturma açılır." ibarelerinin İPTALİNE oybirliğiyle; 16. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "...ayrıca idari işlem tesis edilebilir." ibarelerinin iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE oyçokluğuyla; 16. maddenin diğer kısımları yönünden DAVANIN REDDİNE oybirliğiyle,
4. Usul ve Esaslar'ın; 17. maddesinin İPTALİNE oybirliğiyle,
5. Dava kısmen iptal-kısmen ret ile sonuçlandığından, davacı tarafından yapılan ve ayrıntısı aşağıda gösterilen …-TL yargılama giderinin yarısı olan …-TL ile karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca belirlenen …-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine; yargılama giderlerinden kalan …-TL ile yürütmenin durdurulması kararına itiraz aşamasında davacı tarafından yapılan …-TL harç masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
6. Davalı İdare tarafından yapılan ve ayrıntısı aşağıda gösterilen …-TL yargılama gideri ile yürütmenin durdurulması kararına itiraz aşamasında davalı tarafından yapılan …-TL harç masrafının davalı üzerinde bırakılmasına, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca belirlenen …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7. Kararın kesinleşmesinden sonra, posta giderleri avansından artan tutarların taraflara iadesine,
8. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 23/12/2021 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi Performans Değerlendirme Yönetim Sistemine İlişkin Usul ve Esaslar'ın 8. maddesinin 8. fıkrasında;
"Gişe ve büro görevlisi/gişe memuru ve dağıtıcı personelin disiplin cezası alması durumunda cezanın tebliğ edildiği aydan itibaren 6 ay süre ile yetkinlik temelli performans puanından;
a) Uyarma cezası için %10
b) Kınama cezası için %20
c) Ücret kesimi/sözleşme ücretinden kesme cezası için %40
ç) Yıllık ücret artışından yararlandırmama/kademe ilerlemesinin durdurulması cezası için %70 oranında düşüm yapılır.
d) İşten çıkarma/sözleşme feshi cezası alan personel için performans puanı hesaplanmaz." düzenlemesine yer verilmiştir.
657 sayılı Kanun'un ilgili maddelerinde, işlenilen eyleme yine Kanun'da öngörülen disiplin cezası verilmesi esası getirilmiştir.
Dava konusu düzenlemeyle, herhangi bir disiplin cezası alanlara ayrıca bir de 6 ay süre ile yetkinlik temelli performans puanından düzenlemede yer alan disiplin cezalarının karşısındaki oranlarda düşüm yapılması yoluna gidilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Zira disiplin cezasına konu eylemler için uygulanacak yaptırım mevzuatta belirlenmiş olup, idari düzenlemeyle disiplin cezasının yanında, aynı eylemden dolayı bir de yetkinlik temelli performans puanından düşüm yapılmasına ve nihayetinde performans ücreti mahrumiyetine yol açacak biçimde düzenleme getirilmesine olanak tanıyan bir yetki, davalı idareye tanınmamıştır.
Bu durumda; hukuka aykırı bulunan dava konusu düzenlemenin iptal edilmesi gerektiği oyuyla, bu düzenlemenin iptali isteminin reddi yolunda oluşan çoğunluk kararına katılmıyoruz.
(XX) KARŞI OY :
Dava konusu edilen Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi Performans Değerlendirme Yönetim Sistemine İlişkin Usul ve Esaslar'ın "Performans puanı düşük olanların durumu" başlıklı 16. maddesinin 2. fıkrasında:
" Yazılı ikazda bulunulan personel, birim yöneticisi tarafından görev alanına ilişkin iş başı eğitimine tabi tutularak 6 ay süre ile takibe alınır. Bu dönem içerisindeki aylık işyeri işlem temelli performans puanı ortalamalarının aritmetik ortalamasının;
a) %20 - %29 oranında altında kalması durumunda;
1) İdari hizmet sözleşmeli personel hakkında; kasıtlı olarak verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak fiili nedeniyle soruşturma açılır, ayrıca idari işlem tesis edilebilir.
2) 399 sayılı KHK ya tabi sözleşmeli personel hakkında; kasıtlı olarak verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak fiili nedeniyle soruşturma açılır, ayrıca idari işlem tesis edilebilir.
b) %30 - %39 oranında altında kalması durumunda;
1) İdari hizmet sözleşmeli personel hakkında; verilen emir ve görevleri kasten yapmamak fiili nedeniyle soruşturma açılır, ayrıca idari işlem tesis edilebilir.
2) 399 sayılı KHK ya tabi sözleşmeli personel hakkında; verilen emir ve görevleri kasten yapmamak fiili nedeniyle soruşturma açılır, ayrıca idari işlem tesis edilebilir.
c) %40 veya daha fazla oranda altında kalması durumunda;
1) İdari hizmet sözleşmeli personel hakkında; yapılan tüm uyarılara rağmen, devam eden ehliyetsizliği ve kifayetsizliği sebebiyle soruşturma açılır, ayrıca idari işlem tesis edilebilir." düzenlemesine yer verilmiştir.
Anayasamızın 2. maddesinde belirtilen Türkiye Cumhuriyeti Devletinin temel niteliklerinden olan "hukuk devleti" ilkesi, vatandaşlarına hukuk güvenliğini sağlayan, idarenin hukuka bağlılığını amaç edinen, buna karşılık kamu gücünün sınırsız, ölçüsüz ve keyfi kullanılmasını önleyen en önemli unsurlardan biridir. Nitekim hukuk devleti ilkesinin yaşama geçirilmesini sağlayacak araçlar arasında, yine Anayasamızın 8. maddesinde, yürütme yetkisi ve görevinin, Anayasa ve kanunlara uygun olarak kullanılacağı ve yerine getirileceği; 125. maddesinde de, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu kuralına yer verilmiştir.
Hukuki güvenlik ile öngörülebilirlik ve belirlilik ilkeleri, hukuk devletinin önkoşullarındandır. Kişilerin hukuki güvenliğini sağlamayı amaçlayan hukuki güvenlik ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. Belirlilik ilkesi ise yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olmasını, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesini ifade etmektedir.
Hukuk devleti ilkesinin gereği olarak, idare tarafından yapılan düzenlemelerin; yeterli açıklıkta ve belirgin olması, muğlak ifadeler içermemesi gerektiği hususları karşısında, dava konusu maddede yer alan "ayrıca idari işlem tesis edilebilir" şeklindeki düzenlemeler, gerek davalı idare personeli gerekse davalı idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir nitelikte olmayıp; muğlak, soyut ve belirsiz bir nitelik taşımaktadır.
Dava konusu düzenlemede belirlenen performans puan ortalamalarının altında kalan personel hakkında, madde metninde yer alan eylemlerle ilgili olarak soruşturma açılacağı ve ayrıca idari işlem tesis edilebileceği öngörülmüş ise de; bahsedilen idari işlemlerin neler olduğu hakkında ayrıntılı bir düzenleme yapılmamış olması, söz konusu düzenlemeyi uygulayacak olan idarenin keyfi uygulamalarda bulunmasına yol açabilecek nitelikte olup; bu düzenleme, mevcut içeriğiyle hukuk devleti ve hukuki güvenlik ve belirlilik ilkelerine aykırılık teşkil ettiğinden; düzenlemede yer alan "ayrıca idari işlem tesis edilebilir." ibarelerinin iptaline karar verilmesi gerektiği oyuyla, aksi yönde oluşan karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.