Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2998
Karar No: 2022/5713
Karar Tarihi: 10.05.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/2998 Esas 2022/5713 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/2998 E.  ,  2022/5713 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

    Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.05.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

    Duruşma günü davalı adına vekili Avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... gelmişlerdir.

    Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

    Dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işverenin Irak’ta bulunan işyerinde 10.10.2008-25.07.2012 tarihleri arasında beton santral operatörü olarak en son net 1.750,00 USD ücretle çalıştığını, davacının 07.00-21.00 saatleri arasında hafta tatili günleri de dâhil olmak üzere çalıştığını, dinî bayramların ilk günü dışındaki ulusal bayram ve genel tatil günlerinde de çalıştığını, fazla çalışma ve tatil ücretlerinin ödenmediğini ve davacıya kısmi ödeme yapıldığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile bakiye ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı Şirkette 06.10.2008-16.07.2012 tarihleri arasında santral yağcısı olarak çalıştığını, davacıya kıdem ve ihbar tazminatlarının eksiksiz ödendiğini, yurt dışı hizmet sözleşmesinde davacının aylık ücretin brüt 600,00 USD olduğunu, çalışma saatlerinin haftanın altı günü 08.00-17.00 saatleri arasında olduğunu, Irak'ta hafta sonu tatilinin cuma günleri yapıldığını, dinî bayramlarda ve Nevruz Bayramı'nda da şantiyelerde çalışma yapılmadığını, Irakta'ki şantiyelerde iklim koşulları gereği yaz aylarının günün belirli saatlerinde çalışma yapılamadığını, davacının ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili alacaklarını eksiksiz aldığını ve yasal izinlerini kullandığını belirterek davanın reddini istemiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin 22.02.2019 tarihli ve 2015/359 Esas, 2019/138 Karar sayılı ilâmı ile davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapıldığı, davacının tanık beyanı ve emsal ücret tutarı ile teyit edilen ücret iddiasının gerçeği yansıttığı, davacının iki haftada bir hafta tatili ücretine hak kazandığı, davacının dinî bayramların ilk günü hariç yurt dışında bulunduğu dönemlerde ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının net 1.750,00 USD ücret aldığı yönündeki tespitin hatalı olduğunu, davacı tanıklarının müvekkiline karşı işçilik alacağı davası açmış ve birbirlerinin dosyalarında tanıklık yapan ve ortak menfaatleri olan, müvekkili ile husumetli kişiler olduğunu, davacının iş sözleşmesinin 31.07.2012 tarihinde iş bitimi sebebiyle kıdem ve ihbar tazminatları ödenerek sonlandığını, davacı fazla çalışma yapmış ise bunların ücretine eklenerek ödendiğini, hafta tatili çalışmaları yönünden bir normal yevmiye bir hafta tatil çalışması olmak üzere iki yevmiye olarak davacılara ödendiğini, kanunen ödenmesi gereken hafta tatili çalışmasının toplamda 2,5 yevmiye olması gerektiğini, o hâlde hafta tatili çalışmaları için bir hesaplama yapılacak ise bu ödenmesi gereken 2,5 yevmiye – ödenen 2 yevmiye = 0,5 yevmiye kalan yevmiye çarpanı esas alınarak ve davacının Türkiye'de geçirmiş olduğu süreler de dışlanarak hesaplama yapılması gerektiğini, dinî bayramlardaki tatillerin ise ek olarak hesaplanmaması ve bulunulan ülkenin de resmî tatillerinin dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozularak kaldırılmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin 08.10.2020 tarihli ve 2019/1846 Esas, 2020/1559 Karar sayılı ilâmı ile İlk Derece Mahkemesi kararındaki gerekçenin usul ve yasaya uygun olduğu, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.


    V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
    A. Bozma Kararı
    1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    2.Dairemizin 20.05.2021 tarihli ve 2021/2426 Esas, 2021/9444 Karar sayılı ilâmı ile diğer temyiz itirazları yerinde görülmeyerek davacının yaptığı işin niteliği, iş yerinde çalıştığı süre, emsal işçilerin aldığı kabul edilen ücretler ve özellikle davacı tanığı C.M.’nin beyanlarına göre davacının ortalama aylık net 1.550,00 USD ücretle çalıştığının ispatlandığı gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak yazılı şekilde verilen kararın hatalı olduğu gerekçesi ile karar bozularak dosya kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir.

    B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının yaptığı işin niteliği, işyerinde çalıştığı süre ve özellikle davacı tanığı C.M.’nin beyanlarına göre davacının ortalama aylık net 1.550,00 USD ücretle çalıştığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    VI. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili, davacının iddia ettiği ücret miktarını ispatlayamadığını, giydirilmiş ücreti de hatalı tespit edildiğinden kıdem ve ihbar tazminatının yanlış hesaplandığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ücret miktarı ve bozma sonrası kurulan hüküm noktalarında toplanmaktadır.

    2. İlgili Hukuk
    6100 sayılı Kanun'da (keza mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda) usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.

    3. Değerlendirme
    1. Dairemizin yerleşik kararlarında da belirtildiği gibi bozulan karar, sonradan verilen kararın eki niteliğinde değildir. Hüküm bozulmakla tamamen ortadan kalkar. Hükmün bozulması üzerine Mahkemece, davacının talep ettiği tüm alacaklarla ilgili kabul veya ret yönünde yeniden hüküm kurulmalıdır.

    2.Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtayın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalan bölümleri hakkında da yeni bir karar veremez. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.

    3. Mahkemece, bozma ilâmı doğrultusunda, yukarıda yapılan açıklamalara uygun şekilde hüküm kurulduğu, bozmaya konu alacaklar yönünden bozma gereklerinin de yerine getirildiği anlaşılmıştır.

    VII. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    Davacı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücreti ile aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

    10.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi