Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/1713 Esas 2020/3534 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1713
Karar No: 2020/3534
Karar Tarihi: 15.06.2020

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/1713 Esas 2020/3534 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Karar, bir koruma tedbiri nedeniyle tazminat davasında 6.058,59 TL maddi ve 12.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmediyor. Davacının suçlamaları sonucu gözaltında ve tutuklu kaldığı, ancak yapılan yargılama sonucu beraat ettiği ve davanın yasal şartlarına uygun açıldığı belirtiliyor. Davacının tazminat talebi için vekaletnamenin bu hususu özel olarak belirtmesinin gerekmediği ve manevi tazminat miktarının uygun olduğu kararın belirtiliyor.
Kararda yer alan kanun maddeleri: 5271 sayılı CMK’nın 142. maddesi.
12. Ceza Dairesi         2019/1713 E.  ,  2020/3534 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
    Hüküm : 6.058,59 TL maddi ve 12.000 TL manevi tazminatın
    davalıdan alınarak davacıya verilmesine


    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Tazminat talebinin dayanağı olan Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/199 Esas – 2014/278 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan 03/03/2014 - 01/10/2014 tarihleri arasında gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine karar verildiği, beraat kararının 30/03/2015 tarihinde kesinleştiği, davanın gözaltı ve tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK’nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı ve dava için kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla,
    Davacı vekilinin, Tiran Büyükelçiliği tarafından 04/09/2015 tarihinde düzenlenen genel vekaletnameye istinaden davacı adına tazminat talebinde bulunduğu, söz konusu vekaletnamenin davacı adına dava açma hak ve yetkisini içerdiği, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talebinde bulunulabilmesi için vekaletnamede bu hususta özel yetki bulunmasının gerekmediği ve davacı ile vekil arasındaki vekalet ilişkisinin sona erdiğine dair dosya kapsamında herhangi bir belge bulunmadığı dikkate alındığında, tebliğnamedeki davacının muvafakatının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğine ilişkin bozma öneren düşünce ile nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp değerlendirildiğinde, hükmedilen manevi tazminatın hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olduğu anlaşıldığından, tebliğnamedeki hükmolunan manevi tazminat miktarının az olduğuna ilişkin bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin, tazminat isteminin haksız olduğuna, davanın reddine karar verilmesi gerektiğine, davacının kendi kusurlu davranışları ile tutuklanmasına neden olduğuna, tutuklama tedbirinin haksız olmadığına, eksik inceleme ve araştırma yapıldığına, hükmolunan tazminat miktarının fazla olduğuna ve sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme aykırı olarak ONANMASINA, 15/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.