15. Ceza Dairesi 2017/12841 E. , 2020/1271 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm Cumhuriyet savcısı ile katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılan ... adına tapuda kayıtlı olan bina ve dükkanda tadilat ve onarım işlerini yapmak üzere ...’nin eski eşi olan katılan ... ile anlaştığı ancak tadilat ve onarım ücretinin ödenmesine rağmen, sanık tarafından katılan ... adına 40.300 TL bedelli faturanın tanzim edildiği ve faturaya dayalı olarak Fatih 3. İcra Müdürlüğü’nün 2009/11614 sayılı dosyasında takip başlatıldığı, tebligatların katılan ...’nın eski adreslerine gönderildiği ve bu yolla icra takibinin kesinleştirildiği, bunun üzerine sanık tarafından tadilatı yapılmış olan ve katılan ... adına tapuda kayıtlı olan taşınmazın üzerine haciz konulduğu ve taşınmazın satışına ilişkin açık artırmaya giren sanığın taşınmazı satın aldığı, kısa bir süre sonra ise taşınmazı sattığı, bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Katılan ...’nın ifadesinde, sanığın ödeme emri tebligatını evine gelerek başka belgelerle birlikte imzalattığını beyan etmesi ve tebligat yapılan adreste ikamet etmediklerini, tebligatın usülsüz olduğunu savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer kalmayacak şekilde ortaya çıkarılması amacına yönelik olarak, tebligat belgesi üzerindeki tebliğ memurunun yazı ve imzasının, sanığın eli ürünü olup olmadığı konusunda rapor alınması, tebligat tarihinde katılan ...’nın hangi adreste ikamet ettiğine dair adres araştırması yapılması, katılan ... tarafından iş bedelinin bir kısmı olarak sanığa verilmiş olan çekle ilgili olarak sanık ya da akrabaları tarafından başlatılmış icra takibi bulunup bulunmadığı belirlenerek tespit edilmesi halinde bu dosyanın incelenmesi ile sonucuna göre, sanığın hukuki dururmunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, Cumhuriyet savcısı ile katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 03/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.