Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/5517 Esas 2016/1713 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5517
Karar No: 2016/1713
Karar Tarihi: 17.03.2016

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/5517 Esas 2016/1713 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2015/5517 E.  ,  2016/1713 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

- K A R A R -

Uyuşmazlık, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmış olup, davada sözleşmenin davalı yanca haksız feshedildiği ve ilk davada kâr kaybı alacağının 14.376,00 TL olarak belirlenip taleple bağlı kalınarak 9.000,00 TL"sinin hüküm altına alındığı belirtilerek kalan 5.376,00 TL kâr kaybının tahsili istemi ile başlatılan ilâmsız icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptâli ile takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istenmiş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle kararın gerekçe kısmında davalı icra takibinden önce temerrüde düşürülmediğinden takip öncesi döneme ait işlemiş faiz alacağına ilişkin istemin yerinde olmadığının açıklanmasına ve bu gerekçeye uygun olarak da hüküm fıkrasında yalnızca asıl alacak yönünden itirazın iptâli ile takibin devamına karar verildiğinin anlaşılmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece alacağın likid olduğu kabul edilerek hüküm altına alınan asıl alacağın %20"si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. İlk davada, alınan bilirkişi kurulu raporu ile davacının kâr kaybı alacağı 14.376,00 TL olarak belirlenmiş ve bu miktarın 9.000,00 TL"si hüküm altına alınmışsa da davalı vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizce “özellikle davada talep edilen ve hüküm altına alınan kâr kaybı miktarına göre” açıklaması ile onanmış hükme esas alınan bilirkişi raporundaki miktar kesinleştirilmemiştir. Sözü edilen rapor eldeki davada denetlenerek ve uygun bulunarak hükme dayanak yapıldığına göre alacağın likid olduğu kabul edilemez. Bu durumda mahkemece davacının koşulları oluşmayan icra inkâr tazminatı talebinin reddi gerekirken, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek alacağın likid kabul edilip davalı borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekirse de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken mülga 1086 sayılı HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın hüküm kısmının 1 nolu bendinin ikinci ve üçüncü satırlarındaki “asıl alacağın %20"si oranında (1.075,00 TL) icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin karardan çıkartılmasına, aynı bendin sonuna “koşulları oluşmadığından davacının icra inkâr tazminatı talebinin reddine” cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.