19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7210 Karar No: 2017/2560 Karar Tarihi: 29.03.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/7210 Esas 2017/2560 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı kefil olan kişi ile bir kredi sözleşmesi imzalamıştır. Borcun tahsili için başlatılan icra takibine itiraz eden davalı kötü niyetli olduğu gerekçesi ile itirazın iptalini talep etmektedir. Mahkeme, yapılan yargılama sonucunda borçlunun akıl sağlığının yerinde olmadığına karar vermiştir. Bu nedenle imzalanan kredi sözleşmesi geçersiz sayılmış ve davalı vasisinin borca itirazı haklı bulunmuştur. Davacı vekilinin temyiz itirazları incelenmemiştir. Karar, Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur çünkü uyuşmazlık ticari bir niteliğe sahiptir ve görevli mahkeme ticaret mahkemesidir. Bu nedenle, mahkeme kararının işin esası yerine görev yönünden reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 6102 sayılı Yasa'nın 7. maddesi ve Türk Medeni Kanunu'nun 15. maddesi belirtilmiştir.
19. Hukuk Dairesi 2016/7210 E. , 2017/2560 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R - Davacı vekili, dava dışı borçlular ile genel tarımsal kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının kefil olduğunu, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini, davalının kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, kefil ..."nun anlama yeteneğinin bulunmadığını, akli melekelerinin tam olmadığını, dava dışı şahısların bu durumdan yararlandığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, borçlu ..."nun 10/07/2014 tarihinde akıl hastalığı sebebiyle kısıtlanmasına karar verildiği, kısıtlı hakkında aldırılan ... Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi"nin 20/08/2015 tarihli sağlık kurulu raporuna göre borçlunun kredi sözleşmesinin imzalandığı 24/12/2010 tarihinde fiil ehliyetinin bulunmadığı, TMK"nın 15. maddesinde ifade edildiği üzere, ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, ..."nun imzaladığı kredi sözleşmesinin geçersiz, davalı vasisinin borca itirazının haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık ticari nitelikteki genel tarımsal kredi sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davalı sözleşmenin müşterek borçlusu ve müteselsil kefili olduğundan 6102 sayılı Yasanın 7. maddesi uyarınca borçlunun borcundan sorumlu olup uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme ticaret mahkemesidir. H.S.K."nın 26.03.2014 tarih 2014/141 sayılı kararı uyarınca mahkemece davanın ... Ticaret Mahkemelerinin görevli olması nedeniyle görev yönünden reddi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 29/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.