21. Hukuk Dairesi 2016/17332 E. , 2018/1980 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalı kurumun yaptığı yanlış hesaplamanın düzeltilerek, ödediği primlerin faiziyle tahsiline ilişkin davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle 81.912,60.- TL"nin yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.02.2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Vek. Av. ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek bırakılan günde Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıda karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının Bağ-Kur sigortalılığı kapsamında ödediği primlerin güncellenerek ve hak kaybına uğramadan hesaplanarak yasal faiziyle birlikte iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 81.912,60TL"nin 01/09/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 13/08/1984-15/02/1990 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalılığının bulunduğu ve bu sigortalılık kapsamında prim ödemeleri yaptığı, 28/05/2015 tarihli dilekçesi ödediği primler bakımından toptan ödeme talebinde bulunduğu, Kurum tarafından toptan ödeme tutarının 1,12 TL olarak hesaplandığı ve bu miktarın davacının hesabına gönderildiği, davacının hesaplamada hata bulunduğuna dair itirazının Kurum tarafından reddedildiği anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Kanunun “Toptan ödeme ve ihya geçiş hükümleri” başlığını taşıyan geçici 5. maddesinde, “Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için bu Kanuna göre yapılacak toptan ödemelerin, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki hizmet sürelerine ait bölümü, bu Kanunla bazı maddeleri yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla hesaplanarak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile toptan ödemenin yapılmasına ilişkin yazılı istek tarihine kadar geçen yıllar için her yılın güncelleme katsayısı ile çarpılarak bulunan tutar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki süreler için bu Kanuna göre hesaplanan toptan ödeme tutarına ilâve edilerek ödenir.” hükmü yer almaktadır.
Bu hükme göre, dava konusu uyuşmazlık bakımından 1479 sayılı Yasanın 39. maddesinde yer alan düzenlemenin dikkate alınması gerekmektedir. Söz konusu maddenin “toptan ödeme”yi düzenleyen 1. fıkrasında “Sigortalı olarak çalıştığı işten ayrılan, malullük veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanamayan kadın ise 60, erkek ise 62 yaşını doldurmuş bulunan sigortalılara, ödedikleri primler, yazılı istekleri üzerine toptan ödeme şeklinde geri verilir.” denilmekte olup bu fıkrada yer alan, "kadın ise 50, erkek ise 55" ibaresi, 25/8/1999 tarih ve 4447 sayılı Kanunun 56. maddesi ile "kadın ise 60, erkek ise 62" şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın dayanağı olan ve toptan ödeme ile tasfiye edilen hizmetlerin yeniden ihyasını düzenleyen 1479 sayılı Yasanın 39. maddesinin 2. fıkrasında yer alan, “Ancak bu gibi kimseler, bu Kanuna tabi olarak yeniden çalışmaya başladıkları ve evvelce kendilerine yapılan toptan ödeme tutarlarını ödemenin yapıldığı tarihten itibaren hesaplanacak kanuni faizi ile birlikte peşin olarak iade ettikleri takdirde bu Kanuna göre geçen sigortalılık süreleri geçerli sayılır.” şeklindeki düzenleme, 24/07/2003 tarih ve 4956 Sayılı Yasanın 20. maddesi ile, “Bu Kanuna göre tekrar sigortalı olanlar, toptan ödeme yapılan sürelerini ihya etmek istedikleri takdirde, bu sürelere ilişkin primler, toptan ödeme talebinde bulundukları tarihte son defa prim ödedikleri basamağın, ihya talebinde bulundukları tarihteki tutarları esas alınarak hesaplanır ve tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödenir. Bu şekilde ihya edilen süreler yaşlılık aylığı bağlanmasında ihya tarihinden itibaren altı ay sonra sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.” şeklinde değiştirilmiştir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda 1479 sayılı Yasanın 39/2. maddesinde yer alan ve toptan ödeme yoluyla tasfiye edilen hizmetlerin ihyasına ilişkin olarak düzenlenen hükümlerin kıyasen uygulanması suretiyle davacıya iade edilmesi gereken toptan ödeme miktarının 81.912,60 TL olarak hesaplandığı, ancak ödediği primlerin toptan ödeme yoluyla kendisine iadesini talep eden davacı bakımından ihyaya ilişkin düzenlemeler içeren söz konusu maddenin kıyasen uygulanmasının mümkün olmadığı, toptan ödemeye ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,Davalı yararına takdir edilen 1.630,00 TL. duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, 01.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.