22. Hukuk Dairesi 2012/6999 E. , 2013/1697 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde mikser şoförü olarak çalıştığını, çalıştığı dönem içerisindeki kıdem tazminatı, fazla çalışma, ve ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının ödenmediğini belirterek işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti :
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesini kendisinin feshettiğini, fazla mesainin de yapıldığını ancak davacının imzasını taşıyan ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere ücretinin ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur
Mahkeme Kararının Özeti :
Mahkemece, davacının fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının ödenmemesi sebebiyle iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu bu nedenle kıdem tazminatına hak kazanacağı, ayrıca fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin de ödenmemesi nedeniyle taleplerinin kabulüne karar verilmiştir
Temyiz :
Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe :
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında olan uyuşmazlık davacı işçinin fazla mesai çalışmalarına ilişin ücretlerinin ödenip ödenmediği yönlerine ilişkindir.
Fazla mesai yaptığını ispat yükü işçiye, çalışma olgusunun ispatlanması halinde ücretlerinin ödendiğini ispat yükü ise işverene düşmektedir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın yazılı
belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalarda bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde mikser şoförü olarak çalıştığını fazla mesai alacaklarının ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesini feshettiğini beyan etmiştir. Davalı taraf ise fazla mesai ücretlerinin davacının imzasını içeren bordrolardan anlaşılacağı üzere ödendiğini belirtmiştir. Mahkemece davacının çalıştığı dönemlere ilişkin fazla mesai alacak kaleminin de olduğu imzalı bordrolar olmasına rağmen, davacının sunmuş olduğu irsaliye faturalarının yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmiş ve davacı tanık anlatımlarına itibar edilerek davacının fazla mesai alacağı olduğunun kabulü yoluna gidilmiştir. Ancak bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere imzalı bordrolara itibar edilmesi halinde davacının fazla mesai alacağının olmayacağı, ancak irsaliyelerin yazılı delil başlangıcı olması halinde dahi bu irsaliyelere göre davacının hangi gün ne kadar süre ile çalıştığını belirleme imkanının olmadığı belirtilmiştir. Gerçekten de dosya arasında bulunan irsaliyelerden davacının çalıştığı günlerde saat kaçta işe başladığı, tam olarak işin kaçta bittiği ve bu zaman dilimlerinde sürekli çalıştığı anlaşılamamaktadır. Hal böyle olunca davacının imzasını ve fazla mesai alacağını içeren bordrolara itibar edilmesi ve bu dönemler için davacının fazla mesai alacağının olmadığının kabul edilmesi, sadece bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi 2010/9. ayın bordosunun imzalı olmaması ve 2007 yılının 9. ve 10. aylarına ilişkin ise bordronun bulunmaması nedeniyle bu aylara ilişkin fazla mesai alacağının olduğunun kabul edilmesi gerekirken fazla mesai kalemini içerir ve davacının imzasını taşıyan bordroların dışlanması suretiyle tüm çalışma dönemi için fazla mesai alacağının hesaplanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.02. 2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.