Esas No: 2022/2174
Karar No: 2022/5720
Karar Tarihi: 10.05.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/2174 Esas 2022/5720 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/2174 E. , 2022/5720 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.05.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 08.04.2010-31.10.2016 tarihleri arası davalı Şirketin Tayland’daki işyerinde muhasebe müdür yardımcısı olarak çalıştığını, davalı işverence ücretlerinin ödenmemesi üzerine iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı, ikramiye bonus ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, fazla çalışma ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının dava dışı ... .... müvekkili Şirketin davacıya ikramiye ve bonus ödeneceği yönünde bir taahhüdü bulunmadığını, buna benzer bir ödemede de bulunulmadığını, davacının fesih sebebi ile bağlı olduğunu ve istifa dilekçesinde gösterdiği hiçbir sebebin haklı fesih sebebi olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 27.11.2019 tarihli ve 2017/166 Esas, 2019/850 Karar sayılı ilâmı ile davacının ücret alacağının ödenmemesi nedeni ile iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğinin anlaşılması karşısında davacının kıdem tazminatı talebinin yerinde olduğu, iş sözleşmesi davacı tarafından feshedildiğinden ihbar tazminatı alacağı talebinin reddine karar vermek gerektiği, çalışma süresi boyunca davacının hak kazandığı 90 günlük senelik izinlerden 85 günün kullandırıldığının yıllık ücretli izin defteri ve yıllık izin belgeleri ile kanıtlamış olduğu, geriye kalan 5 günlük izinlerin kullanıldığı yahut ücretinin ödendiğinin ispatlanamadığı, fazla çalışma yapıldığı ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştırıldığının ispat külfetinin işçiye, çalıştırılmadığı veya ücretinin ödendiğinin kanıtlanmasının ise işverene ait olduğu, fazla çalışma yapıldığı ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş ve çıkışı gösteren yazılı belgeler ile ispatlanamadığı, davacıya ait imzasız ücret bordrolarında tahakkuk eden fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücretlerinin davalı tarafından dosyaya ibraz edilen banka dekontlarıyla ve hesap ekstreleriyle ödendiği, davacı tanıklarının davalı işverenle husumeti bulunduğu, emsal kararlara göre tanık beyanlarına itibar edilemeyeceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 16.06.2020 tarihli 2020/257 Esas, 2020/944 Karar sayılı ilâmı ile dosyadaki yazılara, hükmün yasal ve hukuksal gerekçeleri ile dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre Mahkemenin vakıâ ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 23.03.2021 tarihli ve 2020/6187 Esas, 2021/6685 Karar sayılı ilâmı ile özetle, davacı vekilinin tüm davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmeyerek, davacının ücreti, davacıya elden ücret ödendiğine dair makbuzlar, 23.06.2015 tarihli ücrete ilişkin belge ve tanık beyanlarına göre 3.000,00 USD olarak kabul edilmiş ise de davacı tarafından dosyaya ibraz edilen işyerinde çalışan işçilerin işe giriş tarihleri, görevleri, durumları, bölgeleri ve ücretlerini gösterir belgeye göre davacının 2.500,00 USD ücret aldığı, davacı tarafın dava dilekçesinde “15 maaş karşılığı bonus ve ikramiyelerinin ödenmediğini” ifade ettiği hâlde hükme esas alınan hesap raporunda dava konusu bonus ve ikramiyelerinin 17 aylık ücret üzerinden hesaplandığı, davacının dava dilekçesinde belirttiği talebi aşılarak karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile karar bozularak dosya kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Yargıtay bozma ilâmında ifade edildiği şekilde davacının en son 2.500,00 USD aylık ücretle çalıştığı kabul edilmiş; ikramiye ve bonus alacaklarının yeniden hesaplanması için yeniden bilirkişi incelemesi yapılmış; 13.10.2021 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde davacının 14 aylık ücret tutarında bonus ve 6 aylık ücret tutarındaki ikramiye alacağına hak kazandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili, İlk Derece Mahkemesinin 17 aylık ücret üzerinden karar vermediğini, bilirkişinin 17 aylık ücret tespit ederek ona göre hesaplama yaptığını, Mahkemece zamanaşımına göre 14 aylık ücrete göre karar verildiğini, davacının ücretinin 3.000,00 USD olduğunu, gerekçeli kararda açıkca 14 bonus ve 6 aylık ikramiye alacağının olduğu belirtilmesine rağmen sadece alt aylık ikramiye alacağı yönünden karar verildiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
2.Davalı vekili, davacının da çalışmış olduğu acentaların birbirinden bağımsız Şirketler olduğunu, Şirketlerin birbirinin şubesi ya da bir holdingin bağlı şirketleri olmadığını, bu nedenle eksik inceleme ile kurulan hükmün hatalı olduğunu, taraf tanıklarının anlatımları ile ikramiye verilmediği ve iş koşulu haline gelmiş bir uygulama olmadığının anlaşıldığını, davacının bonus ve ikramiye alacağına hak kazanmadığını, tanıkların husumetli olduğunu, beyanlarına itibar edilemeyeceğini, davacının hizmet süresinin yanlış hesaplandığını, kıdem tazminatına hak kazanmadığını, yıllık izin alacağının bulunmadığını belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, Mahkemece ikramiye ve bonus alacağı yönünden bozma ilâmına uygun karar verilip verilmediği, taraflarca ileri sürülen temyiz sebeplerinin yerinde olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26’ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş Bölge Adliye Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre davacı ve davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 6100 sayılı Kanun'un 26’ncı maddesindeki “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır.
3. 6100 sayılı Kanun'da usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
4. Bozma ilâmı sonrasında hükme esas alınan bilirkişi raporunda bonus ücreti bakımından kök raporda 14 aylık ücret üzerinden hesaplama yapıldığı, 17 maaş üzerinden hesaplanmadığı ve hata bulunmadığı, kök raporla aynı sonucun elde edildiği, ikramiye alacağı bakımından ise 6 maaş tutarında hesaplandığı ve hata bulunmadığı belirtilerek hesaplama yapıldığı ve Mahkemece sadece ikramiye alacağı bakımından hesaplanan tutarın hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Dairemizin bozma kararında açıkca belirtildiği üzere davacının ikramiye ve bonus alacağının toplam tutarının 15 maaş karşılığı olduğu sabittir. Mahkemece yapılması gereken, bozma kapsamında davacının ücreti 2.500,00 USD kabul edilmek suretiyle bonus ve ikramiye alacağı olarak 15 maaş karşılığının hesaplanarak hüküm altına alınmasıdır. Yazılı gerekçe ile sadece ikramiye alacağı olarak hesaplanan ve yanılgılı değerlendirme içeren bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması hatalıdır.
5. Yıllık izin alacağı bakımından Mahkemece bozma ilâmı öncesi gibi 3.000,00 USD üzerinden hesaplanan yıllık izin alacağı miktarının hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Bozma sonrası davacının ücreti 2.500,00 USD kabul edildiğine göre yıllık izin alacağının da bu ücret üzerinden hesaplanarak hüküm altına alınması gerekli iken yazılı şekilde hüküm altına alınması hatalı olup bu husus da bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davacı yararına takdir edilen 3.815,00 Tl duruşma vekâlet ücretinin davalıya,
Davalı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
10.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
TH
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.