Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2355
Karar No: 2022/5712
Karar Tarihi: 10.05.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/2355 Esas 2022/5712 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/2355 E.  ,  2022/5712 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 8. Hukuk Dairesi

    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 22. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

    Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.05.2022 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

    Duruşma günü davacı vekili Av. ... ile davalı vekili... geldiler.

    Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

    Dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:


    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 11.10.2010 - 22.12.2011 tarihleri arasında net 1.800,00 TL ücret ile davalının alt işvereni olan...İnşaat Ltd. Şti. bünyesinde ...'de bulunan işyerinde kaynak ustası olarak çalıştığını, 31.08.2012 - 26.09.2014 tarihleri arasında davalının diğer alt işvereni ...İhracat Ltd. Şti. bünyesinde Irak'ta bulunan işyerinde 2013 yılının Kasım ayına kadar net 1.750,00 USD ücretle çalıştığını, ücretin elden ödendiğini, yurt içi ve yurt dışı çalışmalarında haftanın yedi günü 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığını, iki haftada bir gün hafta tatili kullandırıldığını, fazla çalışma ve hafta tatili ücretlerinin ödenmediğini, dinî bayramlar dışında tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, ancak bu çalışmalara ait ücretin ödenmediğini, iş sözleşmesinin davalı asıl işveren tarafından alt işverene ait işin bıraktırılması nedeniyle sonlandırıldığını, davacıya tazminat ödenmediğini, davalının ödenmeyen alacaklardan asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğunu belirterek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirket ile...ve ...İnşaat Limitet Şirketleri arasında hiçbir hukuki bağ bulunmadığını, davacının 04.01.2012 - 29.02.2012 tarihleri arasında Şirkete ait işyerinde çalışmasının bulunduğunu, davacıya çalışma dönemi boyunca brüt 900,00 TL ücret ödendiğini, davacının bir tam hizmet yılını doldurmadığından kıdem tazminatına ve yıllık izin ücretine hak kazanamadığını, ancak hak etmiş olduğu 354,23 TL ihbar tazminatının ödendiğini, davacının hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde izinlerini kullandığını, Şirketin iş yaptığı sektörün madencilik olduğunu, bu durumda mevsimsel şartların göz önüne alındığını ve fazla çalışmanın söz konusu olmadığını, bunun haricinde zaman zaman fazla çalışma yapıldığını, fazla çalışma ücretlerinin de banka kanalıyla bordrolara yansıtılarak ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile emsal ücret araştırması, tanık beyanları ve davacının yurt dışında çalışan nitelikli işçi olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde net 2.500,00 USD ücret ile çalıştığı, tanıkların işyerindeki çalışma şeklinin haftada yedi gün 08.00-18.00 saatleri arasında çalışma ve 15 günde bir izin kullanma ve dinî bayramlar hariç diğer ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma şeklinde olduğuna dair beyanlarının yurt dışı işyerlerinde uygulanan ortalama çalışma saatlerine ve şekline uygun olduğu, yurt dışı çalışmalarda işverene karşı davası olmayan tanıkların bulunmasındaki zorluk ve tanıkların beyanlarının hayatın olağan akışına uygunluğu gözönüne alınarak bu beyanlara itibar edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.


    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacıya ait Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında ve davacının dava dilekçesindeki beyanından da açıkça görüldüğü üzere, davacının ...Şirketinin çalışanı olduğu, husumetli tanık ve davacı ile aynı işyerinde birlikte çalışması olmayan tanıkların beyanlarının esas alındığı, salt tanık beyanlarına dayanılarak somut delille ispat edilemeyen davacı yanın iddialarına itibar edilmesinin mümkün olmadığı, fazla çalışma yapıldığı takdirde yapılan fazla çalışma karşılığı ücretin ödendiği ve ücret bordrolarına tahakkuk olarak yansıtıldığı, hafta tatili hesaplamalarında tanık beyanları ve davacı talebi göz ardı edilerek davacının tüm haftalarda çalıştığı varsayımı ile hesaplama yapılmasının hatalı olduğu, davacı işçinin 29.02.2012 tarihinden önceki çalışma dönemi için kendi el yazısıyla yazıp imzaladığı ibraname ile çalıştığı döneme ait tüm hak ve alacaklarının tamamını aldığı ve Şirketi ibra ettiğini beyan ettiği, hesaplanan fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden %35 indirim yapılmasının hatalı olduğu ve indirimin daha fazla olması gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya içeriğinden, davacının davalı şirketin işyerlerinde toplamda 2 yıl 5 ay 23 gün süreyle çalıştığı, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ve taraf tanık beyanları ile çalışmanın ispatlandığı, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin işverence ispat edilememesi nedeniyle davacının kıdem ve ihbar tazminatının hüküm altına alınmasının yerinde olduğu, işyerindeki çalışma düzeni ve tanık beyanlarına göre davacının talep ettiği fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ispatladığı, işverence karşılığının ödendiğine ilişkin belge sunulamaması karşısında bu alacak kalemlerinin hüküm altına alınmasının dosya kapsamına uygun olduğu, diğer taraftan her ne kadar davacının son net 2.500,00 USD ücretle çalıştığı kabul edilmiş ise de emsal ücrete ilişkin belgeler ve davacı tanığı ...’nin beyanına göre davacının son olarak net 2.000,00 USD ücretle çalıştığının kabulü gerektiği, dosyada mevcut bilirkişi raporunda davacıya, ne şekilde tespit edildiği belirli olmayan aylık 200,00 USD yemek ve barınma ilavesi eklenmesinin hatalı olduğu, yerleşik uygulama gereği davacıya sağlanan yemek ve barınma yardımının aylık 150,00 USD olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    1.Davacı vekili, ücretin hatalı tespit edildiğini, tanıkları M.C.'nin beyanında davacının 2.500,00 USD ücret aldığını ifade ettiğini, bu beyana itibar edilmesi gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.

    2.Davalı vekili, husumet itirazında bulunduklarını, davacı tanıklarının husumetli olduğunu, tanıkların beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, fazla çalışma ücreti hesaplamasının hatalı olduğunu, hafta tatili ücreti hesabında davacının talebinin aşıldığını, ibranameye göre davacının hak ettiği ihbar tazminatının ödendiğini, Mahkemece yapılan indiriminin yetersiz olduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, ücretin ispatı, husumet, ödeme itirazı, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretinin ispatı ve bu alacaklardan yapılan indirimin oranına ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 32, 41, 44, 46, 47, 63 üncü maddeleri.

    3. Değerlendirme
    1. 4857 sayılı Kanun'un 63 üncü maddesinde çalışma süresi haftada en çok 45 saat olarak belirtilmiştir. Ancak tarafların anlaşması ile bu normal çalışma süresinin, haftanın çalışılan günlerine günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceği ilkesi benimsenmiştir. Kanun'un 41 inci maddesine göre fazla çalışma, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalardır.

    2. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

    3. Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

    4. Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması hâlinde Yargıtayca son yıllarda uygun bir indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama hâlini almıştır.

    5. Aynı ilkeler, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günlerindeki çalışmanın ispatı bakımından da geçerlidir.

    6. Öte yandan; çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma, hafta ve genel tatili alacaklarının ispatında salt husumetli tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte yan delil ya da olgularla desteklenen husumetli tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu çerçevede; işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, iş müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar yan delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.

    7. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.

    8. Yukarıda yapılan açıklamalar ile dosya kapsamındaki deliller bütün olarak değerlendirildiğinde; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ve kararın gerekçesinin dosya kapsamına uygun olduğu görülmüştür.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı ve davalı vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

    Davacı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

    Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    10.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi